On Ayet- i Kerime

On Ayet- i Kerime :

1. AYET-İ KERİMENİN MANASI:

"Musa'dan sonra, Beni İsrail"den ileri gelen kimseleri görmedin mi? Ne yaptılar! Kendileri için gönderilmiş bir Peygambere"Bize bir hükümdar gönder ki, başımıza geçsin de Allah yolunda savaşalım", Dediler. "Size savaş yazılır da ya savaşamazsanız" dedi. "Yurtlarımızdan çıkarılmış çocuklarımızdan uzaklaştırılmış olduğumuz halde neden savaşmayalım? " dediler. Üzerlerine savaş yazılınca pek azı hariç geri dönüp kaçtılar. Allah zalimleri iyi bilir."13

2. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"Gerçekten Allah fakir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözünü and olsun Allah işitmiştir. Onların bu sözünü haksız yere peygamberleri öldürmeleri ile birlikte yazacağız ve diyeceğiz ki: Tadın o yakıcı azabı."14

3. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"Kendilerine "Ellerinizi savaştan çekin. Namazı kılın ve zekâtı verin." denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş Farz kılınınca içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi yahut daha fazla bir korku ile korkmaya başladılar da: "Rabbimiz! Savaşı bize niçin yazdın? Bizi yakın bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaşı farz kılmasan) olmaz mıydı? dediler. Onlara de ki: "Dünya menfaati önemsizdir. Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır. Size kıl payı kadar haksızlık edilmez."15

4. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku: "Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş) kıskançlık yüzünden: "And olsun seni öldüreceğim" dedi. Diğeri de: "Allah ancak sakınanlardan kabul eder." dedi."16

5. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"Hani havariler: "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbin bize gökten donatılmış bir sofra indirebilir mi?"demişlerdi. O "İman etmiş kimseler iseniz Allah'tan korkun "demişti. Onlar "istiyoruz ki, ondan yiyelim. Kalbimiz mutmain olsun. Bize doğru söylediğini (kesim olarak) bilelim ve onu gözleriyle görmüş şahitler olalım." dediler. Meryem oğlu İsa şöyle dedi: u Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için geçmiş ve gelecek için bayram ve senden bir ayet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır. Zaten Sen rızık verenlerin en hayırlısısın."17

6. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"De ki: Ortak koştuklarınızdan ilk defa yaratacak (öldükten) sonra da onu eski durumuna döndürecek olan var mı? Dedi ki: Allah ilk defa yaratıp sonra (diriltecek) iade edecektir. O halde (doğru yoldan) nasıl döndürülüyorsunuz? -De ki: Ortak koştuklarınızdan Hakka iletecek olan var mı? Deki: Hakka Allah iletir. Öyle ise Hakka ileten mi uyulmaya daha layıktır. Yoksa hidayet verilmedikçe kendi kendine doğru yolu bulmayan (Tanrılar) mı? Size ne oluyor? Nasıl (böyle yanlış) hükmediyorsunuz?"18

7. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"And olsun ki, elçilerimiz (melekler) İbrahim'e müjde getirdiler de "Selam (sana)" dediler. O da "Size de" selam dedi Ve beklemeden kızarmış bir buzağı getirdi.

-Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce onları yadırgadı ve onlardan kalbine bir korku geldi. Dediler ki: Korkma çünkü biz melekleriz. Lut kavmine gönderildik.

-O esnada hanımı ayakta idi. ve bu sözleri duyunca güldü. Ona da İshak'ı, İshak'ın ardından da Yakup'u müjdeledik.

-(İbrahim'in hanımı) "-Vay halime! Ben bir koca karı, bu kocam da bir ihtiyar iken çocuk mu doğuracağım? Bu gerçekten şaşılacak bir şey" dedi."19



8. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"(Resulüm) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allahdır, O halde de ki: "O'nu bırakıp da bizzat kendilerine fayda ve zarar verme gücüne sahip olmayan dostlar mı edindiniz?" De ki: "Körle gören bir olur mu hiç? Ya da karanlıklarla aydınlık eşit olur mu?" Yoksa O'nun yarattığı gibi ortaklar buldular da bu yaratma onlarca birbirine benzer mi göründü? De ki: Allah her şeyi yaratandır ve O birdir. Güçlüdür ve kahredicidir."20

9. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"(Musa döndüğünde) "Ey Harun! Dedi. "Sana ne engel oldu da bunların delalete düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime asi mi oldun?" (Harun) "Ey annemin oğlu!" Dedi. "Saçımı başımı yolma! Ben senin İsrail oğullarının arasına ayrılık düşürdün. Sözümü tutmadın, demenden korktum."

"Ya senin zorun nedir, ey Samiri" dedi. O da "Ben onların görmediklerini gördüm. Zira o elçinin izinden bir avuç (toprak) alıp (erimiş mücevherlerin içine attım) Bunu bana böyle nefsim hoş gösterdi" dedi."21 (Müfessirlere göre Samiri'nin, İsrail oğullarının görmeyip de kendisinin gördüğünü ve izinden bir avuç toprak aldığını iddia etti. Hz. Musa'nın huzuruna gelen Cebrail idi.



10. AYET-İ KERIMENİN MANASI:

"(Resulüm) Senin gecenin üçte ikisine yakın kısmını (bazen) yarısını '(bazen de) üçte birini yatmadan (ibadetle) geçirdiğini ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun da (böyle yaptığını) Rabbin elbette biliyor. Gece ve gündüz (içinde olup bitenleri, iyiden iyiye) ölçüp biçen ancak Allah'tır. O sizin bunu sayamayacağınızı bildiği için sizi bağışladı. Artık Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki içinizden hatsalananlar olacak. Diğer bir kısmınız Allah'ın lütfundan (rızık) aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler. Başka bir kısmınız da Allah yolunda çarpışacaklardır. O halde Kur'an dan kolayımza geleni okuyun. Namazı kılın. Zekâtı verin. Allah'a gönül hoşluğu ile ödünç verin. Kendiniz için önden (dünyada iken) ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu bulursunuz. Hem de daha üstün mükâfatça daha büyük olmak üzere. Allah'tan mağfiret dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir."22

Sahabe-i kiramın bir kısmı Resul-i Ekrem'e (sallallahu aleyhi ve sellem) uyarak gecenin önemli bir bölümünü ibadetle geçiriyorlardı. Sabaha ne kadar kaldığını kestiremediği için ihtiyaten bütün gece ibadet eden ve ayakları şişenleri vardı. Ümmet-i Muhammed'in buna güç getiremeyeceğini bildiği için Cenab-ı Hak bu tarzda gece ibadetini onlara farz kılmadı. Namazda Kur'an okuduğundan burada gece manasının mecazen Kur'an okuma ile ifade edildiği ve "kolayınıza geldiği kadar gece namazı kılın" manasının kastedildiği belirtilmektedir.

Ayetin son kısmında sağlıkta iken yapılan hayırların ölüm sonrasına bırakılan vasiyete göre daha sevaplı olduğuna işaret bulunduğu, tefsirlerde yer almaktadır.

Faide: Ey Salik! Yukarıda manalarıyla birlikte zikir olunan on ayet-i kerimede nice sırlar, hikmetler ve hassalar mündemic olup bu özelliklerden birisi de bu ayet-i kerimelerin her birinde onar adet harfinin bulunmasıdır! Harfinde ise kurbet: (yakınlık) manasının bulunduğunu öğrenmiş idik.

Allahım! Senin dostlarının tesbit ve işaret buyurduğu bu mana ve esrar hürmetine bizleri rızana ve Zatına yakın eyle. Habib-i Edibinin (sallallahu teala aleyhi ve sellem) ve dostlarının yakınlığı m tahsil etmeyi müyesser eyle. Onlardan uzak kalacak hallerden bizleri muhafaza eyle. Amin.

Kaf'da kurbet var, Vav'da vuslat,

Lam'da lütuf var Ha 'da hidayet,

Allahım! Kaf hürmetine kurbet,

Vay hürmetine vuslat,

Lam hürmetine lütuf,

Ha hürmetine hidayet bahşet.

Âmin, bi cahi seyyidi'l-mürselin ve bi hürmet-i Taha ve Yasin ve bi hürmet-i esrari'l-Fatihate maassalavat…

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp