Beden Egzersizi

Beden Egzersizi :

Ayurveda açısından, şimdilerde önerilen beden egzersizlerini çoğu idealolmaktan uzaktır. Bedensel hareketlere neden gereksinim duyarız? En büyük Ayurveda yazarı Chakara'nın bu soruya cevabı şuydu: "Beden egzersiZıeri ki-şiy, hafiflik, iş yapma yeteneği, sağlamlık verir; zorluklara dayanmayı, saf olmayan maddelerin atılmasını ve sindirimin uyanlmasını sağlar." Kalbiniziçin Aerobik, ya da adaleleriniz için ağırlıkla çalışmanın sınırlı yararları vardır, fakat bunlar Chakara'mn tanımına uyacak kadar kapsamlı değildirler. İdeal olanı, bütün sistemi yani hem zihni hemde bedeni dengelemektir. Önemli bir nokta da egzersizin, kullandığından daha çok enerji vermesi gerektiğidir. Bu noktayı ise birçok kimse görmezlikten gelir.

Basit bir egzersiz olan yürümek, ideal olana yakındır, çünkü her doşayı da doyunan doğal bir etkinliktir: Uzun bir yürüyüş Vata kişilerini sakinleştirir, Pittalar ise yürüyü-şün, onları günboyu süren hızlı çalışma temposundan uzaklaştırmasından hoşlarurlar, Kapha'lar da kendilerini canlı ve hafif hissederler. Canlı bir yürüyüş onların yava olan sindirimini de daha etkili hale getirir. Bu nedenlerle hergün yarım saatlik canlı bir yürüyüş, Maharishi Ayurveda sağlık merkezlerinde de hastalara önemle salık verilir.

Bu merkezlerde aynı zamanda her hastaya beden egzersizine karşı yeni bir yaklaşım öğretilir: Amaç ter içinde kalmak, ya da adaleleri zorlayarak ve ezerek şekillendirmek de-ğildir. Egzersizin amacı, kişinin kendisi ve kuantum bedeni arasında daha yakın bir bağlantı sağlamaktır ve bu bakımdan da çok önemli bir dengeleme aracıdır. Bu yaklaşıma

"Üç doşa egzersizi" adını veririz. Kısa ve birbirine bağlı bir dizi rutini içerir:

- Güneşe selam (Surya Namaskara) : gerilme, denge ve jimnastiği birleştiren bir sabah egzersizi (1- 6 dakika)

- Sinir-adale bütünleşmesi: bir dizi yumuşak yoga duruşu (10-15dakika)

- Dengeli nefes: geleneksel yoga nefes egzersizi Pranayama'nın basit bir şekli (5 dakika) Bu egzersizler ilerki sayfalarda anlatılmaktadır. Bunları meditasyonla ilişkili olarak yapmak zihin beden bütünleş-mesini yeni bir düzeye yükseltir. Bu egzersizler doşaların da hoşlandığı doğal ve rahat hareket türleridir. Bütün yaş gruplan tarafından yapılabilir ve formda olmayı gerektirmez.

Daha ilk seferde, doğanın bilinç ve fizyoloji arasında kurduğu yakınlık farkedilir. Beden, sadece bir kabuk ya da hareket eden bir yaşam destekleyici sistem değil, maddeyle yakından çevrelerımiş olan benliğinizdir. Bu yakınlıkla temasa geçmek çok rahatlatıcı ve hoştur - özellikle de uzun süredir egzersiz yapmamış ve bedenlerine yabancı hale gelmiş kimseler için

Ağrısız Başarı

Bu noktaları daha fazla açıklamadan önce, bilinen egzersizlere bir bakalım. Yaşamın genelde rahat ve mutlu olması amaçlandığından, Maharishi Ayurveda, egzersizi bu amacı gerçekleştirecek bir yololarak görür. Egzersiz sizi iş yapmağa hazır hale getirmeli, kendisi bir iş olmamalıdır. Halbuki birçok kişi bunu böyle görmekte ve sert azimli bir tutum olmadan kendileri için yararlı birşey yaptıklarını dü-şünmemektedirler, (Yarın sabah bir parka gidin ve orada koşanların çatık kaşlanna dikkat edin.)

Maharishi Ayurveda'nın egzersizle ilgili yaklaşımından tek bir yarar görecek seniz o da "ağrı olmazsa kazanç olmaz" görüşünün bir uydurma olduğunu öğrenmemizdir.

Bunu anlamanın iyi bir şekli, duruma Vata doşası açı-sından bakmaktır. Bütün fiziksel etkinlikler Vata'yı arttırır. Ölçülü bir artış, kendinizi daha dinç, çevik, berrak zihinli, ve güçlü hissetmenizi sağlar. Burada zihinsel ve bedensel yararlar birarada, doğal dengede olarak alınmaktadır. Fakat Vata'yı fazla uyarmak bütün bu yararları yok eder ve kendinizi huzursuz, yorgun ve zayıf hissetmenize neden olur.

Peki o zaman ne kadan yeterlidir? Genel bir kural olarak, Ayurveda maksimum kapasitenizin %50 sini kullanmanızı ister: eger altı mil bisiklete binebiliyorsanız, bunu 3 mil yapın. 20 kulaç yüzebiliyorsanız, 10 kulaç yüzün. Bu alt sı-nırlar kendinizi sağlıklı hissetmenizi sağlar, üstelik egzersizleri daha etkili yapar, çünkü bedeninize sonradan tamir işi çıkarmaz. Kardiyovasküler sisteminiz de hareketlerden sonra normale daha kolay döner. Başka bir basit kural da, kendinizi yormakla ilgilidir. Ter içinde ve nefes nefese kalana kadar yoru1maktansa, hafif bir terleyip ağzınızdan nefes almağa başlayana kadar sürdürün hareketi. Bunlar, doğru sı-nırda olduğunuzun doğal belirtileridir.

Sık sık nefes almağa, terlemeğe başlarsaruz, kalbiniz hızla atmağa ya da dizleriniz titrerneğe başlarsa fazla ileri gidiyorsunuz demektir. Yorgunluğun ilk belirtilerinde hareketi bırakın, bedeninizi serinletmek için birkaç dakika yürüyün. Sonra nabzınız ve nefesiniz normale dönene kadar birkaç dakika dinlenin. Tenis gibi rekabete dayanan bir spor yaptı-ğınız sırada kendinizi ne kadar zorladığınızın farkında 01-mayabilirsiniz. Oyundan zevk alıyorsanız devam edin. Fakat oyunu kazanmak için kendinizi fazla zorluyorsanız, bu davraruşınız tabii ki bedeninizi gereksiz yere yoruyordur.

Özellikle Vata kişileri aşırıyakaçmamağa dikkat etmelidirler çünkü egzersiz eşikleri genellikle Pittalardan daha dü-şüktür: Pittalarınki de Kaphalardan düşüktür, Hareketler ya§a da uygun olmalıdır: 45-50 ya§ üzerindeki herkeste Vata artar, bu da eskisi kadar yorucu hareketler yapmamayı gerektirir. Doşalarıruza saygı duymalısınız; bir mil fazla koşmak ciddi Vata sorunlarını davet etmenin bir başka yoludur.

Beden Tipinize Göre Egzersiz

Bedeninizi her hareket ettirdiğinizde doşalarınızla konuşursunuz, Her doşa'run kendine özgü önemi olduğu için, dengeli egzersizin getirdiği üç tür yarar vardır.

Vala: denge, çeviklik, kıvraklık, eşgüdüm ve iç ferahlık Pitta: beden ısınması, kanın herbölgede dolaşımı. Kalp gücünün artması.

Kapha: Güç ve sağlamlığın artması, düzenli enerji.

Oturduğunuz Yerden kımıldayıp hareket yapnuyorsanız doğaldır ki bu yararları elde edemezsiniz. Fakat adaleleri güçlü ve hareketli birçok kimse için de durum aynıdır, çünkü beden egzersizi programlarının çoğunda amaç kardiyovasküler sistemin gücünü arttırmaktır ve bu da Pitta do-şasına fazla ağırlık verir. Etkinlik alam daha geniş olan ve başlıca beden tiplerine uygun dengeli hareketleri burada belirtmek istiyorum.

Vata Kişilerine Uygun Hareketler

Tipi: Yoga Ölçüsü: hafif

Danslı Aerobik

Yürüyüş, kırlarda kısa yürüyüş

Bisiklete binmek

Vata kişilerinin enerjisi aniden gelir, fakat çabuk yorulurlar. Denge ve gerilme harketlerinde başarılıdırlar. Hafif ve esnek oldukları için fazla yorucu olmamak koşuluyla yoga ve yürüyüşten hoşlarurlar. Doğaları gereği çoşkulu oldukları için de müzikle aerobik yapmaktan zevk alırlar. Vatalar soğuktan hoşlanmazlar ve bedenlerinde kendilerini koruyacak yeterince yağ ve adale yoktur; bu nedenle de kışın onlara iyi gelen, kapalı yerlerde yapılacak hareketlerdir. Vatası egemen olan herkesin kendini kaybedip hareketlerde zorlanmaktan kaçınması gerekir. Bu onlar için çok önemli bir uyarıdır, çünkü Vata doşası, özelliği gereği büyük bir enerji patlamasıyla işe başlar, ama dengede değilse gücünün nerede biteceğini bilemez. Günde yarım saat hafif egzersiz yeterlidir. Eger yorgunluk, titreme ve baş dönmesi hissediyorsanız fazla ileri gittiniz demektir; çünkü bunlar

Vata dengesizliği belirtileridir.

Pitta Kişilerine Uygun Hareketler

Tipi: Kayak Ölçüsü: Orta

Canlı yürüyüş, jogging

Kırda uzun yürüyüş, dağcılık

Yüzme

Pitta kişilerinin dürtüleri, dayanıklıklarından daha fazladır. Fazlaya kaçmayan her tür hareketi yapabilirler. Meydan okumaktan holandıkları için de kayak, dağcılık, kırda yürüyüş ve onlara günün sonunda bir iş başardıkları duygusu veren diğer sporlardan zevk alırlar.

Rekabete dayalı sporlarla uğraşan sporcular kendilerine mücadeleci bir ruh vermesi için yeterince Pitta'ya gereksinim duyarlar, fakat Pitta, yoğun rekabete uygun doşa de-ğildir. Pittalar kaybetmekten nefret ederler ve onları güdülendiren de, kazanmanın getireceği doyum değil, kaybetmekten duydukları nefrettir. (Sporla ilgili bazı çalışmalar, profesyonel tenis oyuncuları için bunun doğru olduğunu göstermiştir. Zaten bu oyuncuların çoğu da Pitta tipi öfkeleriyle tarunmışlardır.) Pittalar kendilerini zorlayarak koşabiIir, ya da ağırlıkla çalışabilirler. fakat bu çabalarından çok az iç mutluluk elde ederler.

Bu tuzağa düşüp düşmediğinizi zaten şimdiye kadar öğrenmişsinizdir. Colf oynarken yaptığınız her yanlış vuruş'a tepeniz atıyor veya tenis te karşıruzdakini topla delip geçmek isteği duyuyorsanız bu sporları bırakın. Herhangi bir sporu yaparken kendinizi ya da başkasını azarlıyorsa- nız o spordan uzaklaşın, Kortta birini öldürmek isteği duyan birinin ciddi bir Pitta dengesizliği var demektir. Aynca rekabete dayalı sporlardaki sık sık başlayıp durma ritmi, bedeniniz için yanm saat sürekli hareket kadar iyi değildir.

Günde yarım saat canlı bir yürüyüş sisteminizdeki öfkeyi atmakta rekabete dayalı bir spordan daha başarılı olur.

Yüzme ise çok daha iyidir. Kendilerini işlerine fazla vererr Pitta'Iar, saat beşte havuza atlayınca hem sakinleştiklerini, hemde günün gerginliklerinin eridiğini göreceklerdir. Her tür kış sporu da Pittalara çekici gelir, çünkü soğuğa, Vata ve Kapha'lardan daha dayanıklıdırlar.

Pittalar görselolarak kolayca uyarıldıkları için ormanda telaşsiz ve rahat yürüyüşten son derece yararlanacaklardır; üstelik her zamanki kararlı adımlarından farklı olması da onlar için bir değişiklik olacaktır. Doğanın güzelliğini deneyimIemek için yeterince durduklarında, onu içlerinde hissedeceklerdir .

Kapha Kişilerine Uygun Hareketler

Tipi: Ağırlıkla çalışma Ölçüsü: Orta ağırlıkta

Koşma

Aerobik

Kürekçekme

Dans

Kapha kişilerinin enerjileri güçlü ve süreklidir, fakat çeviklikten yoksundurlar. Genellikle bütün egzersizlerde başarılıdırlar ve daha kıvrak ve dengeli hale geldikçe daha da iyileşirler. Fiziksel güçleri nedeniyle dayanıklılık gerektiren sporlarda başarılı olurlar - uzun mesafeli koşu veya kürek çekmek için çok uygun yapılan vardır. Pitta ve Kapha karı-şımı, azim ve dayanıklılık sağlar. Bu da profesyonel basketbol ve futboloyuncuları arasında çok sık görülen bir prakriti'dir.

Kanın tam dolaşımını hızlandırmak Kapha'lara iyi gelir, bu nedenle de ağırlıkla çalışmaktan hoşlanırlar. Yorulmadan iyi bir ter atmak da Kapha tıkanıklığını açar. Birçok Kapha kişisinde atılması gereken fazla yağ ve su bulunur. Kapha soğuk bir doşa olduğu için de soğuk ve nemli havada koşu ve kürek çekmek ona iyi gelmez.

Kışın Kapha kişileri kapalı yerde yapılan sporlan yeğlemelidirler. Kadınların çoğu jimnastik yapmayı sevmezler; onlar için de dans dersleri bir seçenek olabilir. çoğu Kapha kişisinde bir balerin bedeni olmasa da dans eğitiminin sağladı-ğı dengeyi elde ettikten sonra tıknaz olan yapılarını daha rahat kabullenirler.

Bazı genel önlemler her beden tipi için geçerlidir.

Aşağıdaki durumlarda egzersiz yapmayın:

- Yemekten hemen önce ve sonra: Bu zamanlarda hareket yapmak, en yüksek durumda bulunması gereken agni'nizi alçaltır, Yemekten en az yarım saat önce ve bir, iki saat sonraya kadar egzersiz yapmayın. Yemek üzerine yürüyüş yapmak bu kuralın dışında kalır. Yemekten sonra 15 dakikalık rahat bir yürüyüş sindirimi uyanr. (Daha uzun ve zorlu bir yürüyüş ise sindirimle rekabete girişir.) Güneş battıktan sonra egzersiz yapmak Ayunveda'ca önerilmez; akşam üzeri bedeninizi yavaşlarmak ve yatmaya hazır hale getirmek daha iyidir.

- Rüzgarda veya soğukta: Hem Vata hem de Kapha'nın soğuktan hoşlanmadığını belirtmiştik Kışın yürüyü-şe çıkarsanız sıkıca giyinin ve derin nefes almayın. Soğuk ve nemli havanın içe çekilmesi solunum sistemi için zararlı-dır. Kuvvetli esen rüzgar da Vata doşasının dengesini bozar ve yürüyüşün sakinleştirici etkisini ortadan kaldırır.

- Kızgın güneş altındaı Bunun nedeni de kuvvetli güneş ışınlarının Pitta doşasını çoşturması ve zaten hareket yaparken artan beden ısısını daha da yüksek hale getirmesidir.

Dengeli hareketin anahtarı, ölçülülük ile birlikte düzenli olarak yapılmasıdır. Doşalar hep kendilerini sağlamlaştırmak isterler. Beden hareketlerini bir süre ihmal ederseniz, bedeniniz tembelliğe alışacaktır. Sonra biraz hareket yapma-ğa başladığınızda ise doşalarınız hemen daha iyi bir denge durumuna gelecek ve orada kalmak isteyecektir. Onun için yıllarca yararlanabileceğiniz bir programa başlamak için elinizden geleni yapmalısınız.

Üç Doşa İçin Egzersizler

Şimdi, kliniklerimizde öğretilen Üç Doşa egzersizlerini anlatmak istiyorum. Bunlar Güneşe Selam, bir dizi yumu-şak yoga duruşu ve dengeli nefes'tir. Birçok kişi bu hareketleri bilmez ve onları doğu'ya özgü bazı uğraşlarla bir tutma eğiliminde olabilir. Siz de bedenlerini anormal şeklllere sokan kimseleri görmüş olabilir ve yoganın sizin için yapılması olanaksız bir şeyolduğunu düşünebilirsiniz.

Aslında aşağıdaki egzersizleri yapmak çok kolaydır. Sadece Güneşe Selam'ı iyice öğrenmek biraz sabır gerektiriri diğerleri için ise özel bir beceri gerekmez. Bu hareketleri herkes yapabilir ve bunlar sadece bedeninize kulak vermenizi sağlarlar. Bunları yaparken nasıl göründüğünüzü veya ideal duruşlara ne kadar yaklaştığınızı aklınıza bile getirmeyin. Yapabildiğiniz kadarı sizin için iyidir. Bu yaklaşım da, hareketi yaparken kendinizi iyi hissetmenizi, sonra ise daha da iyi olmanızı sağlar. Kısa bir Ayurvedik program yaptıktan sonra herkes birkaç saat boyunca kendini hoş bir şekilde gevşemiş hisseder.

Hareketlerin aşağıdaki açıklamaları, Lancaster Kliniğimizdeki sinir-kas bütünleşmesi programının başkanı, uzman ve yetenekli bir yoga terapisti olan Bija Bennet tarafından sağlanmıştır

MEVsİMLİK PROGRAM DENGELEMEK BÜTÜN YILI

Kuantum bedenin bize verdiği derslerden biri de §udur: Insan, derisinin sınınnda durmaz; varlığı dışarıya, do-ğaya doğru devam eder. Her yerde bulunan Vata, Pitta ve Kapha, insan fizyolojisini dış dünyaya bağlar. Bunun içindir ki, hava değişikliklerinde beden de değişir: yağmuru kemiklerde hisseder veya bahann ilk günlerinde tembelleşir. Sıcaklık, soğukluk, rüzgar, nem ve mevsimlerin getirdi-ği bütün diğer değişikliklere karşı doşalarıruz uyanıktır. Soğuk kuru bir rüzgar esmeğe başladığında içinizdeki

Vata buna karşılık verir, çünkü o da soğuk, kuru ve hareketlidir; ve kendine benzer bir durumun etrafta egemen olduğunu hisseder.

"Benzer, benzerle konuşur" ilkesine göre her doşa belirli bir havadan etkilenir: Soğuk, kuru ve rüzgarlı hava Vata birikmesine yol açar.

Sıcak ve özellikle nemli hava Pitta birikmesine yol açar.

Soğuk ve yağmurlu veya karlı hava Kapha birikmesine yol açar.

Doşa birikmesi, çevredeki etkiler sonucun da doşanın artması demektir. Bu artış fazlalaşırsa dengesizlik ortaya çı-kar. Bir doşa'run sizi mevsimsiz etkilemesinin - örneğin, nezle olmanızın - nedeni, bir gecikme ya da taşma etkisi olmasındandır. Bir doşa'nın bedeninizin işlevlerini bozacak kadar birikmesi zaman alır. Sonbahann ilk haftalan kendinizi iyi hissederken birdenbire hiç nedeni yokken kendinizi kaygıb hisseder, eklemlerinizde bir sana duyarsınız.

Burada etkili olan ilke, çok içki içilen bir gecenin sabahındakidurumla aynıdır: "Bedeninizin bir yanlışı işleme koyup, onu bir rahatsızlık belirtisi şeklinde dışanya atması zaman alır. Vata en hızlı hareket eden doşa olduğu içn en çabuk ortaya çıkar onun dengesizliğidir. Ondan sonra Pitta gelir ve gözıe görülebilen bir Pitta rahatsızlığı ancak bir ay sonra ortaya çıkar. Kapha ise bütün kış "yapışıp kalır" ve ancak bahar geldiğinde "eriyip" akmağa başlar. (Nisan ve Mayıs aylarında burnunuz akıyor ve sinüs problemleriniz oluyorsa, Şubat ayında Kaphamza daha iyi bakmamz gerekiyor demektir.)

Doşalar ve Mevsimler

Günlük ritmler gibi bütün yıl boyunca da doşalara uyan ana döngüler vardır. Biz karışmadığımız sürece bedenimiz bu değişikliklere kendiliğinden uyar. Maharishi Ayurveda bir yili dört yerine üç mevsime ayırmıştır:

Kapha mevsimi ilkbahardadır: Mart ortasından Haziran ortasına kadar sürer. Pitta mevsimi yazın ve sonbahar başlarındadır: Haziran ortasından Ekim ortasına kadar sürer. Va ta mevsimi sonbahar sonu ve kışı içine alır: Ekim ortasından Mart ortasına kadar sürer.

Yıllık tam bir döngü, günlük döngü gibi bizi Kapha, Pitta ve Vata sürelerinden geçirir. Sonbahar mevsimi iki doşa arasında bölünmüştür. Sıcak hava egemen oldukça, sonbahar Pitta'dır. Hava soğuk, kuru ve rüzgarlı olmağa başlayınca Vata olur. Vata'sı ağır basan kişiler böyle bir Ekim gününde dışarda yürüyüş yaparken bu havayı kendilerine çok uygun hissederler - belki de fazlasıyla uygun. Sonbahann bu canlı ve keyiflendirici özelliği, bu mevsimde bazı kimselerin duyduğu yorgunluk ve depresyon' dan sadece bir adım ötededir. Vata rüzgarı bu kimselerin iç ateşini önce körükler sonra da söndürür. Bu nedenle dengeleme işle mine bütün yıl boyunca dikkat etmek gerekir, özellikle beden tipinizin savunmasız olduğu devrede.

Ayurvedik üç mevsimin bölgesel koşullara uygulanması gerekir. Örneğin Hindistanda, muson rüzgarlarının geli-şine ve diğer iklimsel değişiklklere bağlı olarak altı mevsim vardır. Florida' daki birçok bölgede ise bütün yıl Pitta koşulları egemendir, çok kısa bir sürede Vata ya da Kapha kışı vardır.

Doşaların ne zaman etkileneceklerini bize takvim değil, doğanın kendisi söyler. Hangi mevsimde olursa olsun, so-ğuk, nemli ve kapalı herhangi bir gün Kapha'run artmasına neden olacaktır. Doşaların hava değişikliklerini "görebilme" yetenekleri çok keskin olduğu için iklimdeki en küçük deği-şikliklere bile uyabilirler ve yıl boyu Kapha, Pitta ve Vata döngülerini deneyimleyebilmemizi sağlarlar.

Mevsimlik Programı Uygulamak

Ayurveda gelenekselolarak, herkesin mevsimler değiş-tikçe dengeyi korumak için mevsimlik program (ritucharya) izlemesini öğütler. Bu program yaşam şeklinizde büyük değişiklikler yapmanızı gerektirmez. Ayurvedaya uygun günlük programı uygulamaya devam etmeli ve doşanızı sakinleştiren beslenmeyi izleyerek mevsime uygun bazı deği-şiklikleri de eklemelisiniz.

. Kapha Mevsimi

(ilkbahar ve Yazbaşı)

Diğer mevsimlerde yediklerinizden daha hafif, kuru ve az yağlı yiyecekler yiyin. Kaphayı arttıran ağır sütlü besinler (peynir, yoğurt ve dondurma) azaltılmalıdır. Sıcak yiyecek ve içecekleri yeğleyin. Keskin, buruk ve acı tatlar dahafazla, tatlı ekşi ve tuzlu tatlar ise daha az yenmelidir.

Pitta Mevsimi

(Yaz ortası, Sonbahar başlan)

Sıcak havada' agni' doğal olarak düşüktür, bu nedenle yazın iştahıruz azalabilir. Bu değişikliğe saygı göstererek fazla yemek yemeyin. Soğuk, fakat buz gibi olmayan yiyecek ve içecekleri yeğleyin. Sıcak havada bedeniniz daha fazla sıvı isteyecktir, fakat yemekten sonra soğuk içecekler alarak sindirim ateşini söndürmeyin. Tatlı, acı ve buruk tatlan yeğleyin, ekşi tuzlu ve keskin olan1an azaltın.

Vata Mevsimi

(Sonbahar sonu, kış)

Sıcak yiyecek ve içecekleri. ağır yemekleri ve diğer zaman1ardakinden daha yağlı bir beslenmeyi yeğleyin. Yiyeceklerin iyi pişmiş ve kolay sindirilebilir olmalarına dikkat edin. Bol bol sıcak sıvı için. Tatlı, ekşi ve tuzlu tatlandan daha fazla, acı buruk ve keskin tatlardan ise daha az yiyin.

Kuru ve pişmemiş yiyeceklerden (özellikle salatalar ve çiğ meyvelerden) uzak durun. Iştahınız artarsa meraklanmayın - bu kışın doğal bir eğilimdir ve Vata doşasını sakinleş-tirir; fakat rahatça sindirebileceğinizden fazlasını yemeyin.

İki genel nokta gözönünde tutulmalıdır:

- Her zaman, taze yiyecekler özellikle de bulunduğunuz bölgede yetişemer yiyin.

- Bölgesel olarakmevsime uygun olmayan yiyecekleri yemeyin: Örneğin, diğer bölgelerden yan olmuş halde getirtilen meyveler.

Gördüğünüz gibi ritucharya, zaten uyguladığınız yemek yeme alışkanlıklarıtuzdaki bazı uyarlamalan içerir.

Halbuki buz gibi bir Şubat akşamı bir restoranda etrafımıza baktığınızda, birçok kişinin soğuk salata veya dondurma lsmarladığını, buz gibi soğuk su, bira ya da beyaz şarap içtiği ni göreceksiniz. Bunlann hepsi de en savunmasız mevsiminde olan Vata için çok zararlıdır.

Genelde en dikkatli olmanız gereken mevsim beden tipinize uygun olarudır=- Pittalar için yaz, Vata'lar için kış, Kapha'lar için sonbahar. Bu zamanlarda beden tipi beslerı-menize çok sadık kalmalısınız. Ayrıca her mevsim başında Vata doşası hassaslaşır: bu nedenle kışın ilkbahara dönüş-tüğü, ilkbaharın yaza dönüştüğü vs. zamanlarda Vata'ya dikkat etmelidir.

Prakritiniz, birçok kimsede olduğu gibi, iki doşalı ise bunlann her birini kendi mevsiminde dengeleyebilirsiniz.

Bir örnek verelim: Eğer Vata-Pitta iseniz, sonbahar sonlan ve kışın (yeni Vata mevsiminde) Vata sakinleştinci beslenme, yazın (yani Pitta mevsiminde) de Pitta sakinleştirici beslenme izlemeniz gerekir. Geriye kalan Kapha mevsiminde ilkbahar), ilk doşaruz olan Vata'nın beslenmesini bu mevsimin doşası olan Kapha'mnki ile birleştirrnelisiniz, İkisini birleştirmek şu demektir. Yiyeceklerinizin yarısını Vata beslenmesinin "yenmeli" sütunundan, diğer yansınıda kap ha beslenmesinin "yenmeli" sütunundan alacaksınız.

Beslenmenizi mevsime göre değiştirmeyi bir tutku haline getirirseniz, yaşamınızı çok karmaşık yaparsııuz. Ayurveda'ya uygun mevsimlik program, bedeninizin doğal iç güdülerini ortaya çıkarmanın yollanndan biri olmalıdır

Kuantum Alan' daki Çiçekler

Kuşku yok ki birçok kimse için, bedenlerinin belirli bir başlangıcı vardır ve belirli bir sona doğru da amansızca ilerlemektedirler. Hepimiz yaşama ana rahminde bir hücre olarak başladık ve sonunda da toprak haline geleceğiz. Fakat bunlar kültürel inaçlardır, kesin olgular değil. İnsan bedeninin belirli bir başlangıcı ya da sonu yoktur. Bedenkendini tekrar tekrar, hergün sürekli olarak yaratmaktadır. Bu da demektir ki her dakika bir tür doğuş ve aynı zamda da bir parçamızın sonudur. Kendimizi sürekli yarattığıımza göre, o zaman istediğimiz bedeni yaratmağa başlamak için geç kalmış sayı1mayız.

Her nefes alışınız yaratıcı bir harekettir. Havadaki geli-şigüzel ve karmakarışık halde bulunan moleküller bedeninize girdiklerinde bir amaç ve kişilik elde ederler. Bundan daha yaratıcı bir hareket olabilir mi? Nefesinizle içinize giren bir oksijen atomuna ne olduğunu bir düşünün: saniyenin birkaç birde biri kadar bir süre içinde ciğerlerin nemli ve saydam zarının içinden geçerek kendini alyuvar hücrelerinizden birinin içindeki hemoglobin'e yapıştırır. Bir anda inarulmaz bir değişim ortaya çıkar; hücre renk değiştirir ve oksijen açlığı çeken hemoglobinin parlak kırmızı rengine dönüşür ve havada başıboş gezen bir atom aniden siz olur:

Cansız olam canlı olandan ayıran görünmez sınırı geçmiş-tir. Bundan sonraki 60 saniye içinde aynı oksijen atomu kan dolaşımı yoluyla bütün bedeninizi dolaşır. Bu süre içinde bedendeki yeni oksijenin yarısı kam terk ederek bir böbrek hücresi, biseps adalesi, sinir hücresi ya da başka bir doku haline gelir. Oksijen atomu bu dokuda birkaç dakikadan bir yıla kadar kalarak gereken bütün işlerleri yerine geninizdeki sindirim ateşi agni her iki sürecide ele alır ve kusursuz bir şekilde düzenler. Agni ile ilgili kısmı tekrar okuyarak sizin tipinizdeki agni'nin nasıl çalıştığını öğrenin ve onu düzenli olarak tutuşturatak saygınızı gösterir.

Boşaltımı Bu, sindirilmemiş yiyecekleri bedenden dışarı atarak ve hücreleri toksinlerden ve diğer "eski temel taş"-lardan temizleyerek bedeni arındıran yaratıcı işlemdir. Günlük" programınızı düzenli uygulayarak ve Ayurveda' daki arındırma tedavilerinden yarararlanarak boşaltımı daha iyi hale getirebilirsiniz. Agni ile ilgili kısımda arındırıcı otlardan söz edilmiştir. Sattva özellikli beslenme de çok yararlı-dır, çünkü saf olmayan maddenin alınmasını en aza indirir.

Yılda üç kez, ya da en az bir kez mevsimlik parçalanma uygulamasını yıllık programınıza katmaya çalışın. Bu, boşaltı-ma yardımcı olan en güçlü tedavidir.

Nefes alma: Diğer bütün ritmleri destekleyen temel ya-şam ritmi olduğu için bedenin en yaratıcı işlemidir. Doğru nefes alma, hücreleri doğanın ritmlerine uydurur ve nefesiniz daha değallaşıp inceldikçe siz de daha çok uyum halined olursunuz. Birçok Ayurvedik program nefesi dengelerneğe yardımcı olur: Uç doşa hareketlerinin hepsi ve günde birkaç dakika uygulayacağınız Pranayama yararlıdır.

Son olarak, bütün bu ayrı süreçleri tek bir başlıkta toplayabilir: Kuantum mekanik bedeninizle uyumlu olarak yaşamak. Bu, tüm yaşamın en yaratıcı hareketidir. Kuantum mekanik bedeninizle uyumlu olarak yaşarsanız, bütün günlük etkinlikleriniz, onun bölümleri olan nefes alma, yemek yeme, sindirim, özümleme ve boşaltım gibi pürüzsüz olarak ilerleyecektir. Burada izlenecek en önemli program, dü-şünceyi aşmak, kendi kuantum düzeyiniz ile temas kurmaktır. TM ile ilgili kısmı tekrar okuyarak günlük programınıza sabah ve akşam birkaç dakika düşünceyi aşma işlemini de ekleyin.

Maharishi Ayurveda'ya göre sıradan yaşamı daha yüksek bir düzeye çıkarmak bu şekilde olur. Bir iki süreci doğ-ru olarak uygulamağa başladığıruzda bedenin dengede kalma eğilimi geri kalanları ile ilgilenecektir. Kuantum düzeyde hepimiz birer mimarız; bütün yapmamız gereken, sadece doğanın yol gösterici zekasını - prakritirnizi - izlemektir.

O zaman, o karmaşık beden, etrafımızı çeviren mevsimler, gelgit1er ve yıldızlar kadar kusursuz çalışacaktır.

Bilinç Okyanusundaki Dalgacıklar

"Yaşam bilimi" çok kişisel ve güven verici bir bilgidir. Sizi kendinize döndürür. Artık, sizi kendi kendinize bu bilgiyi yaşamağa göndermeye hazırız. Bu kitabı ilk açıp mükemmel sağlık sözlerini okuduğunuzda çok şaşırmış olabilirsiniz. Herkes yaşamının bir devresinde hasta olacağını düşünür: aksini düşünmek ise neredeyse yasa dışı gibi gelir. Halbuki Ayurveda bilgeleri yaşama başka gözle bakarlar. Tanınmış bir Veda dizesi şöyle der: "Mükemmel sağlığa sahip olmak insanlığa karşı görevimizdir, çünkü bizler bilinç okyanusundaki dalgacıklarız ve biraz hasta olduğumuzda bile evrensel uyumu bozarız." Siz artık bu olağanüstü deyişin temelinde yatam anlayacak durumdasınız. Kendinizi zaman ve uzayda belli bir hacım kaplayan ve yetmiş, seksen yıl yaşayan tek başına bir organizma olarak görmek doğru değildir. Tersine, evrensel bedende tek bir hücresiniz ve bu evrensel durumunuzun size tamdığı bütün ayrıcalıkları, mükemmel sağlık da içinde olmak üzere, kullanmak sizin de hakkımzdır. Doğa, bu gerçeği anlayabilmemiz için bize düşünme yeteneği vermiştir. Bir başka Veda dizesinin dedi-ği gibi; "Bedenin iç zekası doğadaki en yüce ve üstün dehadır, evrenin bilgeliğini yansıtır." Bu daha sizin içinizdedir; içinizdeki o silinemeyecek olan ayrıntılı planın bir parçası-dır. Kuantum mekanik düzeyde, sizi evrenin diğer kısım1anndan ayıran kesin bir sınır yoktur. Herbirimiz, sonsuz olan ile ölçülemeyecek kadar küçük olan arasında denge durumundayız. En az beş milyon yıldır yaşayan yıldızlardan geçip giden neutrino'lar da çok kısa bir süre için bizim parçaiılız olurlar. Siz, evrenin her köşesinden toplanmış

a tom ve moleküllerden oluşan akan bir ırmaksıruz; dalgalan birleşik alanın uçlarına uzanan enerjinin yeryüzüne çıkmış halisiniz; tüketilmesi olanaksız bir zeka deposusunuz, çünkü doğanın kendisi de tüketilemez.

Maharishi Ayurveda çok uygun bir zamanda ortaya çıkmıştır. Bir kuşak önce alayla karşılanabilecek bir düşünce olan, evrenin yaşayan, soluk alan ve düşünen bir organizma olduğu düşüncesi, yeni bir bilimin başlangıç ilkesi olabilir. bu gerçekleşirse Maharishi Ayurveda, zamanımı-zın ilk kuantum tıbbı olarak ün kazanacaktır. Modern insan için hastalık bir zorunluluk değil, bir seçimdir - kalp krizi, şeker hastalığı, kanser, artrit, ya da osteoporoz'a neden olan bakteri ya da virusu doğa zorla yapmamıştır. Bundan çoğunlukla insanın şüphe götürür buluşlarıdır.

Fakat insan yaptığnı bozabilir de. Eğer bu kitap zihninizi benlik bilgisi yolculuğuna çıkarmış ise, artık kendinizi aym eski sınırlarla kapana sıkışmış olarak görmeyeceksiniz. inatçı ve katı görünen beden de bu yolculuğa çıkabilirse daha büyük bir şey başarılmış olacaktır. Bedenin mirascısı olduğu hastalıklardan kurtulup, özgür olmayı sadece düşlemekle kalmayarak ideallerimiz kadar mükemmelolan bir beden içinde gerçekten özgür olacağız ma eğilimi geri kalanlan ile ilgilenecektir. Kuantum düzeyde hepimiz birer mimanz; bütün yapmamız gereken, sadece doğanın yol gösterici zekasım - prakritimizi - izlemektir. O zaman, o karmaşık beden, etrafımızı çeviren mevsimler, gelgitler ve yıldızlar kadar kusursuz çalışacaktır.

Bilinç Okyanusundaki Dalgacıklar

"Yaşam bilimi" çok kişisel ve güven verici bir bilgidir. Sizi kendinize döndürür. Artık, sizi kendi kendinize bu bilgiyi yaşamağa göndermeye hazınz. Bu kitabı ilk açıp mükemmel sağlık sözlerini okuduğunuzda çok şaşırmış olabilirsiniz. Herkes yaşamının bir devresinde hasta olacağını düşünür; aksini düşünmekise neredeyse yasa dışı gibi gelir. Halbuki Ayurveda bilgeleri yaşama başka gözle bakarlar. Tanınmış bir Veda dizesi şöyle der: "Mükemmel sağlığa sahip olmak insanlığa karşı görevimizdir, çünkü bizler bilinç okyanusundaki dalgacıklanz ve biraz hasta olduğumuzda bile evrensel uyumu bozanz." Siz artık bu olağanüstü deyişin temelinde yatanı anlayacak durumdasımz. Kendinizi zaman ve uzayda belli bir hacım kaplayan ve yetmiş, seksen yıl yaşayan tek başına bir organizma olarak görmek doğru değildir. Tersine, evrensel bedende tek bir hücresiniz ve bu evrensel durumunuzun size tamdığı bütün ayncalıklan, mükemmel sağlık 'da içinde olmak üzere, kullanmak sizin de hakkımzdır. Ddğa, bu gerçeği anlayabilmemiz için bize düşünme yeteneği vermiştir. Bir başka Veda dizesinin dedi-ği gibi; "Bedenin iç zekası doğadaki en yüce ve üstün dehadır, errenin bilgeliğini yansıtır." Bu daha sizin içinizdedir; içinizdeki o silinemeyecek olan aynntılı planın bir parçası-dır. _

Kuantum mekanik düzeyde, sizi evrenin diğer kısım1anndan ayıran kesin bir sınır yoktur. Herbirimiz, sonsuz olan ile ölçülerneyecek kadar küçük olan arasında denge durumundayız. En az beş milyon yıldır ya§ayan yıldızlardan geçip giden neutrino'lar da çok kısa bir süre için bizim parçamız olurlar. Siz, evrenin her köşesinden toplanmış atom ve moleküllerden oluşarı akan bir ırmaksıruz; dalgalan birleşik alamn uçlanna uzanan enerjinin yeryüzüne çıkIDl§ halisiniz; tüketilmesi olanaksız bir zeka deposusunuz, çünkü doğamn kendisi de tüketilemez.

Maharishi Ayurveda çok uygun bir zamanda ortaya çıkmıştır. Bir kuşak önce alayla karşılanabilecek bir düşünce olan, evrenin ya§ayan, soluk alan ve düşünen bir organizrna olduğu düşüncesi, yeni bir bilimin başlangıç ilkesi olabilir. bu gerçekleşirse Maharishi Ayurveda, zamanımı-zın ilk kuantum tıbbı olarak ün kazanacaktır. Modern insan için hastalık bir zorunluluk değil, bir seçimdir - kalp krizi, şeker hastalığı, kanser, artrit, ya da osteoporoz'a neden olan bakteri ya da virusu doğa zorla yapmamıştır. Bundan çoğunlukla insamn şüphe götürür buluşlarıdır.

Fakat insan yaptığm bozabilir de. Eğer bu kitap zihninizi benlik bilgisi yolculuğuna çıkarmış ise, artık kendinizi kapana sıkışmış olarak görmeyeceksiniz, Inatçı ve katı görünen beden de bu yolculuğa çıkabilirse daha büyük bir §ey başarılmış olacaktır. Bedenin mirascısı olduğu hastalıklardan kurtulup, özgür olmayı sadece düşlemekle kalmayarak ideallerimiz kadar mükemmel olan bir beden içinde gerçekten özgür olacağız.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp