Mülk (Tebareke)’ Suresi

Mülk (Tebareke)‘ Suresi :

Mülk:

OKUNUŞU:

Bismillahirrahmanirrahim.

Tebarekelleziybiyedihilmülkü ve hüve 'ala külli şey'in kadiyr * Elleziy halekalmevte velhay(ıte liyeblüveküm eyyüküm ahsenü amelen ve hüvel azıyzülğafür * Elleziy haleka seb'a sernevatın tıb akan ma tefa fi y halkırrahmani min tefavütın ferci'ılbasara bel tera min fütur * Sümmerci'ılbasara kerreteyni yenkalib ileykelbesarü hasien ve hüve hasiyr * Ve lekad zevyennessemaeddünva bimesabiyha ve ce'alnaha rücumen lişşeyütıyni ve a'tedna lehüm azabessc'ıyr * Ve lilleziyne keferu birabbihim azabü cehenneme ve bi'selmasıyr * İza ü l k ü fiyha semi'u leha şehiykan ve hiye tefür * Tekadü temeyyezü minelğayzı küllema ülkıye fiyha fevcün seelehüm bazenetüha elem ye'tıküm neziyr * Kalu bela kad ca'ena neziyrün fekezzebna ve ku lrı a ma ı nezzelellahü min şe'in in entüm illa fiy dalalin kebiyr * Ve kalü lev künna nesme'u ev na'kılü makurma fiy ashabisse'ıçr * fa'terefu bizenbihim fesuhkan liashabisse'ıyr * İnnelleziyne yahşevne rabhehüm bilğaybi lehüm mağfiretün ve ecrün kebiyr * Ve esirru kavleküm evicheru bihi innehu aliymün bizatissudür * Ela ya'lemü men haleka ve hüvellatıyfülhabiyr * Hüvelleziy ce 'ale lekümül'arda zelülen fernşü fjy menakibiha ve külü min rızkıhi ve ileyh inn üşür * Eernin-tü m men fs-semai en yahsife bikümül'arda feila hiye ternür * Em emintüm men fissernai en yürsile aleyküm hasıben fese'ta'lernüne keyfe neziyr * Ve lekad kezzebelleziyne min kablihim fekeyfe kane nekiyr * Evelem yerev ilettayri fevkah üm saffatin yakbidne ma yümsikühünne illerrahmanü innehu bikülli şey'in basıyr * Emmen hazelleziy hüve cündün leküm yansurüküm min dunirrahman; inilkafirune illa fiy gurur* Emmen hazelleziy yerzükuküm in emseke rızkan belleccu fiy uiü-vin ve nüfür *Efemen yernşiç mükibben'ala vechih! ehda emmen yem§iy seviyyen 'ala sıratın müsta-kıym * Kul hüvelleziy yerzükuküm in emseke rızkah u bel leccü fiy 'utüvvin ve nüfür * Efemen yemşiy mükibben 'ala vechihi ehda emmen yem§iy seviyyen 'ala sıratın müstakıym * Kul hüvelleziy enşeeküm ve ce'ale lekümüssem'a vel'ebsaie ve'efi'dete kaliylen ma teşkürun * Kul hüvelleziy zeraeküm fiylardı ve ileyhi tuhşerün * Veyekulune meta hazelva'dü in kuntum sadıkıyrı * Kul innemel'ılmü 'ındallahi ve nncrra ene neziyrün mübiyn * Felemma reevhü zülfeten sıyet vücuhülleziyne keferu ve kıyle hazelleziy k üntü m bihi tedde'une * Kul ereeytüm in ehlekeniyallahü ve men ma'ıye ev rnhımena femen yüciyrülkMiriyne min azabin eliym * Kul hüverrahmanü amenna b ih i ve aleyhi tevekkelna feseta'lemune men hüve fiy dalalm mübiyn * Kul ereeytüm in asheba maüküm gavren femen ye'tiykum bimain me'ıyn.

Meal-i Şerifi:

Bismillahirrahmanirrahim .

1.Mutlak hükümranlık elinde olan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter

2.O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.

3. O ki, birbiri ile ahenktar yedi göğü yaratmıştır. Rahman olan Allah'ın yaratışında hiçbir uygunsuzluk göremezsin. Gözünü çevir de bir bak, bir bozukluk görebiliyor musun.

4. Sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) aciz ve bitkin halde sana dönecektir.

5. Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunlar şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş az abın hazırladık.

6. Rablerini inkar edenler için cehennem azabı vardır. O, ne kötü dönüştür'

7. Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.

8. Neredeyse cehennem öfkesinden çatlayacak! Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: Size, (bu azap ile) korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi? diye sorarlar.

9. Onlar şöyle cevap verirler: Evet, doğrusu bize, (bu azap ile) korkutan bir peygamber gelmişti; fakat biz (onu) yalan saymış ve: Allah'ın bir şey gönderdiği yok; siz olsa olsa büyük bir sapıklık içindesiniz! Demiştik.

10. Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkumları arasında olmazdık! diye ilave ederler.

11. Böylece günahlarını itiraf ederler. Artık (Allah'ın rahmetinden) uzak olsun, o alevIi cehennemin mahkümları!

12. Fakat daha görmeden Rablerinden (azabından) korkanlara gelince, onlar için gerçekten hem bağışlanma hem de büyük mükafat vardır.

13. Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.

14. Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.

15. Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur. Şu halde yerin omuzlarında (üzerinde) dolaşın ve Allah'ın rızkından yeyin. Dönüş ancak O'nadır.

16. Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.

17. Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!

18. Andalsun ki, onlardan öncekiler de (bunu yalan saymışlardı; ama benim karşılık olarak verdiğim azap nasıl olmuştu!

19. Üstlerinde kanatlarını aça-kapata uçan kuşları hiç) görmediler mi? Onları (havada) rahman olan Allah'tan başkası tutmuyor. Şüphesiz O her şeyi görmektedir .

20. Rahman olan Allah'a karşı şu size yardım edecek askerleriniz hani kimlerdir? İnkarcılar ancak derin bir gaflet içinde bulunmaktadırlar.

21. Allah size verdiği rızkı kesiverse, size rızık verebilecek olan kimdir? Hayır, onlar azgınlık ve nefretle direnip durmak-tadırlar.

22. Şimdi (düşünün bakalım), yüz üstü kapanarak yürüyen mi (varılacak) yere daha iyi erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?

23. (Resülüm!) De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur. Ne a şükrediyorsunuz:

24. De ki: Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur; ancak O'nun huzuruna gelip toplanacaksınız.

25. "Doğru sözlü iseniz (söyleyin), bu tehdit hanı ne zaman (gerçekleşecek)?" derler.

26. De ki: O bilgi, ancak Allah'a mahsustur. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.

27. Ama onu {azabı} yakından gördükler zaman, inkar edenlerin yüzleri kararacak (kendilerine}: İşte sizin isteyip durduğun uz budu Denecektir.

28. De ki: Allah beni ve beraberimdekileri (siz!) istediğiniz üzere) yok etse veya (öyle olmayıp da) bu esirgese, (söyleyin bakalım) inkarcıları yakıcı azaptan kurtaracak kimdir?

29. De ki: (Sizi imana davet ettiğimiz) O (Allah) çok esirgeyicidir; biz O'na iman etmiş ve sırf O'na güvenip dayanmışızdır. Siz kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında öğreneceksiniz!

30. De ki: Suyunuz çekiliverse, söyleyin bakalım, size kim bir akar su getirebilir?

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp