Malarya (sıtma)

Malarya (sıtma) : Parazitler, insanlara sivrisinek ile geçer. Malarya parazitleri «Plasmodium vivax» (tertian malaria), «P. malariae» (quartan malaria), «P. falciparum» (habis malaria), ve «P. ovale» (ovale malaria) olmak üzere 4 tiptir. Sıtma, ısı derecesi düşük olmayan yerlerde görülür. Plasmodium falciparum tropikal iklim koşullarında, P. vivax ılık bölgelerde görülür. Memleketimizde daha ziyade bu iki tip malarya bulunur11. P. ovale Afrika’da görülür. Parazitler insanda aseksüel, sivrisinekte seksüel olarak çoğalır.Sivrisineklerin anofel türü ile kana verilen parazitler (sporozoidler) önce karaciğer hücrelerinde bir pre - eritro- sitik dönem geçirir (7-10 gün) ve çoğalır. Karaciğer hücresinin membranı- mn yırtılması ile serbest hale gelen her bir parazit bir eritrosite girer. Eritrosit içinde gelişir ve çoğalır. Trofozoid, şizoit evrelerinden sonra merozoit haline gelir. «P. vivax 48 saatte, «P. malariae» 72 saatte, «P. falciparum» 36-48 saatte, «P. ovale» 48 saatte evrimlerini tamamlar ve eritrositi parçalar. Böylece a- sesüel olarak gelişmiş olan ve içlerinde pigment bulunan yavrular (merozoitler)kanda serbest kalır. Pigment de kanda serbest durumda bulunabilir ve böylece hastalarda parazitin cinsine göre belirli aralıklarla ateş görülür.

Bu merozoitle- rin bir kısmı harabolur, bir kısmı ise, yeni eritrositlere girerler. Merozoitler- den bir kısmı dişi, bir kısmı erkektir. İnsan kanını emen sivrisinek iki cins paraziti de alır ve sivrisineğin midesine giden parazitlerden dişi ve erkek birle- şerek sporozoidler oluşur. Sporozoidler sivrisineğin bütün vücuduna yayılır. Salya guddelerine gelenler sivrisineğin sokmasıyla insanlara geçer.Malaryah kişilerde anemi, deliri- yum, konvülziyonlan ve koma görülebilir. Anemi, parazitli eritrositlerin yırtılıp parçalanması, ya da organizmadaki makrofajlar tarafından alınması ile olur. Fakat parazit içermeyen eritrositlerin de lizis göstermesi, ya da makrofajlar tarafından alınması aneminin oluşumunda rol oynar. Parazit taşımayan eritrositlerin parçalanma ya da fagositoza uğraması eritrositlerin, malarya ile ilgili antijen - antikor kompleksi ile sarılmış olmasına bağlanmaktadır. Bazen diyareler saptanır (malarya dizanterisi). Bazen gastrointestinal sistemden kanamalar olabilir (hemorajik malarya)- Habis tipteki malaryada (pernisiöz malarya) idrarda, şiddetli hemolizden ötürü bol miktarda hemoglobin ve methe- moglobin görülür. Bundan ötürü idrarın rengi koyu kırmızı veya siyahtır.

Bu tabloya «karasu humması» denir. Hastalarda hızla yüksek ateş, anemi, ikter ve anüri oluşur. Bu tip hastalık fataldır. Kinin verildikten sonra böylebir tablo görülebilir. Karasu hummasının, habis tipteki malarya reinfeksiyo- nundan dolayı oluşan allerjik bir reaksiyonla ilgili olduğu düşünülmektedir. Kinin, parazitlerden allergenin serbest hale gelmesini sağlamakta ve şiddetli hemoliz olmaktadır. Akut reaksiyon, anafilaktik şok gibidir.Kronik malarya olgularında karaciğer sirozu oluşabilir.Afrika’da kronik malarya görülen bölgelerde Burkitt tipi lenfoma da sık görülmektedir. Kronik malaryada görülebilen immunosupressif etkenin, Burkitt tipi lenfomanın oluşumunda rolü olabileceği ileri sürülmektedir2.Malarya olgularında, özellikle çocuklarda, nefrotik sendrom sık görülür. P. malariae infeksiyonundan nefrotik sendrom daha sık görülmektedir. Ma- laria ile ilgili immunoglobulinler böbrek glomerüllerinde saptanır1-5.7-8,12.

Makroskopik bulgular. — Splenome- gali vardır. Dalak 1000 gramdan daha ağır olabilir. Bazen önemsiz küçük bir travma ile dalak yırtılması görülebilir- Akut olgularda dalak yumuşak, kronik olgularda ise serttir. Karaciğer büyüktür.

Dalak, karaciğer ve kemik iliğinde esmer renkte (pigment) görülür. Fatal olgularda özellikle «P. falciparum» ile oluşan malaryada (habis tip) beyin, böbrekler, mide ile barsak mukozası ve hatta diğer organlarda küçük kanamalar görülür.

Mikroskopik bulgular. — Bütün organizmada retikuloendotelyal sistemde hiperplazi, makrofaj ve endotel hücrelerindehemosiderin ve malarya pigmenti ile organların kapillerlerinde parazitler saptanır. Malarya pigmenti kahverengi - siyah renktedir ve melanine benzer. Malarya pigmenti demir içerir, fakat Prusya mavisi reaksiyonu vermez. Malarya pigmentinin yapısı tam olarak bilinmemektedir. Hematine yakın bir yapıda olduğu zannedilmektedir. Dalak, karaciğer ve kemik iliği bu pigmenti bol miktarda içerir. Dalakta eritrositler içinde parazitler saptanır. Karaciğerde kuppfer hücrelerinde hiperplazi ve malarya pigmenti bulunur. Bar- sakta ileum kapillerlerinde parazit trom- biisleri küçük infarsismanlara neden olur ve hastalarda diyareler görülür. Buna benzer lezyonlar kalın barsakta da saptanabilir (malarya dizanterisi).

Bazı olgularda özellikle habis malarya komasından ölenlerde ensefalit görülebilir. Beyinde ka- pillerlerin endotellerinde pigmentler bulunur ve lümiyerin parazitli eritrositlerle dolu olduğu gözlenir .Eritrositler hem birbirine ve hem de damar cidarına yapışır. Böylece bir trombüs oluşur. Trombüsler parazitler, pigment, eritrositler ve fibrinden yapılmıştır. Bu damarların etrafında kanamalar görülür. Bundan başka böyle yerlerde, küçük iskemik nekroz odakları ve etraflarında gliya proliferasyonları saptanır. Bazen parazitlerle dolu bir kapiller etrafında gliya proliferasyonları gelişir ve nodül gibi bir odak oluşur (Dürck’ün gliyöz nodülü). Hatta bazı olgularda gangliyon hücrelerinde degeneratif değişiklikler, geniş nekrozlar ve yumuşama bölgeleri dikkati çeker.Karasu humması gelişen olgularda böbreklerde tubulus lezyonları bulunur. Hastalarda hemoliz, ikter, anüri ve ölüm görülebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp