Münacat-ı Kübra

MÜNACAT-I KÜBRA

Elhamdülillahillezi halekal insane minnür, Vessalatü vesselamü ala seyyidina muhammdin mazhar-il envar.Ve ala al-i ehli beytihi bisebebi kıyaminnasi minnur. Cemi esma ve sıfati cami saltanatı hakkiye ve halkiyeyi hüvi makamı üluhiyeti zatta sana ibadet ederim Allahım. Cemi esma ve sıfatı zühir saltanatı hakkiye ve halkiyeyi kahir makamı vahidiyyeti zatta vücüd'unla mevcut olayım Allahım. İlmi zatta cemi mevcüdatı tesbit ve ayanı sabitede tefrik makamı ferdiyeti zatta, saadet isterim Allahım. Ekseri nüssaltanatı halkıyeden gafil ve esma-i ef'aliyeden cahil makamı nür-u zatta cemalini göreyim Allahım. Gaybi mutlak ta hüviyeti zatta makamı künhü zatına hayran olayım Allahım. Hayatı sermedi aynı zatta makamı hayyi zatta hayatı ebedi isterim Allahım Aynı zatta zatının kemali makamı kuddusiyeti zütra saltanatı halkiyeden tecrid olayım Allahım. Aynı zatta zatın ihtiyaçtan münezzeh makamı samadiyeti zat ta senden gayriye muhtaç etme Allahım.

Kıyameti kübr-ada nuru zatın zuhuru ile bütün mevcu düta ifna makamı vitriyeti zatta yalnız bırakma Allahım. Bi hürmeti esma-i zatiyetil hüsna ve bihürmeti seyyidin el Mustafa Sıdkı Visali kemterin münacatını kabul eyle Allahım.

ÜSTADIM; BEKİR SIDKI VİSALİ HAZRETLERİNİN YAZMIŞ OLDUGU SULTANI SALAVAT-I ŞERİFE

Allahümme salli ve sellim ala seyyidina nefsi muhammedin ve ala enfasi ehli beytihi biadedi tecelliyatı zatiye.

Ve ala ruhi hi ve ala ervahi ehli beytihi bi adedi tecelliyatı sıfatiye.

Ve ala nurihi ve ala envar-i ehli beytihi bi adedi tecelliyatil efaliye.

Ve ala kalbihi ve ala kulubi ehli beytihi bi adedi tecelliyatil esmaiye.

Ve ala aklıhi ve ala ukuli ehli beytihi bi adedi tecelliyatil ilmiye.

Ve ala fikrihi ve ala efkari ehli beytihi bi adedi tecelliyatil iradiye,

Ve ala vehmihi ve ala efkari ehli beytihi bi adedi tecelliyatil celaliye.

Aynı zatta zatının kemali makamı kuddusiyeti zatta salatı halkiyeden tecrid olayım Allahım.Aynı zatta zatın ihtiyaçtan münezzeh maka mı samadiyeti zatta senden gayriye muhtaç etme Allahım. Kıyameti kübrada nür-u zatın zuhuru ile bütün mevcudatı ifna makamı vitriyeti zatta yalnız bırakma Allahım. Bi hürmeti esmai zatiyetil h'üsna ve bihürmeti seyyidin el Mustafa Sıdkı Visali kemterin münacatını kabul eyle Allahım.

ÜSTADIM; BEKİR SIDKI VİSALİ HAZRETLERİNİN YAZMIŞ OLDUGU SULTANI SALAVAT-I ŞERİFE

Allahümme salli ve sellim ala seyyidina nefsi muhammedin ve ala enfasi ehli beytihi biadedi tecelliyatı zatiye.

Ve ala ruhihi ve ala ervahi ehli beytihi bi adedi tecelliyatı sıfatiye.

Ve ala nurihi ve ala envar-i ehli beytihi bi adedi tecelliyatil efaliye,

Ve ala kalbihi ve ala kalbihi ehli beytihi bi adedi tecelliyatil esmaiye.

Ve ala aklı hi ve ala ukuli ehli beytihi bi adedi tecelliyatil ilmiye.

Ve ala fikrihi ve ala efkari ehli beytihi bi adedi tecelliyatil iradiye.

Ve ala vehmihi ve ala efkari ehli beytihi bi adedi tecelliyatil celaliye.

Ve ala hayalihi ve ala hayalati ehli beytihi bi adedi tecelliyatil şu hünatil ilahiye.

Ve ala himmetihi ve ala himemi ehli beytihi bi adedi tecelliyatil kemaliye.

Ve ala süretihi ve ala suvari ehli beytihi bi adedi tecelliyatil cemaliye.

Ve ala cismihi ve ala ecsami ehli beytihi bi adedi tecelliyatil semadaniye.

Ve ala kabrihi ve ala kuburi ehli beytihi bi adedi tecelliyatil beynel evveliyeti vel ahiriye.

Allahümme belliğ salate abdikel fakir es'sıdkı ila Ruhi seyyidina muhammedin ve ala ervahi ehli beytihi minna salamen ve tahiyye.

ÇEŞİTLİ DUALAR VE FAZİLETLERİ

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: Her kim Kur'an-ı Kerim'i okumak istediği zaman aşağıdaki duayı okusun.

(Allahümme bilhakkı enzel tehü ve bilhakkı nezele Allahümme azzim rağbeti fiyhi vec'alhü nür'an libasar-i ve şifaen lisadri. Allahümme zeyyinbihi lisani ve cemmil bihi vechi ve kavvi bihi cesedi verzukni tilavetehu ala taatike ena-elleyli ve etrafen nehari, Vahşurni mean nebiyyi Muhammedin sallallahü aleyhi ve selleme ve ala alihil ahyari, vel ebrari yazelcelali vel ikrami. Vesallallahü ala Muhammedin ve ala cemiy'il enbiyai vel mürseliyne velhamdü lillahi rabbil alemiyn.)

Resül-i Ekrem Efendimiz bu aşağıdaki duayı Kur'an-ı Kerim'i okumayı bitirince okurdu. Manası: Ya Rabbi ondan unuttuğumu bana hatırlat ondan bilmediklerimi bana bildir. Gece gündüz onu okumayı bana nasip et ve onu bana delil ve hüccet eyle, ey bütün alemlerin Rabbi. Dua şudur:

(Allahüm'merhimni bil Kur'an vecal hüli imanen ve nuren ve hüden ve rahmeten.)

HZ. YUNUS'UN DUASI

Cenab-ı Hak; kavmine öfkelenerek aralarından ayrılan, sonra denize atılarak balık tarafından yutulan Yunus aleyhisselamı aşağıdaki dua ile balığın karnından çıkarmıştır.

Resul-i Ekrem Efendimiz:

"Birinizin başına, dünya işleri ile alakah bir sıkıntı, bir müsbet geldiği zaman; sizi bu belalardan kurtaracak ve hemen feraha kavuşturacak bir dua haber vereyim mi? Bu dua Yunus peygamberin duasıdır." buyurmuşlardır.

"(Ya Rabbi) Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Gerçekten ben, haksızlık edenlerden oldum."(Enbiya süresi: 87)

Bu dua, sıkıntı, üzüntü ve belaya müptela olanlar tarafından sıdk-u ihlas ile okunacak olursa, Cenab-ı Hak, onları, içine düştükleri kötü durumdan kurtarır.

HZ. İBRAHİM'İN DUASI

Kur'an-ı Kerim'de bildirildiğine göre Hz. İbrahim, kendisinin ve zürriyetinin devamlı namaz kılması, ana babasının ve bütün müslümanların kıyamet günü af olunması için, şöyle dua etmiştir:

''Ey Rabbim! Beni dosdoğru namaz kılmakta berdevam et. Zürriyetimden de böyle kimseler yarat. Ey Rabbimiz! Duamı kabul et."(İbrahim süresi: 40)

"Ey Rabbimiz! Hesap kurulacağı kıyamet günü, beni, ebeveynimi ve bütün mü'minleri bağışla." (İbrahim süresi: 41)

HZ. ZEKERİYA'NIN DUASI

Hz. Meryem'in annesi olan Hanne:

"Ya Rabbi! Şayet bir çocuğum olursa, senin hizmetine adayacağım" diye dua etmişti. Onların şeriatında erkek çocukları, Mescid-i Aksa'nın hizmetine adamak, pek büyük bir sevaptı. Hanne'nin duası kabul edilmiş, Hz. Meryem'e hamile kalmıştı. Kocası - "Neden çocuk doğmadan nezrettin? Kız olursa ne olacak?" dedi. Gerçekten de kız doğdu. Lakin Hanne, kızına erkek ismi olan, Abid manasına Meryem adını verdi. Maksadı kız da olsa, onunla adağını ödemek ve onu, Beyt-i Makdis'in hizmetine vermekti. Öyle yaptı ve Zekeriyya aleyhisselam ona bakmaya memur edildi. Hz. Zekeriyya mescitte hizmet eden Hz. Meryem'in yanına her ne zaman girse, yanında türlü yiyecekler, çeşitli meyveler bulurdu. Hz. Meryem'e:

- "Bunlar sana nereden geliyor?" diye sorunca, Meryem'in cevabı "Allah tarafından" olurdu.Hz. Meryem'den bu kerametleri gören Zekeriyya aleyhisselam, gönlünden: "Bu yemekleri, şu meyveleri vakitsiz olarak veren Allah, kudret ve kuvvetiyle bana da bir evlat verir," dedi ve şöyle dua etti:

''Ey Rabbim! Bana, senin tarafından çok temiz ve mübarek bir çocuk Ihsan et. Muhakkak ki sen, duayı hakkıyla işitensin."

(Al-i İmran süresi: 38)

Zekeriyya aleyhisselam bu duayı yaptığı zaman; kendisi 99, ailesi 98 yaşlarında idi. Yani, ailesi çocuktan kesilmişti. Herşeye, bir şeyi sebep kılan Allah (c.c.) Hazretleri, bu duayı da Hz. Yahya'nın doğumu için bir sebep kılmıştı.

HZ. YUSUF'UN DUASI

En büyük makamlara konan ve Mısır mülkünde söz sahibi olan Yusuf aleyhisselam, bütün bunların gelip geçici şeyler olduğunu anlıyor, Canab-ı Hak'tan hüsn-ü akıbet dileğinde bulunmak için şöyle niyaz ediyor

''Ey Rabbim! Sen bana mülkden bir nüsib verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada ve ahirette benim yardımcımsın. Beni müslüman olarak vefat ettir ve beni salihler (zümresin)e kat." (Yusuf süresi: 101)

HZ. NUH'UN DUASI

Hz. Nuh, uzun yıllar kavmini hak dine davet etmiş, lakin kimse bu davete kulak vermemişti. Nuh aleyhisselam, vahiy yoluyla geride kalanların iman etmeyeceklerini anlamış ve onlara beddua etmişti. Mü'min olanların ise, kıyamete kadar affını taleb etmişti. İşte Hz. Nuh'un, ana-babasının ve kendisine inananların mağfiretine, inanmayanların ise, helakini isteyen duası:

"Ey Rabbim! Beni, ana-babamı mü'min olarak evime gireni, bütün mü'min erkekleri ve bütün mü'min kadınları bağışla. Zalimlerin ise, ancak helakini arttır."(Nuh süresi: 28)

HZ. EYYUB'UN DUASI

Eyyüb aleyhisselam; uzun süren hastalığın sonunda Cenab-ı Hakk'a dua etmiş, böylece hastalığı sona ermişti. Hz. Eyyüb'un duası şudur

"(Ya Rabbi!) Bana gerçekten hastalık isabet etti. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin."(Enbiya süresi: 83)

HZ. ASİYE'NİN DUASI

Hz .Asiye, Fir'avn'ın hanımıdır. Hz. Musa'yı Fir'avn'nın gazabından kurtarmıştır. Adı .Asiye hint-i Müzahim'dir. Musa (a.s.)'ın halası olduğu da söylenmiştir.

1) Hz. Musa,

Firavn'e karşı asasını kullandığı zaman ona iman etmişti. O kadar ki, güneşe karşı ellerini ayaklarını dört çivi ile çivilemiş, üzerine de kocaman bir kaya yerleştirmişti. Bütün bunlara rağmen ımanını muhafaza etmiş, Cenab-ı Hak da onu ıman ehline örnek vermiştir. Hz. Allah şöyle beyan ediyor

"Allah iman edenlere de Fir'avn'ın karısını bir misal olarak irad etti. (O'na yapılan işkence, tahammül edilmez hal aldığı vakit) bu kadın: ''Ey Rabbim! Bana nezdinde, Cennet'in içinde bir ev yap. Beni Fir'avn'dan ve onun fena amel (ve hareket)lerinden kurtar. Beni o zalimler güriihundan selamete çıkar" demişti.

(Tahrim süresi: 11)

Bu niyazi üzerine Cenab-ı Hak da onun ruhunu kabzetmişti. Ölmeden önce kendisine Cennet'teki makamı gösterilmiştir. Şu halde kötü kocaların eline düşen, lakin imanlarını muhafaza eden hanımlar kocalarının yaptıklarından mes'ül değildir. Allah onları akibet, felah ve selaha erdirir.

ASHAB-I KEHF'İN DUASI

Kehf: Dağda bulunan geniş mağara demektir. Ashab-ı

Kehf: Mağarada gizlenen 7 kimseye verilen isimdir. Bunlar şehrin ileri gelenlerinin çocuklarıydı. Hükümdar Dakyanus onları putperestliğe zorluyordu. Ashab-ı Kehf de:

- "Bizim öyle bir ilahımız vardır ki azamet ve ceberutu yerleri, gökleri doldurmuştur. Biz ondan başkasına ibadet etmeyiz. Teklifini kabul etmemiz de imkansızdır. Dileğini yap" dediler. Böylece imanda kemal ve zirveye ulaştıklarını gösterdiler. Hükümdar onları bırakıp başka bir şehre gidince Ashab-ı Kehf, o gelmeden Ephesus (Tarsus)'tan çıktılar. Köpekleriyle beraber bir mağaraya sığındılar. Dakyanus babalarını davet etti ve nereye saklandıklarını söyletti. Ashab-ı Kehf ağlayarak Allah'a yalvardı. Aralarında ne yapacakları hakkında konuşmalar başladı. Derken Cenab-ı Hak onlara bir uyku verdi. Yiyecekleri yanlarında uyuya kaldılar. Allahü Teala Dakyanus'un gönlüne mağaranın kapısını örmeyi ilham etti. O da bu yolda emir verip kapıyı kapattı. Ashab-ı Kehf mağaraya girince şöyle dua etmişti. Allahü zülcelal bunu hikaye ediyor ve:

- "O zaman o genç yiğitler mağaraya sığınmışlardı da

- Ey Rabbimiz! Bize tarafından bir rahmet ver. Ve işimizden bizim için bir muvaffakiyet hazırla" demişlerdi buyuruyor. (Kehf süresi: 10)

- Mağaranın ağzı kapanmadan, Dakyanus'un sarayında imanını gizleyen Pendros ve Runas adında iki mü'min kurşun bir levhaya isimlerini yazıp duvarın içine yerleştirmişti.

Ashab-ı Kehfin isimleri şöyledir:

1- Yemliha

2- Mekselina

3- Mislina

4- Mernuş

5- Debernuş

6- Şazenuş

7- Kefeştetayyuş ve

8- Köpekleri Kıtmir'dir.

BELKIS'IN DUASI

Saba Melikesi'dir. 20 yıl kadar melikelik etmiştir. Hz.Süleyman Beyt-ül Makdisi inşa edince Hac için Mekke'ye geldi. Orada bir müddet kaldı. Sonra Sana'ya gitti. Ancak buranı n suyu yoktu. Hüdhüd adında bir keşşafı vardı. Bütün aramalara rağmen bulunamadı. Zira Hüdhüd göğe yükselmiş, Saba Melikesi'nin güzel bahçelerini görmüş ve oraya gitmişti. Hüdhüd gördüklerini Hz. Süleyman'a anlattı. Böylece Süleyman (a.s.) orada hükümdarlık eden bir kadının varlığını haber aldı. Hüdhüd:

- "O kadının büyük bir tahtı vardır. Lakin hem kendi hem de kavmi güneşe tapmaktadır" dedi. Hz. Süleyman da

Hüdhüd'e:

- "Bakalım doğru mu yoksa yalan mı söylüyorsun" dedi. Onunla Belkıs'a bir mektup gönderdi. Belkıs mektubu alınca:

- "Bana çok şerefli bir mektup geldi" dedi. Hz. Süleyman onu davet etmekteydi. O'nun davetine icabet etti. Önce ona hediyeler gönderdi. Peygamberliğini denedi. Hediyeyi kabul eden hükümdar, etmeyen Peygamber'dir" dedi. Lakin Süleyman (a.s.) hediyeleri kabul etmedi. Belkıs'ın tahtının getirilmesini emretti. Cinlerden bir ifrit:

- "Makamından kalkmadan onu sana getiririm" dedi.

Veziri Asaf İbn-i Berhiya ise:

- "Gözünü açıp kapayıncaya kadar getiririm" dedi. O İsmi Azam duasını bilirdi. Allah'ın izniyle tahtı getirdi.

Süleyman (a.s.):

- "Tahtın şeklini değiştirin" dedi. Hz. Süleyman Belkıs gelmeden onun yolu üzerine bir kök bina ettirmişti. Sonra beyaz sırçadan bir avlu yapılmış, altından su akıtılmış, suyun içine balıklar koyulmuş, tahtı da bu köşkün ortasına koydurup üstüne oturmuştu. Belkıs'a:

- "Köşke gir" dendiği zaman derin bir su var zannıyla ayaklarını açıp sıvadı. Hz. Süleyman durumu anlatınca Belkıs

- "Ey Rabbim! Hakikaten ben kendime zulmetmişim. Süleyman'ın maiyetinde alemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oldum" diye dua etti. Hz. Süleyman onu nikah etti.

HZ. HIZIR'IN DUASI

Bütün sıkıntılardan ve her türlü müşkilattan kurtulmak için okunacak dualardan biri de Hızır aleyhisselam şu aşağıda yazılı olan duasıdır. Hızır aleyhisselamın şöyle dua ettiği rivayet edilmektedir:

(Allahümme la tüşmit a'dai bidai vec'alil kur'anel azıyme şifai ve devai feenel aliylü ve en tel müdavi.)

"Allahım Bana verdiğin bela ile düşmanlarımı sevindirme. Kur'an-ı Azimüşşan 'ı bana deva ve şifa eyle. Ben dertliyim, beni tedavi edecek sensin." Aziz müslümanlar; Hızır aleyhisselamın bu duası biz müslümanlara maddi ve manevi birçok menfaatler temlin edecek bir duadır. Zira çok büyük manayı içine almıştır.

SIKINTI VE ÜZÜNTÜ GELİNCE OKUNACAK DUA

Bir hadis-i şerifte rivayet edildiğine göre; Peygamber Efendimiz (s.a.v.) kederli ve üzüntülü oldukları zaman şu dua ile dua ederlerdi:

(La ilahe illallahül azıymül haliymü. La ilahe illallahü rabbül arşıl azıymü. La ilahe illallahu rabbüs semavati ve rabbül ardı rabbül arşil keriymi.)

Allah'dan başka hiçbir ilah yoktur. Yalnız arş-ı azam sahibi Allah vardır. Allah'dan başka hiçbir ilah yoktur. Ancak göklerin ve yerin sahibi, arş-ı kerimin. maliki (ve her şey 'in haliki) bir Allah vardır" demektir.

ZALİMDEN KORKUNCA OKUNACAK DUA

Bir zalimin zulmünden veya bir düşmanın zararından ya da herhangi bir şeyden korkan kimse, şu aşağıda yazılı olan duayı okursa bütün korktuğu şeylerden emin olur ve muhafaza buyrulur.Bir hadis-i şerifte beyan edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vessellem): "Her kim zalim bir amirin zulmünden korkar da:

(Radıytü billahi rabben ve bil İslami diynen ve bi muhammedin sallallahü aleyhi ve selleme nebiyyen ve bil kur'ani hakemen.)

''Alemlerin rabbi olarak Allah 'ı, din olarak İslam dinini, peygamber olarak Hazret-i Muhammed'i, hakem ve önder olarak Kur'an-ı Kerimi kabul ettim ve bunlara razı oldum," derse Cenab-ı Allah onun zulmünden o kimseyi kurtarır," buyurmuşlardır.Bu hususta bir başka dua da şudur:

Yine bir hadıs-i şerifte beyan edildiğine göre, Resülüllah

(Sallallahü Aleyhi Vessellem) Efendimiz:

"Üzerine şiddet ve kuvvet gelen kimse, korktuğu zaman üç defa şu duayı okusun," buyurmuşlardır.

(Allahü ekberu allahü eazzü min halkıhi min halkı hi cemiy'an. Allahü eazzü mimma ehüfü ve ehzurühü. Eüzü billahillezi la ilahe illa hüvel mümsikes semavüti en yaka 'ne alel ardı illa biiznihi min şerri abdike fülanin, Ve cünüdihi ve etbaı'hi ve eşyaıhi minel cinni vel irısi. Allahümme kün li caran min şerrihim. Celle senaüke ve azze caruke ve tebarekesmüke ve la ilahe ğayruke.)

BORÇTAN KURTULMAK İÇİN OKUNACAK DUA

(Allahümme ekfini bicelalike an haramike ve ağni bifadlike ammen sivake.)

"Allahım! Helalin ile beni ziyafetlendirip haramdan, senden başkasına muhtaç olmaktan fazlu kereminle beni gani eyle. " Bu duayı okumaya devam eden kimse Canab-ı Allah'ın yardımına mazhar olur ve borçtan ve diğer sıkıntılardan kurtulur. Nitekim bir hadis-i şerifte rivayet edildiğine göre, bir gün bir köle Hazret-i Ali'ye (Radiyallahü Anh) gelerek:

- Ya Ali! Ben efendimden azad olmak istiyorum. Fakat borcumu ödemekten acizim. Bana bir çare göstererek yardım eder misin?

Deyince Hazret-i Ali hemen:

- Ben sana Peygamber Efendimiz' in bana öğrettiği bir duayı öğreteyim. o duayı okumaya devam ettiğin takdirde dağlar kadar borcun olsa Cenab-ı Allah o borcun ödenmesinde kolaylık verir ve seni borçtan kurtarır.Diyerek bu yukarıda zikredilen duayı köleye öğretmiştir. Maddi ve manevi bütün sıkıntılardan ve her türlü müşkilattan kurtulmak için okunacak dualardan biri de şudur:

(Allahümme inni eüzü bike minel hemmi vel hazeni ve eüzü bike minel aczi vel keseli ve eüzü bike minel cübni el buhli ve eüzü bike min galebetid deyni ve kahrir r-icali.)

"Allahım Sıkıntıdan, üzüntüden sana sığınırım. Ve acizlikten, tembellikten sana sığınırım. Ve borçluluktan, insanların kahrından sana sığınırım." Bu dua hakkında Peygamber Efendimiz (Sallallahü

Aleyhi Vessellem) bir hadis-i şeriflerinde şöyle beyan etmiştir:

- Okuduğunuz zaman sıkıntınızı giderecek ve sizi borçtan kurtaracak bir dua öğreteyim mi?

- Evet ya Resulallah denildiğinde, Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vessellem) de:

- Siz sabahladığınız ve akşamladığınız zaman bu duayı okumaya devam ediniz. Diyerek yukarıda zikredilmiş olan duayı talim ve tavsiye buyurmuşlardır. Bu hadis-i şerifi rivayet eden zat: Ben bu duayı okumaya devam ettim. Allah benim borçlarımı ödeme kolaylığı verdi ve sıkıntımı giderdi, demiştir. Cenab-ı Allah cümlemizi maddi ve manevi bütün sıkıntılardan kurtardığı kullarından eylesin. Amin.

ŞEHVETİ TESKİN ETMEK İÇİN OKUNACAK DUA

Şehvet tahrik edip üstünlük sağladığı zaman, yani iradeyi alt ettiğinde harama bulaşma tehlikesi baş gösterince şu dua okunur; tabii her gün on sekiz defa olmak üzere tekrar edilir:

Bismillahirrahmanirrahim. Ya hayyü ya kayyümü birahmetike esteğıysü aslih li şani küllehü ve la tekilni ila nefsi tarfete aynin.

Manası: "Rahman ve Rahim. olan Allah adıyla: Ey hep diri olan! Ey kendi zatiyle kaim olup hiçbir şeye muhtaç bulunmayan! Rahmetine sığınıp dayanarak senden yardım ve meded bekliyorum. Benim durumumu düzelt her halimi (rızana) uygun şekle sok. Bir an olsun beni nefsime terk etme!'' Şehvet tahrik edip iradeyi alt etmek istediğinde her gün buna devam edilir. Bu konuda ilmiyle amil kamil insan Ahmet Bahir en-Nazil li, şeyhi Mustafa Nasiri el-Maraşi'den (k.s.) aldığı icazetle bana icazet vermiş oldu. Cenab-ı Hak, onların kudsi nefesleriyle bizi yararlandırsın. Amin! Sene: 1266 (Hicri tarih)

DİLİ KÜFÜRDEN MUHAFAZA ETMEK İÇİN OKUNACAK DUA

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) haber verdiği şu duayı, akşam ve sabahta üçer defa okuyan kimsenin lisanı kelime-i küfürden muhafaza olunacağı rivayet edilmiştir. Dua şudur:

(Allahümme inni eüzü bike min en üşrike bike şey'en ve enne a'lemü vestağfiruke lima la a'lemü inneke ente allamül ğuyübi, Allahümme Inna neüzü bike en üşrike bike şey'en na'lemühü ve nestağfiruke lima la na'Iemü'hü.)

"Allahım Bir şeyi sana şirk koşmaktan sana sığınırım. Senin şerikin ve nazirin olmadığını bilir ve tasdik ederim. Bilmediğim günahlar için senden mağfiret dilerim. Muhakkak ki Sen gaibleri hakkıyle bilensin. Allahım Bir şeyi sana şirk koşmaktan sana sığınırım. Senin eşin ve benzerin olmadığını bilir tastik ederim. Bilmediğimiz günahlarımız için senden mağfiret dilerim."

YENİ AY GÖRÜNCE OKUNACAK DUA

Yeni ay gören herhangi bir kimse

(Allahü ekber. Allahümme ehillehü aleyna bilyümni vel iymani ves selameti vel İslami vet tevfiykı lima tühıbbü ve ter-da rabbi ve rabbükellahü hilalü hayrin ve rüşdin.)

''Allahü ekber. Allahım Onu bize bereket ve imanla, selamet ve İslam ile sevdiğin ve hoşlandığın şeylere muvaffak olmakla doğdur. Benim de, senin. de rabbimiz Allah‘tır," demelidir.

HASTALIGINDA OKUYANI CEHENNEMDEN KURTARACAK DUA

Tirmizi'nin Ebü Said El-Hudri ve Ebü Hüreyre'den rivayetine göre: Bu iki zat Resülüllah (s.a.v.)'in:

"Kim,

(La ilahe illallahü vallahü ekber)

Allah'dan başka mabüd yoktur. Allah her şeyden büyüktür, derse, Allah o kimseyi tasdik eder ve benden başka mabüd yok, ben her şeyden büyüğüm der.İnsan,

(La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh)

Allah'dan başka mabüd yok, O, tekdir, ortağı yoktur, derse; Cenab-ı Hak, benden başka mabüd yok. Ben tek'im, ortağım da yok, diye o insanı tasdik eder. İnsan,

(La ilahe illallahü lehül mülkü ve lehül hamdü)

Allah'dan başka mabüd yok, mülk O'nundur, hamd da O'na mahsustur, derse, Cenab-ı Hak, benden başka mabüd yok, mülk benimdir, hamd bana aiddir, buyurur. İnsan,

(La ilahe illallahü ve la havle ve la kuvvete illa billah)

Allah'dan başka mabüd yoktur, her hususta güç ve kuvvet ancak Allah'ın izni iledir, derse; Allah (c.c.), benden başka mabüd yok. Her şeye karşı güç ve kuvvet benim iznimledir buyurur.İnsan, bu duaları hastalığında söylese cehennem ateşi onu yakmaz dediğine şahid olmuşlardır.

UYKU TUTMAYAN KİMSE İÇİN DUA

Uykusuzluktan şikayeti olan kimse, şu aşağıda yazılı olan duayı okumaya devam etsin ta ki uykusuzluk hali gidip kendisi normal vaziyete gelinceye kadar. Zira Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vessellem) uykusuzluktan şikayet eden bir zata bu duayı tavsiye buyurmuşlardır.

Dua şudur:

(Allahümme rabbes semavatis seb'ı ve ma ezzalet ve rabbil eradiyne ve ma ekallet ve rabbiş şeyatıyni ve ma eddalet kün li caran min şerri halkıke küllihim cemiy'an en yefruta aleyye ehadün ev en yebgıye aleyye azze caruke ve celle senaüke ve la ilahe gayruke vela ilahe illa ente.)

"Ey yedi kat göklerin rabbi olan Allahım Ey göklerin gölgeledikleri şeylerin rabbi olan Allahım Ey yerlerin ve yerlerin uyutturduğu şeylerin rabbi olan Allahım Ey şeytanların ve şeytanların azdırdığının rabbi olan Allahım Bütün mahlukunun şerrinden, herhangi bir kimsenin tuğyan ve tecavüz etmesinden beni kurtarıcı ol. Zira senin himayen aziz, şanın celil oldu; Senden gayri ilah yoktur. tıeı. ancak sensin." Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vessellem) diğer bir zatın uykusuzluktan şikayeti üzerine, kendisine şu aşağıdaki duayı tavsiye buyurmuşlardır:

(Allahümme ğaretin nücümu ve hedeetil uyünü ve ente hahün ehdi leyli ve enim ayni.)

''Allahım Yıldızlar battı, gözler uyudu. Diri olan, kayyum olan yalnız sensin. Gecemi sakin kıl, gözümü uyut."Uykusuzluktan şikayet eden zat; "Bu duayı okuduktan sonra aziz ve celil olan Allah bana uykusuzluk hastalığını bir daha hissettirmedi" demiştir.

iFTAR DUASI

Resul-i Ekrem Efendimizden muhtelif iftar duaları rivayet edilmiştir. Aşağıdaki dua bunların en meşhurlarından bir tanesidir.

(Allahümme leke sumtü ala rizkıke eftartü ve bike amentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü fetekabbel minni inneke entes semiy'ul aliymü.)

"Allahım Senin için oruç tuttum. Senin rızkınla iftar ettim. Sana teslim oldum ve sana tevekkül ettim. Tuttuğum orucu benden kabul et. Hiç şüphe yok ki sen duamızı işitici ve niyetimizi hakkıyla bilicisin."

Bir başka iftar duası da şudur:

(Allahümme inni es'elüke birahmetikelleti vesait külle şey'in en tağfireli.)

"Allahım Herşeyi kuşatan rahmetinle beni bağışlamanı dilerim. "

Yüce Peygamberimiz:

"Oruç tutan bir müslüman iftar anında şu aşağıdaki dua ile dua ederek:

(Ya aziymü ya azıymü ve en te ilahi la ilahe ğayruke iğfir lizzenbel azıyme. Fe innehü la yağfiruz zenbel azıyme illel azıymü.)

"Ya azıym, ya azıym! Sen benim ilahımsın. Senden başka hiçbir ilah yoktur. Benim büyük günahlarımı afvet. Muhakkak ki büyük günahları afveden ancak sensin" derse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından kurtulur" buyurmuştur.

YEMEK DUALARI

Yemek yemeye başlarken (Bismillahirrahmanirrahim),

yedikten sonra (Elhamdülillah) demelidir. (Bismillahirrahmanirrahim) demeyi sofradakilerin işiteceği şekilde aşikar söylemelidir. Eğer yemeğe başlamadan unutulup da Besmele söylenmemiş ise hatıra gelince (Bismillahi evvelehü ve ahirahü) denilmelidir.Yemeğe tuz ile başlamak ve tuz ile nihayet vermek sünnettir. Yemek yerken adaba riayet ederek yemeli ve usule uygun vaziyette hareket etmelidir. Konuşma hususuna gelince, yine adaba riayet eder bir şekilde konuşmalıdır. Salih kimselerin menkıbelerinden bahsetmelidir. Biraz hafif ve o nisbette de az konuşmalıdır. Zira tamamen susmak da, bütün gayretini yemek yemeye sarf ediyormuş gibi olacağından mekruhtur. Cenab-ı Allah cümlemizin bütün hareketlerini adaba uygun kılıp yediğimiz yemeklerden hayırlı şifalar ihsan eylesin. Amin. Yemek yerken adaba riayet ederek yemeli ve usüle uygun olarak aşağıdaki duayı okumalıdır. İster bir kişi, isterse birkaç kişi olsun; hane halkı yalnız kendileri olsunlar veyahut misafirlerle birlikte bulunsunlar bu dua okunmalıdır. Şayet sofrada misafir varsa misafirin duası daha müstecab olduğundan hane sahibinin müsaadesi ile misafirin dua etmesi daha muteberdir.

Dua şudur:

(Elhamdü lillahillezı en'amenü ve sekaana ve cealena minel müslimiyne ve rahmetullahi ve berekatühü aleyna ve ala cemiy'il müslimiyne. Allahümme etımna min taamil cenneti ve eskına min şerabil kevseri ve eskinna fi civar-ı resulike. Ve ekrimna birü'yeti cemalike ya erhamer rahimiyne salli ve sellim ala seyyidil enbiyai ve cemiy'ıl mürseliyne.)

Bir hadıs-i şerifte beyan edildiğine göre Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vessellem) kendine yemek takdim edildiği zaman şu duayı okurdu:

(Allahümme barik lena fiyma razaktena vekına azaben nari bismillahi.)

"Allahım! Bize rızık olarak verdiğin şu yemeği mübarek kıl. Bizi cehennem azabından koru. Bismillah:" Yine bir hadis-i şerifte Peygamber (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurdukları rivayet edilmiştir: "Sizden biriniz yemek yediği zaman Allah'ın ismini ansın. Eğer yemeğin başlangıcında Besmele'yi anmayı unutursa, hemen hatırlayınca: (Bisamillahi evvelehü ve ahirehu) desin."

ERKEK ÇOCUK iSTEYEN KİMSENİN OKUYACAGI DUA

Menbau'l-Edeb isimli kitabta Seyyid Ali der ki:

"Nebiyy-i Zişan Efendimizden (Sallallahü Aleyhi Vessellem) mervidir: Bir kimse hamile olan ailesinin karnı üzerinde elini koyup da bu duayı okursa, o ana karnındaki nutfe biiznillahi teala muhakkak oğlan halkolunur."Dua şudur:

 

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp