Namaz Kötülüklerden Korur

NAMAZ KÖTÜLÜKLERDEN KORUR!

Namaz insanları, çirkin, kötü ve yasak olan şeylerden men eder, korur. Namazını dosdoğru eda eden müminlerin felah bulacakları ayet-i kerimede bildirilmiştir. Evliyanın büyüklerinden Fudayl bin İyad hazretleri, önceleri Merv ve Ebyurd şehirleri arasında eşkıyalık yapardı. Sahranın tenha bir yerinde çadırını kurar, eşkıya reisi olduğu için kendisi içerde otururdu. Arkadaşları yoldan geçen kervanları soyarlar, ele geçirdikleri malların hepsini getirip, Fudayl bin İyad'a teslim ederlerdi. O da getirilen malları arkadaşlarına taksim ederdi. Hayret edilecek bir husustur ki, eşkıyalık yaptığı halde, namaza çok önem verirdi. Kendisi namazını hiç terk etmediği gibi, namaz kılmıyan hizmetçilerini de yanından kovardı. Bir gün büyük bir kervan geldi. Fudayl bin İyad'rn arkadaşları kervanı farkedince yolunu kesmek üzere hazırlanmağa başladılar. Kervan içinde bulunan zengin birisi, eşkıyaları farketti ve "Altınlarımı öyle bir yere saklıyayım ki, eşkıyalar eş-yalarımızı alırsa hiç olmazsa geriye bunlar kalsın." düşüncesiyle kervandan ayrılıp uygun bir yer aramaya başladı. Bir çadır gördü, hemen oraya koştu. Orada, birisinin, hem de ta'dil-i erkan üzere, şartlarına uygun olarak, çok düzgün bir şekilde namaz kıldığını gördü ... Sevindi, kendi kendine: "Namaz kıldığına göre güvenilir biridir. Altınları buna gönül rahatlığı ile emanet bırakabilirim." diye söyledi. Selam vermesini bekledi. Sonra:

- Bir miktar altınım var, size emanet etmek istiyorum, dedi. Fudayl bin Iyad, çadırın bir köşesini işaret edip

- Oraya bırak! diye cevap verdi. Gelen kimse altınları bırakıp kervanın yanına dönün-'C, eşkıyaların, kervandaki eşyaları alıp götürdüklerini gördü. Biraz sonra kervan hareket edecekti. Hareketten önce koşup emanet bıraktığı altınları almak için çadıra vardı. Baktı ki, biraz önce kervanı soyan eskiyalar kervandan aldıkları malları, altınları, emanet olarak bıraktığı kimsenin önüne koymuşlar. O da bunları taksim ediyor. Adam şaşırdı:

- Demek altınları eşkıyaların reisine vermişim, deyip üzüntü ile geri dönmek istedi. Bu arada Fudayl seslendi:

- Niçin gelmiştin, niçin dönüp gidiyorsun?

- Emanet bıraktığım altınları almak için gelmiştim. Fakat, yanlış iş yapmışım ...

- Altınlarını, bıraktığın yerden al, biz emanete hıyanet etmeyiz, Adam şaşkınlık ve sevinç içinde, altınları koyduğu yerden alıp kervana koştu. Fudayl'ın adamları:

- Biz hiç para bulamadık, sen ise bunları geri veriyorsun, dediler. Fudayl bin İyad dedi ki:

- O bana hüsn-i zann etti. Altınları emanet etti. Ben o kimsenin, benim hakkımdaki iyi niyyetini doğru çıkardım. Ola ki, Allahü Teala da benim kendisi hakkındaki hüsn-i zannımı doğru çıkarır. Altınlarını emanet olarak bıraktığı kimse, çadırdan uzaklaşırken, Ankebüt süresinin "Elbette namaz insanı, çirkin ve dinin yasak ettiği şeylerden alıkoyar." mealindeki ayet-i kerimesini hatırladı. Sonra, Fudayl bin İyad‘a, hidayete kavuşması için hayır dua etti. Az zaman sonra da, Fudayl bin İyad'a tevbe etmek nasip oldu. Adamları ile beraber tevbe etti. Aldığı malları fazlasıyla sahiplerine geri verdi. Herkes ile helalleşti. Samimi tevbesi onu, Allahın sevgili kulları arasına soktu. Daha sonra birçok kerametleri görüldü.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp