Peygamber Efendimzi (s.a.v.) Öğrettiği Tesbihler

Peygamber Efendimzi (s.a.v.) Öğrettiği Tesbihler :

Peygamber Efendimzi (s.a.v.) Öğrettiği Tesbihler

Sübhanellahi ve bi hamdihi sübhanellahil azıym*
Manası: "Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim. Şanı büyük Allah'ı tesbih ederim."
Bu tesbihin fazileti hakkında Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "iki cümle vardır ki, Rahman olan Cenabı Ecelli A'la'ya sevgili, dile kolay ve mizanda sevabı ağırdır'?' bu yurmuşlardır.


Sübharıellahi ve bi harndih*
Manası: "Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim." Ebu Zerr (r.a.) anlatıyor. Rasulü Ekrem (s.a.v.) buyuruyor:
"Allah'ın en çok sevdiği kelimeleri sana haber ve reyim mi?"
"Haber ver ya Resulellah" dedim.
Bunun üzerine Rasulü Ekrem (s.a.v.): "Muhakkakki Allah'ın en çok sevdiği (bu) zikirdir.l'zz buyurmuşlardır.
Diğer hadis-i şerifte.
"Her kim günde yüz defa "Sübhanellahi ve bihamdih" derse günahları denizin köpüğü kadar da olsa affolunur.?
Diğer rivayette: "Rasulü Ekrem (s.a.v.)'e, Allah katında en kıymetli kelam hangisidir?" diye soruldu.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Allah Teala'nın melekleri yahut kulları için seçtiği "Sübhanellahi ve bi hamdih" tesbihidiır." buyurdu.

Diğer rivayette: "Bu tesbihi bir defa okuyan için cennette bir hurma ağacı dikilir." buyurulmuştur.
"Allah yolunda altın ve gümüşten birer dağ infak etmekten bu tesbihi okumak O'na daha sevgilidir."


Sübhanellahi vel hamdü lillahi ve la ilahe iIIellahü vallahü ekber"

Manası: "Allah Teala'yı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Hamd Allah'a mahsustur. Hiçbir ilah yoktur, ancak Allah vardır. Allah büyüklerin en büyüğüdür."
"Allah Teala'nın nezdinde en çok sevilen zikirler dörttür. Onlar da bu zikirlerdir. Bu zikirlerin hangisi ile başlarsan başla sana yeter."


Sübhanellahi vel hamdü lillah "Temizlik imanın yarısıdır.
"Elhamdü Iillah"ın sevabı mizanı doldurur.
"Sübhanellahi vel hamdü lillah" cümlesinin, yahut bir kelimesinin sevabı yerle gök arasını doldurur.


Sübhanellahi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rıda nefsihi ve zinete arşihl ve rnidade kelirnatfh"
Manası: "Yarattığı mahlukatının adedi ve zatının rızası ve arşının ağırlığı ve kelimetullahın adedi kadar Allah Teala'yı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim."

Cüveyriyye (r.a.)'dan rivayet edilmiştir: "Peygamber (s.a.v.) Efendimiz sabah namazını kıldıktan sonra mescitte tesbih ile meşgul olan zevcesi Cüveyriyye'nin yanına çıktı, sonra kuşluk vaktinde yine onun yanına döndü. Cüveyriyye'yi narnazgahında oturmuş zikreder halde görünce, ona: "Seni burada bıraktığım gibi hala zikir ve tesbihe devam mı ediyorsun?" Cüveyriyye validemiz: "Evet, cevabını verdi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "Ben senden sonra dört kelimeyi üç defa söyledim ki, eğer senin bütün gün söylediğin zikirlerle tartılsaydı ecir ve sevapta onlara denk olurdu.” buyurmuşlardır.

La ilahe illetlahü vahdehi la şerike leh" Lehülmülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir"
Manası: Allah'tan başka bir ilah yoktur. O'nun ortağı da yoktur. Mülk O'nundur. Hamd, O'na mahsustur. O her şeye kadirdir.
"Kim bu zikri on defa söylerse İsmail (a.s.) evlat larından dört kimseyi hürriyete kavuşturrnuş gibi ecre nail olur.”
"Her kim bu zikri günde yüz defa okursa, on köleyi hürriyete kavuşturmuş gibi ecre nail olur. Onun için yüz sevap yazılır, ondan yüz günahı silinir ve o gün akşama kadar şeytanın şerrinden korunmasına bir siper olur ve hiç bir kimse bu zikri çekenden daha faziletli bir zikir getiremez. Ancak bu zikri daha çok getiren kimse müstesnadır."

Rasulü Ekrem (s.a.v.) bu zikrin fazileti hakkında:
"Bir kul bu zikri ruhu ile halisane. kalbi ile tas dikane, lisaru ile de natikane okursa, Cenabı Hak aradaki bütün perdeleri kaldırır; yeryüzünde bu zikri okuyan kuluna rahmeti ile bakar. Cenabı Hakk'ın bir kuluna rahmeti ile bakması ise, kulunun bütün isteğini vermesidir.
"Bu zikir kendisini okuyan kimsede günah bırakmaz ve hiçbir amel de bu zikri geçemez." buyurmuşlardır.

Rasulü Ekrem (s.a.v.) buyuruyor: "Nuh (a.s.)'ın oğluna öğrettiği zikri size haber vereyim mi? Nuh oğluna: "Ey oğlum! "La ilahe iIIellahü vah dehü la şerike leh Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir" demeni sana emrediyorum. Semalar ve yerler terazinin bir kefesine, bu zikir diğer kefesine konsa bu zikir ağır gelirdi. Ey oğlum! "Sübhanellahi ve bi hamdihi" tesbihini söylemeni emrediyorum. Muhakkak bu tesbih manlukatın namazı ve tesbihidir. Bu tesbih sebebiyle mahlukat rızıklanır.”


Sübhanellahi vel hamdü lillahi ve la ilahe iIIellahü

vallahü ekber.

Manası: Allah T eala'yı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'na hamd ederim. Hiçbir ilah yoktur, ancak Allah vardır ve Allah Teala yücelerin en yücesidir. Allah Resulü (s.a.v.) buyuruyor:
"Miraca çıkarıldığım gece yedinci kat semada (Beyt'ül-Ma'mur'da) İbrahim (a.s.) ile karşılaştırın. Buyurdu ki: "Ümmetine benden selam götür (ve aleyhisselam) ve onlara haber ver: "Muhakkak cennetin toprağı temiz, suyu tatlı, arazisi geniş ve düzdür. Oraya dikilecek ağaç (bu) tesbihtir.” "Muhakkak (bu tesbihi) okumam bana üzerine güneş doğan yerlerden daha sevgilidir.”


Bismillahillezi la yedurru measmihi şey'ün fil erdıve la fis sernal ve hüves semiy'ul alim-
"Bu zikri günde üç defa okuyana ansızın bela gelmez."


La ilahe illellahü vahdehü la şerike lehu ehaden ameden lem yelid ve lem yuled ve lem yekün lehü küfüven ehad"
Bu zikrin fazileti hakkında Rasulü Ekrem (s.a.v.) buyurdu:
"Kim bu zikri bir defa okursa Allah Teala onun için iki milyon sevap yazar.” buyurmuşlardır.


Eşhedü en la ilahe illellahü vahdehCı la şerike lehü ilahen vahıden ehaden sameden lem yettehız sahıbeten ve la veleden ve lem yekün lehü küfüven ehad*
"Bu zikri on defa okuyana kırk milyon sevap yazıIır."


Sübhanellahi adede ma haleka fis serna'" Ve sübhaneliahi adede ma haleka fil ard* Ve sübhanellahi adede ma beyne zalik" Ve sübhanellahi adede ma hüve halık*
Vallahü ekberu misle zalike vel hamdü lillahl misle zalik*
Ve la ilahe illellahü misle zalik* Ve la havle ve la kuvveteilla billahi misle zalik*

Manası: Göklerde yarattığı varlıkların adedi kadar Allah'ı tesbih ederim. Yeryüzünde yarattığı mahlukatın sayısı kadar Allah'ı tesbih ederim. Yerle gök arasındakilerin dedi kadar Allah Teala'yı tesbih ederim. Yaratıcısı bulun duğu mahlukatının adedi kadar Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. "Allahü Ekber" de bunun misli kadar, "EI hamdü lillah" da onun misli kadar, "La ilahe illellah" ve "Ve la havle ve la kuwete illa billah" de bu şekilde söylenecektir. "Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) Peygamber (s.a.v.) Efendimizle birlikte bir kadının yanına girdiler. Kadının önünde çekirdek yahut çakıl parçaları vardı. Onları sayarak tesbih ediyordu. Bu hali gören Peygamberimiz (s.a.v.) ona: "Sana bundan daha kolay ve daha faziletli bir tesbihi haber vereyim mi?" buyurdu ve bu tesbihi okudu."
O Peygamber Efendimiz (s.a.v.): "Sizden biri sabahladığında azalarından her birine sadaka lazımdır. Her tesbih (Sübhanellah) sadakadır. Her tahmid (Elhamdü lillah) sadakadır. Her tehlil (La ilahe illellah) sadakadır. Her tekbir (Allahü Ekber) sadakadır. İyiliği emretmek sadakadır. Kötülükten men etmek sadakadır. Kuşluk vaktinde kılınan iki rekat namaz bunların hepsinin yerini tutar?” buyurmuşlardır.


La ilahe illellahü vahdehü la şerike leh* Allahükberu kebiran vel hamdü lillahi kesiran ve sübhanellahlrabbil alemin* Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyilazıym*

"Bir arabi, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e gelip: "Bana bir zikir öğret, onunla zikredeyim." dedi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ona, bu zikri öğrettiler. Bunun üzerine arabi, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e:
"Bu zikirler Rabbim içindir. Kendim için ne duada bulunayım?" dedi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ona:


Allahümmağfır li verhamni vehdini verzukni*
Ey Allah'ım! Beni mağfıret et, bana rahmet et, beni doğru yola hidayet kıl, beni rızıklandır" diye dua et.” buyurdu.


Radıytü billahi rabben ve bil islami dinen ve bi muhammedin sallellahü aleyhi ve selleme rasula*

Manası: Rabbimin Allah olduğuna, dinimin İslam olduğuna, Muhammed Aleyhisselam'ın rasül olduğuna razı oldum.
Rasulüllah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Kim bunu söylerse cennet ona vacip oIur."


Sübhanellahi ve bi hamdih*
"Ya Eba Zerr! Allah Teala'nın en çok sevdiği tesbihi haber vereyim mi?"
Ebu Zerr (r.a.): "Haber ver ya Resulellah!" dedi.
Bunun üzerine Peygamberimiz (s.a.v.) bu tesbihi öğrettiler.
"Ey Ashabım! Bu tesbihi günde yüz defa okuyunuz. Bir defa okuyana on, on defa okuyana yüz, yüz defa okuyana bin sevap verilir. Daha çok okuyan kimsenin ecrini
Allah Teala arttırır."
"Bu tesbihi bin defa okuyan kimse, Cenabı Ecelli A'la'dan nefsini satın almış olur. Okuduğu günün akşamına kadar cehennemden azad olur."
"Bu tesbihi güneş batmadan evvel yüz defa okumak, yüz deve kurban etmekten efdaldir."
"Bu tesbihi bir defa okuyan kimse için cennette bin ağaç dikilir."
"Allah Teala'nın nezdinde sözlerin en güzeli bu tesbihtir. Cenabı Hak mukarrabun meleklerine bu tesbihi seçmiştir. Bu tesbihle Cenabı Ecelli A'la'yl zikrederler.”
"Bu tesbihi okuyan için yüz yirmi dört bin sevap yazılır."
Ashab: "Ya Resulellah! Öyle ise bizden kimse helak olmaz." dediler.
Rasulü Ekrem (s.a.v.): "Evet, söylediğiniz gibi kimse helak olmaz. Lakin sizden biri mahşere öyle sevapla gelecek ki, eğer sevabı dağ üzerine konsa ağır gelir. Fakat o kimsenin dünyada yemesi, içmesi, yatması, kalkması vesair nimetlerin cümlesi gelir ve şükürlerinin bedeli bütün sevaplarını alır. Artık o kimsenin sevabı kalmaz, hayretler içinde kalır. İşte o zaman rahmet-i ilahiyye ona yetişir ve cennete sokar.”


Sübhanellahi ve bi hamdihi sübhanellahll azıymi estağfirullah"

Manası: Cenabı Ecelli A'la'yl noksan sıfatlardan tenzih ile O'na hamd ederim ve yine yüceler yücesi Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih eder ve O'ndan mağfiret talep ederim.
"Kim bu tesbihi okursa, okuduğu gibi yazılır ve arşa asılır. Bu tesbihi okuyan kimsenin, kıyamet günü Rabbine kavuşana kadar yapmış olduğu günahlar bu tesbihi Arş'tan gönderemez.''
O Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a.) anlatıyor:
Rasulü Ekrem (s.a.v.)'in huzurunda bulunuyorduk.
Rasulü Ekrem (s.a.v.):
"Sizden biri her gün bin sevap yapmaktan aciz midir? dedi.
Orada oturan sahabilerden birisi:
"Ya Resülellah! insan bin sevap nasıl kazanabilir?" diye sordu.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
"Yüz defa "Sübhanellah" diyen kimse için bin sevap yazılır yahut ondan bin günah silinir." buyurdu.


La havle ve la kuvvete illa bilIah

Manası: Günahtan korunmaya, Cenabı Ecelli A'la'ya ibadet etmeye kvvet ve kudret ancak Allah Teala'nın tevfik ve yardımı iledir.

Ebu Musa el-Eş'ari (r.a.) anlatıyor: Rasulü Ekrem (s.a.v.) bana hitaben: "Sana cennet hazinelerinden bir haneyi göstereyim mi?" dedi.
Ben de: "Evet, ya Resulellah" dedim. Bunun üzerine: "La havle ve la kuwete illa blllah, de"46 buyurdu.
"Her kim günde yüz defa okursa fakirlik yüzü görmez."
"Suyu tatlı, toprağı güzelolan cennette "La havle ve la kuvvete illa billah" derseniz çok ağaç dikmiş olursunuz."
Hiçbir melek:"La havle ve la kuvvete illabillah" demedikçe ne semadan yere inebilir ve ne de yerden semaya çıkabilir.
"La havle ve la kuvvete illa billah" cennet hazinelerindendir. Onu çok söyleyiniz. Cenabı Ecelli A'la onu ok getiren kimseye rahmeti ile bakar. O bir kuluna rahmeti ile nazar kıldı mı o kul, dünyada ve ahirette içinde kalır."
"Sana cennet kapılarından birini göstereyim mi?”
“La havle ve la kuwete illa billah, cennet kapılarından bir kapıdır."
"La havle ve la kuwete illa billah. sema sakinlerinin getirdikleri tesbihtir."
“La havle ve la kuwete illa billah. cennet kapılarından bir kapıdır."
"La havle ve la kuwete illa billah. sema sakinlerinin getirdikleri tesbihtir."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp