Kafur

Kafur : Kâfur; Hindistan, Çin ve bazı Güney Asya ülkelerinde yetişen büyük bir ağacın adıdır. Kerestesi beyaz ve yumuşak olur. Kâfur denilen güzel koku, bu ağacın yarıklarından elde edilen zamkıdır. İşte bu güzel kokuya aynı ağacın adı verilmiştir."

* Kâfur, beyaz ve sarı renkli, kolaylıkla parçalanabilen çok güzel kokulu bir madde olup, hekimlikte ve güzel kokusundan dolayı esans yapımında kullanıldığı gibi soğutucu, kurutucu ve koruyucu özelliklerinden dolayı cenaze gaslinde tahnit maddesi olarakta kullanılmıştır. Soğutucu ve kurutucu özelliklere sahiptir.

Elde Ediliş Şekli:
Kâfur ağacının gövdesi vedallarına yapılan yarıklar sebebiyle oralardan sızan sıvı maddenin güneş ve hava ile temas ederek katı bir şekil alması (zamk hâline gelmesi) ile meydana gelir. Kâfur, Kâfur ağacından damıtma yoluyla da elde edilir.

* Tabiinden Nâfî (r.a.) demiştir ki: Hz. Ömer'in oğlu Abdullah, tütsü yapacağı veya koku sürüneceği zaman, başka koku karıştırmaksızın sadece ödağacı ile tütsü yapardı. Bazan da kâfur ile ödağacı kokusunu birbirine karıştırır, sonra da: "Peygamber Aleyhis-Selâm işte böyle tütsü yapar veya koku sürünürdü" derdi."

Nitekim Ümmü Atıyye Hz.'leri de, Kâfur'un cenaze yıkanmasında kullanılması hakkında şöyle bir hâdise anlatır: "Kızlarından biri vefat ettiği zaman, Peygamber Aleyhis-Selâm yanımıza çıka geldi de: "Onu (Zeyneb'i) su ve Arabistan kirazı yaprağının tozu ile üç, beş veya gerektiği kadar yıkayınız! Fakat sonuncu olarak yıkadığınızda suyun içine kâfur veya kâfur cinsinden bir koku koyunuz! Bitirdiğiniz zaman ise bana haber veriniz!" buyurmuştur."

Özellikleri:
Kâfur, kalbi ve duyuları uyarır ve kuvvetlendirir, mesaneyi gevşetir, böbreklerde taş oluşmasına sebeb olur, ilaç yapımında katkı maddesi olarak kullanılır, ishali keser, soğutucu ve kurutucu özellikleri vardır. Yan etkisi bal ile karıştırılarak kullanılmak suretiyle giderilir.

* Kâfur; misk ve anber gibi kokular dışında güzel kokuların içine katılır. Sâde olarak kullanıldığı gibi, sandal veya gül ile karıştırılarak kullanılırsa sıcak mizaçlı kimseler ve başağrısı olanlar için faydalıdır. Devamlı koklanacak olursa, cinsel istek ve arzuyu zayıflatır. Eğer kâfur içilerek kullanılacak olursa, etkisi biraz daha artar. Kâfur, zeytinyağında çözülür.

* Marulsuyu ile birlikte hergün iki arpa ağırlığı (yaklaşık 0.12 gram) kadar burundan damlatılacak olursa, dimağdaki harareti giderir ve uyku meydana getirir, başağarısını teskin eder, burun kanamasını da keser.

* Kâfur çokça koklanacak olursa, uykusuzluk meydana getirir, ancak menekşe ve nilüferyağı ile beraber kullanılırsa, yan etkisi giderilmiş olur. Kâfur içilerek kullanılacak olursa; böbrek, mesane ve husye (testicle)'leri soğutur, meni (sperma)yi de katılaştırır, bu bölgelerde soğuk özellikli hastalıklara sebeb olur.

* Kâfur, sıcak özellikli göz hastalıklarına karşı faydalıdır. Yine sıcak özellikli göz ilaçlarının yan etkisini giderir. Gülsuyu ve sirke ile karıştırılarak alına sürülecek olursa, sıcak özellikli başağrısına, özellikle yeni doğum yapmış olan hanımlarda meydana gelen başağrısına karşı faydalıdır.

* Ağız yaralarına karşı faydalı olduğu gibi, sıcak özellikli göz iltihabı ilaçlarının içine katılır. Kâfur'un soğuk özelliği; içine misk karıştırılarak normal hale getirilir. Kurutma özelliği (yan etkisi) de, içine menekşeyağı karıştırılarak giderilir.

* Kâfur, panzehir ilaçlardandır, özellikle sıcak özellikli zehirlenmelere karşı pek etkilidir. Eğer çürük dişler üzerine kâfur konulursa, çürüğün genişlemesini önler. Kar ve buzsuyu ile karıştırılarak kullanılırsa, burun kanamasını ve sıcak özellikli şişliklere karşı gayet faydalıdır. Kâfur, kâfur ağacından damıtma yoluyla da elde edİlİr. (el-Mutemed s. 404: Kanun 1/336)

* Cenaze yıkanırken, güzel kokusundan dolayı, suyun içine atılır. Nitekim Peygamber Aleyhis-Selâm bunu tavsiye etmiştir."

* Kâfur, ölünün cesedini sertleştirir. Haşereler de, Kâfur'un kokusundan hoşlanmazlar. Meleklerin ise en çok sevdikleri bir kokudur."

* Kâfur, cenazenin secde azaları üzerine de sürülür."

Kur'ân-ı Kerim'de ise "Kâfur" ismi bir yerde geçmektedir: "Gerçekten imanlarında samimf olanlar (cennet şarabını) Kâfur karıştırılmış bir kadehten içerler" buyrulmuştur. (insan 5)

* Sahabeler, güzel kokuların dişisini kullanmayı sevmezler, fakat güzel kokuların erkeğini kullanmakta ise bir sakınca görmezlerdi. Kokuların dişisi; haluk ve safran gibi renkli kokulardır. Erkeği ise öd, kâfur ve anber gibi kokusu olup rengi olmayan kokulardır."

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp