Kalp
KALP (heart)
Tabip Abdullatif Bağdadî, Tıbb-ı Nebevi isimli eserinin Anatomi bölümünde şöyle demiştir: "Yüce Allah beyni, kafatası kemiği ile; omuriliği de omurgalar içinde koruma altına almıştır. Nasıl ki kalp ile ciğerleri kaburga kemikleri ile koruma altına aldığı gibi. Çünkü bu organlar vücutta en önemli organlardan olduğu için, herhangi bir tehlikeden uzak kalmalarını sağlamak gayesiyle kemikten kafeslerle korunmuşlardır. Kalp tıpkı beyin gibi, hayatın ve vücuda hareket sağlayan güçlerin merkezidir. Nasıl ki beyinden his ve hareket komutalarını organlara ulaştıran sinirler çıkıyorsa, kalpten de organlara hayat unsuru ileten damarlar çıkmaktadır. Kalp, insan vücudunun fırını durumunda olduğundan akciğerler bir yelpaze gibi hiç durmadan ona hava üflediğinden dolayı kalbin harareti hiç sönmez."1
* Kalp kelimesi sözlük anlamıyla; normal vaziyetinden geriye çevirmek, döndürmek, tersine çevirmek, içini dışına döndürmek gibi manalara gelmekte ve değişkenliği ifade edilmektedir. Nitekim Hadîs-i Şerifte Peygamber Aleyhis-Selâm: "Kalbe, kalb denilmesinin sebebi; değişken olduğu, devamlı bir hal üzere olmadığı içindir. Kalp, düz bir arazide herhangi bir ağacın köküne takılmış (rüzgarın estiği yöne döndürüp çevirdiği) kuş tüyüne benzer."2
* "İnsanoğlunun kalbi serçe kuşu gibidir. Hergün en az yedi değişikliğe uğrar" buyurmuştur."3
* Kur an-ı Kerim'de ise: "O (Allah) ki, yarattığı herşeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun zürriyetini nutfe'den, hakir bir sudan üretmiştir. Sonra onu şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!" buyrulmaktadır."4
Tabip Ebû Bekir Râzî (ölüm 303 H.) "Kalbin Konumu ve Şekli" konusunda bir eser yazmıştır."5
Kaynaklar:
[1]- Bağdadî s. 250-251; Zehebî s. 301. [2]- i. Mâce mukaddime H. 88: Müsned 4/408; K Ummal 1/1210; C. Sağır 1/86; F. Kadir 3/2. [3]- Hâkim rikak 4/307: Kummal III213: C. Sağır 1/78: F. Kadir 2157a: K. Hakâyık 2/127. [4]- Secde 7-9. ayrıca bak. En'am 46: Ahzâb 4. 10; Hakka 46. [S]- Fihrist s. 418.
Tabip Abdullatif Bağdadî, Tıbb-ı Nebevi isimli eserinin Anatomi bölümünde şöyle demiştir: "Yüce Allah beyni, kafatası kemiği ile; omuriliği de omurgalar içinde koruma altına almıştır. Nasıl ki kalp ile ciğerleri kaburga kemikleri ile koruma altına aldığı gibi. Çünkü bu organlar vücutta en önemli organlardan olduğu için, herhangi bir tehlikeden uzak kalmalarını sağlamak gayesiyle kemikten kafeslerle korunmuşlardır. Kalp tıpkı beyin gibi, hayatın ve vücuda hareket sağlayan güçlerin merkezidir. Nasıl ki beyinden his ve hareket komutalarını organlara ulaştıran sinirler çıkıyorsa, kalpten de organlara hayat unsuru ileten damarlar çıkmaktadır. Kalp, insan vücudunun fırını durumunda olduğundan akciğerler bir yelpaze gibi hiç durmadan ona hava üflediğinden dolayı kalbin harareti hiç sönmez."1
* Kalp kelimesi sözlük anlamıyla; normal vaziyetinden geriye çevirmek, döndürmek, tersine çevirmek, içini dışına döndürmek gibi manalara gelmekte ve değişkenliği ifade edilmektedir. Nitekim Hadîs-i Şerifte Peygamber Aleyhis-Selâm: "Kalbe, kalb denilmesinin sebebi; değişken olduğu, devamlı bir hal üzere olmadığı içindir. Kalp, düz bir arazide herhangi bir ağacın köküne takılmış (rüzgarın estiği yöne döndürüp çevirdiği) kuş tüyüne benzer."2
* "İnsanoğlunun kalbi serçe kuşu gibidir. Hergün en az yedi değişikliğe uğrar" buyurmuştur."3
* Kur an-ı Kerim'de ise: "O (Allah) ki, yarattığı herşeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır. Sonra onun zürriyetini nutfe'den, hakir bir sudan üretmiştir. Sonra onu şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler ve gönüller yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!" buyrulmaktadır."4
Tabip Ebû Bekir Râzî (ölüm 303 H.) "Kalbin Konumu ve Şekli" konusunda bir eser yazmıştır."5
Kaynaklar:
[1]- Bağdadî s. 250-251; Zehebî s. 301. [2]- i. Mâce mukaddime H. 88: Müsned 4/408; K Ummal 1/1210; C. Sağır 1/86; F. Kadir 3/2. [3]- Hâkim rikak 4/307: Kummal III213: C. Sağır 1/78: F. Kadir 2157a: K. Hakâyık 2/127. [4]- Secde 7-9. ayrıca bak. En'am 46: Ahzâb 4. 10; Hakka 46. [S]- Fihrist s. 418.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
