Mukaddime

Mukaddime :

Şanı mübarek ve yüce olan Allah, kazaların ve belaların defi için duayı bir sebep kılmıştır. Yani kişinin, ihlasla ve can-ı gönülden yapacağı dualar, kazaları ve belaları defeder. Bunun böyle olduğunda; bütün peygamberler, salihler. ermişler, alimler, hakimler, ... ittifak etmişlerdir. Ayrıca; gerek bir kısım ayetler, gerek bazı hadisler, gerekse büyüklerin hayatından bazı sahneler de, duaların, def-i belada müessir olduğunu isbatlamaktadır. Nitekim, şam yüce olan Allah bir ayette şöyle buyurur

... Siz bana dua ediniz, ben de dileklerinizi kabul edeyim. Bu ayet bize şunu is bat eder ki, dua, isteklerin verilmesi için sebep, yani vesile kılınmıştır. Kul, muradının yerine getirilmesi için Allah'a can-ü gönülden dua edecek, onun bu duası, isteğinin yerine getirilmesine bir vesile olacaktır. Eğer böyle

olmasaydı, Allah, kendisine dua edilmesini emretmezdi. Kısacası, kişinin muradının verilmesi, onun yapacağı duaya bağlanmıştır. Yapacağı dua, isteğinin verilmesine vesile olur. . Duanın, belaların def'ine ve dileklerin kabul edilmesine vesile olduğuna delalet eden hadislerden biri şöyledir


- Tedbir, takdiri önleyemez; tedbir ile, kaderde var olanın önüne geçilemez. Dua ise faydalıdır. Dua; gelen kazayı kaldırır, henüz gelmemiş olanı da defeder. İhlasla ve can-ü gönülden yapılan duaların. belaların def'in'e ve dileklerin kabulüne vesile olacağına dair ayet ve hadisler pek çoktur. Biz burada, cümleden birer tane misal vermekle iktifa ediyoruz. Yine, can-ü gönülden yapılan duaların, belaların def'ine ve kazaların ref'ine vesile olduğuna dair, büyüklerimizin hayatında da pek çok misaller vardır ki,şimdi burada onlardan da birkaçını nakledelim:

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp