Kırmızı Kantaron Zayıflatırmı

Acı lezzeti ile iştah açıcıdır. Hazmı kolaylaştırır. Hafif ateş düşürücü etkileri ile ateşli hastalıklarda faydalıdır. Zehirli yılan ısırıklarında da faydalı olabilir. Karaciğer ve safra şikayetlerine karşı etkilidir. Mide ve bağırsak ülserlerini iyileştirmeye yardımcı olur. Kırmızı kantaron yağı iltihap gidericidir. Ayrıca, yaraların iyileşmesini hızlandırır.

Kırmızı Kantaron Otu Nasıl Kullanılır?

Kantaron otu kurutulduktan sonra kaynamış suda demlenerek çayı hazırlanabilir. Ayrıca, bitkiden elde edilen kırmızı kantaron yağı sivilce izlerini ve cilt lekelerini gidermek için kullanılmaktadır.

Kantaron otu, genelde ılıman iklime sahip bölgelerde yetişmektedir. Kantaron otu bitkisi yetiştiği bölgelerde farklı renklere sahip çiçekler açmaktadır. Sarı ve kırmızı kantaron olmak üzere ikiye ayrılan bitkide Sarı kantaron, sinirsel rahatsızlıklarda, kırmızı kantaron ise mide ve sindirim sistemi rahatsızlıkları üzerinde etkilidir.

İçeriğinde bol miktarda A, C vitaminleri ve çeşitli mineraller bulunmaktadır.

Kantaron yağının sahip olduğu önemli birkaç özelliği sıralamak gerekirse;

*Antiseptik, kanama durdurucu etkiye sahiptir.

*Yara ve yanık izlerinin iyileşmesinde etkilidir. Ayrıca, iltihap önleyici etkiye sahiptir.

Kantaron bitkisi hem haricen hem de içilerek hastalık tedavisinde kullanılabilmektedir. Sahip olduğu hücre yenileyici etki sayesinde yara ve yanıkların tedavisinde etkilidir.

Yapılan araştırmalar ile yüzyıllardır tedavi amacıyla kullanılan kantaron yağının mikrop öldürücü ve damar büzücü etkisi olduğu tespit edilmiştir.

Sarı Kantaron Çayı Şifalı bitkilerle tedavi eskiden sadece çaresiz kalındığında tercih edilirken günümüzde öncelikli olarak başvurulan şifa kaynağı oldu. Bunun sebebi sürekli ilaç kullanmak istemeyen ve bu konuda haklı olan insanlar ve aynı zaman basında çıkan sahte ilaç vakalarının etkisi olduğu kadar, herhangi bir hastalık nedeniyle hastaneye başvurup şifa bulumamış olmasıda eklenmektedir.

Şifalı bitkilerde kullanım konusunda üst sıralarda yer alan bitkiler biri olan Sarı Kantaron‘un detaylarını, faydalarını ve kullanımı inceleyelim. Sarı kantaron birçok bilimsel araştırmalara konu olan ve bitkisel prozac olarak tanımlanan sarı kantaron bitkisi hafif ve orta derece depresyonları için oldukça iyi gelmektedir.

Sarı Kantaron Çayı

Sarı kantaron Çayı bulunan hypericin adlı etken maddenin depresyonda etkili olduğu düşünülüyor ve sarı kantaronun etki mekanizmasının nasıl oluştuğu tam olarak bilinmesede serotonini artırarak tedavi ettiği söylenmektedir. Binbirdelik otu ve kılıçotu olarakda bilinen sarı kantaron bitkisindeki önemli nokta çiçek ve yapraklardır.

Sarı Kantaron Faydaları Nelerdir?

Bunun dışında virüslere karşı etkili olabildiği gibi adet öncesi ağrı ve sıkıntılarda rahatlatıcı bir etkisi olduğu bilinmektedir. Yara ve yanıklarada iyi gelen Sarı kantaron bitkisi menopoz sendromunda kullanılabilmektedir. Son olarak kas zedelenmelerinede iyi gelmektedir.

Sarı Kantaron Bitkisi Nasıl Kullanılır?

Depresyon vakalarında yüksek derecede hastalığı ilerlememiş olanları için 300 mg‘lik sarı kantaron tabletini hergün 3 adet olarak alınması önerilmektedir. Sarı kantaronın etkisini gösterme süresi ise 4 hafta ila 8 hafta arasında kişiye göre değişiklik gösterebilmektedir.

Almanya‘da yapılan araştırmalar Sarı Kantaron çayınında oldukça faydalı olduğu ancak tedavi için yetersiz kaldığı belirtilerek birçok depresyon hastasında yüksek dozlarda başarıya ulaşıldığı belirtilmiştir.

Sarı Kantaron Bitkisi Zararlı mıdır?

Öncelikle kesinlik hamile bayanlar veya emziren kadınlar kullanmamalıdır.

Diğer antidepresanlarla aynı anda kullanılmamalıdır. Bu durum ilaçların etkileşmesine ve istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Sarı Kantaron‘un çocuklar için kullanılmaması önerilmekte ve kullanımı sadece doktor kontrolünde yapılması gerekmektedir.

Yan etkileri oldukça az olan ve normal bir ilaca göre bırakıldığında etkisini hemen kaybeden sarı kantaronun kullanımı sırasında karşılaşılan intihar, çevreye zarar verme vb. etkiler görülmesi durumunda hemen bırakılmalı ve doktora başvurulmalıdır.