İs M-i A’zam Duaları

İs M-i A'zam Duaları

İsm-i A'zam'ların hangisi olursa olsun dua edileceği vakit onlar okunarak başlarursa. duanın kabul olmasına vesile olur. Peygamberimiz (s.a.v.)'in öğrettiği ism-i A'zamlardan bazılarını zikredelim:

Allahümme inni es'elüke enni eşhedü enneke entellahü la ilahe illa entel ehadüs samedüllezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekün lehü küfüven ehad*
"Peygamberimiz (s.a.v.), bir kimsenin bu duayı okuduğunu işitince ona buyurdu ki: "Sen ism-i A'zam'la dua ediyorsun. Bu dua ile Cenabı Hakk'tan ne istenirse verilir, dua edilirse kabul olunur.”

Allahümme inni es'elüke bi en ne tekel hamde la ilahe illa entel mennanü bedius semavati vet erdı ya zelcelali vel ikrami ya hayyü ya kayyum*

"Rasulü Ekrem (s.a.v.) mescidde namaz kıldıktan sonra bir kimsenin bu duayı okuduğunu işitince şöyle buyurdu: "Muhakkak o, Allah Teala'ya en büyük ismi ile duada bulunuyor. O isimle dua edildiği vakit kabul edilir, istenildiği vakit verilir."

Ve ilahüküm ilahün vahıd* la ilahe illa hüverrahmanür rahıym* Elif lam mim* Allahü la ilahe illa hüvelhayyül kayyüım*
Rasulü Ekrem (s.a.v.) bu ayetler hakkında: "Bu iki ayet ism-i A'zarn'dır.t'ss buyurmuşlardır.

Ya zel celal i vel ikram*
Peygamberimiz (s.a.v.) bir kimsenin bu duayı okuduğunu işitince: "Duan kabul olunur, buyurdu.

Ya erhamer rahımiyn*
Rasulü Ekrem Efendimiz (s.a.v.):
"Kim bu duayı üç defa tekrar ederse yanında bulunan vazifeli bir melek ona:
"Erharnür ralumin olan Rabbin sana yöneldi, iste." der.

Ya bediy'as sernavati vel erdı ya zel eelali vel ikram*
Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
"Rabbimden dua edilince kabulolunan ism-i A'zamı bana göstermesini istedim. Rabbim bana bu ism-i A'zamı semadaki yıldızlara yazılı olarak gösterdi.

La ilahe iIIellahü vallahü ekber* La ilahe iIIellahü vahdehü la şerike leh* Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir" La ilahe illellahü ve la havle ve la kuvvete illa billah*
"Kim bu beş kelime ile duada bulunursa ve Allah Teala'dan ne isterse ona verilir.”

Ya rabbi ya rabbi ya rabbi*
"Bir müslüman kul bu ism-i A'zam'ları terennüm ettiği vakit Allah T eala ona:
"Buyur kulum, iste verillr.” buyurur.

La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez zalimin*
"Müslüman bir kul bu duayı okuyarak Cenabı Hakk'tan ne isterse istesin, Allah Teala duasını kabul eder”

La ilahe illa ente ya hannanü ya rnennanü ya be diy'as sernavati vel erdı ya zel celali vel ikram"

"Cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa, doğu ile batı arasında her ne istenilirse istenilsin, duası kabul olunur.”

Ya hannanü ya Mennan*
Cabir (r.a.)'dan:
"Cebrail Aleyhisselam dedi ki:
"Kıyamet günü Rabbim şöyle buyurur: "Ya Cebrail, ben filan oğlu filanı cehennem ehlinin safları arasında görüyorum."
Cebrail: "Bu günün azabından onu kurtaracak hiçbir ameli yoktur ya Rabbi!" der.
Allah Teala: "Ben o kulumun dünyada iken " Hannanü ya Mennan" dediğini duyuyordum. Sen o kulu mu getirip sor bakalım:
"Harman Mennan'ın gayrından başka bir Rab var mıdır?"
Cebrail Aleyhisselam o kulun elinden tutar ve cennet ehlinin safları arasına koyar.”
Ebü'd-Derda (r.a.)'dan rivayet edilmiştir:
Allah'ın Rasulü (s.a.v.) bize ikindi namazı kıldırırken önünden bir köpek geçti. Köpek adımını atar at

maz öldü. Peygamber Aleyhisselam:

"Bu köpeğe kim beddua etti?" diye sorunca bir adam:

- Ben, ey Allah'ın Rasulü, dedi.

- And olsun ki sen Allah'a ism-i A'zam ile (en büyük ismi ile) dua ettin. O isim ki, onunla Allah'a başvurulduğunda kabul eder, istendiğinde de verir. "Söyle bakalım, ne söyledin?" diye sordu.

- Şöyle dedim:

Allahümme inn. es'elüke bi en ne lekel hamde la ilahe illa entel emanü bediy'us semavati vel erdı ya zel celali vel ikram] ekfina hazel kelbe bima şi'te
Manası: "Allah'ım! Senden şununla diliyorum.Hamd, Sana mahsustur. Senden başka ilah yoktur. Mennan'sın, göklerin ve yerin yaratıcısısın. Ey Celal ve ikram sahibi, bu köpeğe dilediğin gibi yap ve bizi kurtar."
O Enes b. Malik (r.a.)'dan rivayet edilmiştir. Rasulüllah (s.a.v.)'in zamanında Şam ile Medine arasında ticaret yapan bir zat vardı. Hiç kafileye katılmazdı.
Allah'a tevekkül ederek, ticaret seyahatini hep yalnız yapardı. Bir defasında Şam'dan gelirken önüne, atlı bir hırsız çıkıverdi ve ona: "Dur." dedi. Tacir durdu:
- işte malım, al, beni de serbest bırak, dedi.
- Mal zaten benim olmuştur artık. Ben asıl canınıalmak istiyorum, diye çıkıştı.
- Bana biraz müsaade et de, bir abdest alayım namaz kılıp Rabbime dua edeyim, demesine karşılık:
- Müsaade senin, cevabını aldı. Tacir hemen abdest alıp namaza durdu. Namazı bitirdikten sonra ellerini kaldırıp şu duayı yaptı:

Ya vedüdü ya vedüdü ya zel arşil meddi ya mübdiü ya müıydü ya fe'alün lima yür.dü es'elüke bi nurive chikellezi me lee erkane arşlke ve es'elüke bi kudrati kelleti kadderte biha ala halkıke ve bi rahmetikelleti vesi at külle şey'in la ilahe illa ente. ya müğıysü eğısn. ya müğıysü eğısni ya müğıysü eğısni*

Bu duayı bitirir bitirmez hemen orada beyaz at üstünde bir adam belirdi.
Hırsız onu görünce adamı bırakıp o süvarinin üzerine saldırdı. Süvari ona bir darbe vurdu ve attan düşürdü.
Tacire:
- Haydi öldür onu, dedi.

- Hayatımda hiç kimseyi öldürmedim, bunu daöldürmek istemem.
Sonra onu kendisi öldürdü. Tacir onu:'
- Sen kimsin?

- Ben üçüncü kat gökte duran bir meleğim. Buadamı öldürmek şerefini Hak Teala bana nasip etti. Sen birinci defa dua ettiğin zaman gök kapıları öylesine çalındı ki:
"Galiba mühim bir şeyler oluyor." diye haykırdık. ikinci defa dua ettiğin zaman gök kapıları açıldı, ateşten sanki alev alev olmuştu. Aynı duayı üçüncü kere okuduğun zaman, Allah tarafından Cebrail Aleyhisselam indi ve:

"Şu adamı kurtaracak kimse yok mu?" diye seslendi. Bunun üzerine hırsızı öldürüp seni kurtarmak için Allah'a yalvardım. Duamı kabul edip beni gönderdi. Ey AI-lah'ın kulu! Şunu da iyi bil ki, kim senin yaptığın bu duayı yaparsa, Allah ona yardım eder, bütün üzüntülerini de giderir."
Sonra bu tacir, Medine'ye sağ salim döndü. Başından geçenleri, Resulüllah (s.a.v.)'e anlatınca, Peygamber Aleyhisselam şöyle buyurdu:
"And olsun ki, Allah sana Esma-i Hüsna'yı telkin etmiş. O isimler ki, kim onlarla Allah'a yalvarırsa duasını kabul edip, isteklerini verir."