Kanser

KANSER (seretan, cancer)

Kanser, gerek iç organlarda ve gerekse vücudun dış kısmında, çoğukez sert şişliklerden meydana gelen habis tümörlere "kötü yaralara" denir.

Oluşumu : Çoğu kez normal halde meydana gelen şişliklerden sonra aynı yerde meydana gelir. Yani normal şişlik ve iltihaplar zamanla kansere dönüşür. Bazan da organda ilk defa olarak meydana geldiği deolur. Bazı keredebirdarbeneticesinde kendiliğinden oluşur.

Özellikleri:
Kadınlarda ve asabi organlarda daha çok görülür. İlk başlangıçta kendisini gizler, pek farkedilmez, fakat belirtileri daha sonra başgösterir.

* Başlangıç döneminde fasulye büyüklüğünde olup, sert ve yuvarlaktır. Rengi soluk, hafif hararetlidir. Bazı türleri pek fazla ağrı-sızı ve acı verir. Bazı türleri de vardır ki, sakindir, pek fazla acı vermez. Çevresinesüratleyayılan türleri olduğu gibi, yayılmayıp aynı yerde sabit kalan türleri de vardır. Bazan da yayılmacı olan tür, yayılmacı olmayan türe dönüşebilir.

Tedavi :
Başlangıç döneminde teşhis ve tedavi edilirse, çoğukez hastalığı aynı seviyede tutmak, kontrol altında bulundurmak, ilerletmemek ve başka taraflara yayılmasını önlemek mümkündür. Bazı hallerde tamamen iyileşmesi ihtimali de vardır. Fakat müzminleşmiş ise mümkün değildir.

* Müzminleşmemiş olanın ameliyatla kesilip alınması da mümkündür, ancak ameliyat sırasında habis ur'un köklerini, dal ve budaklarından hiçbir şey bırakmaksızın kesip almak lazımdır. Bazan da ameliyat edilmesi hasta için zararlı olabilir. Ameliyattan sonra kanı durdurmak için dağlama yapmak ta gerekli olabilir. Bu dağlamanın da hastaya zararlı olma ihtimali vardır. Özellikle habis ur'un önemli organların yakınında olduğu zaman.

* Eskilerin haber verdiklerine göre tabibin biri, hasta bir kadının kanserli memesini ameliyatla dibinden kesipalmış fakat çok geçmeden öbür meme kansere yakalanmıştır.

* Tedavide asıl maksat, kanseri kökünden yok etmeye çalışmaktır. Fakat bu, pek zordur. Bu mümkün olmazsa : Büyümesini önlemeye çalışmak ya da yayılmasını önlemeye çalışmak gereklidir. İbni Sina merhum, bu bilgileri verdikten sonra her safha için ayrı ayrı bir takım ilaçlar tavsiye etmiştir. Fakat bunların bugün temini pek güçtür."1

* Meşhur Cerrah tabiplerden Ebü'l-Kâsım Zehrâvî ise (ölümü 404 Hicri); kanser hastalığının ilaçla veya ameliyatla tedavisi konusunda şöyle diyor: "Rahim'de meydana gelen kanserin tedavi şeklini yukarıda anlatmıştım. Bizden önceki tabiplerin bildirdiğine göre; eğer kanser hastalığı tamamen kökünden sökülüp alınamayacak bir organda olursa, özellikle aradan çok zaman geçmiş ve büyümüş ise, onu ameliyatla almak doğru değildir. Çünkü ben, böyle bir hastayı tedavi etmekte başarılı olamadığım gibi, başarılı olanı da görmedim. Ancak hastalığın merkezi meme ve uyluklar gibi dış organlarda olur, hiç bir kök bırakılmadan bütünüyle kesilip alınması mümkün olursa, özellikle yeni başlangıç döneminde olup, hacim itibariyle de küçük olursa, bu durumda hastaya belli birsüre müshil ilaçlar veririz, eğer vücudunda kan miktarı fazla ise, bir miktar damardan kan alırız, sonra hastayı ameliyata tahammül edecek bir seviyeye getiririz.

Daha sonra ameliyata alır, senanir denilen özel aletlerle hasta bölgeyi, karpuzun tepesini keser gibi kökünden yuvarlakça kesip alırız. Kökünden birşey, bir parça kalmamasına gayret ederiz. Ameliyattan sonra içerde bir şey, bir iz kalmaması için, ameliyat yerinin kanamasına engel olmayız. Pıhtılaşmış kanın çıkmasına da engel olunmamalıdır. Eğer ameliyat sırasında bir damar kesilmiş olur ve kan oradan akıyorsa, o damarı dağlayarak kanı durdurmak gerekir. Daha sonra bitkilerden ve ot köklerinden meydana gelen ilaçlarla tedaviye devam edersin. Gerçek şifa ise Allah'tandır. 2 Mısırlı Tabip Medyen b. Abdurrah¬man el-Kaysûnîde Kanserli hastaların tedavisi konusunda şunları söyler : Zakkum ağacının tohumundan elde edilen yağ; sert şişlikleri, urları, dağıtıp çözer. İlacın faydalı olabilmesi için üç veya beş gün buna devam etmek lazımdır.

* Zakkum ağacının kök, dal ve yaprak gibi asıl maddelerinin su ile kaynatılarak şerbet gibi içilmesinden; tohumundan elde edilen yağını kullanmak daha faydalıdır.

* Zakkum yağı, içilerek veya cilde sürülerek kullanılır.

* Zakkum yağı; siyatik, nikris ve mafsal ağrılarına karşı da faydalıdır. Vücutta meydana gelen titreme, uyuşukluk, felç başlangıcı ve kazıklı humma gibi hastalıklara karşı da iyi gelir."3 ZAKKUM mad. de bak.

* Soğan ve sarımsağın gerek çiğ ve gerekse pişmiş olarak normal bir şekilde yenilmesi, kansere karşı koruyucudur. Nitekim Çinliler bütün yemeklerinde sarımsak kullandıkları için, onlarda kanser hastalığının pek görülmediği gözlenmiştir.

Kaynaklar:
[1]- ibni Sina el-Kanun 2/371, 31136-137. [2]- Zehravi, et-Tasrif. Ayrıca bak. Dr. Ali Abdullah ed-Difa. A'lamül-Arab ve 7 Müsliminfı't-Tıb.bı s. 122. [3]-Kamusül-Etibbave Namusül-Elibba 2/99-100; Antaki, Tezkiretü Üli'l-Elbab 1/179. [4] Bağdadî, et-Tıbbü'n-Nebevi s. 73. 82 dipnot.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp