Kırkkilit Otu Nerede Yetişir

Kırkkilit Otu Nerede Yetişir :

Tren yolları civarında, tarla ve fundalıklarda olur. Sulak hatta balçıklı, temiz topraklarda yetişeni en şifalısıdır. Yetiştiği yerin toprağına göre üç ile on altı derece kadar silisik asit içerir. Orman ve orman kenarlarında olanı da faydalıdır. Ekseriyetle nemli otu sarmalayıp, iyileşmesi istenen yere sarmalıdır. Uzun boylu ağaçlaşmış ve balçıklı veya bataklıklı yerlerdekiler sadece banyolarda kullanılır. Çay yapıp içmek için tarlalar veya orman kenarlarındakiler veya yol boyundakiler toplanır. Atkuyruğu çayı arkasından koyu renkli ve bol miktarda idrarı hemen söktürüverir.

Romatizma, varis, gut ve sinir ağrıları, ağır kanamalar, idrar tutukluğu, ciğer, böbrek ve mesane hastalıkları (böbrek kumu ve taşı), ağır iltihaplı hastalıklarda, (böbrek havuzu iltihabında sapları parmak kalınlığındaki yüksek boylu, bilhassa balçıklı yerlerdeki, bataklık çayırlardaki atkuyruğu‘nu toplayınız.) Kaşıntılı cilt hastalıklarında, atkuyruğu çıban otu ile birleşirse kireçlenmeyi ve zihin dalgınlığını önler. Kanı temizleyicidir. Kansere karşı kullanılabilecek en kuvvetli şifa otudur.

Ağız ve diş iltihapları, diş eti kanamalarına çay‘ı gargara edilmelidir. Atkuyruğu banyoları, harap olmuş sinirleri çok çabuk düzeltir.Atkuyruğu ( Equisetum arvense ), kırkilitotu , zemberekotu , çamotu , kırkboğum , tilkikuyrığu ve katırkuyruğu olarak da tanınır. İlkbahar başlangıcında, derinlere kök salmış olan köksaptan, önce spor taşıyıcı kahverengi başak sapları çıkar. Düzgün yapılı küçük çam ağaçlarını andıran 40-50cm boyundaki yeşil yaz kuyruğu ise daha sonra çıkar.Çok yıllık, otsu ve çiçeksiz bitkilerdir.

Gövdesi silindir biçiminde, dallı veya dalsız, yeşil veya esmer-yeşil renkli, sert ve içi boştur. Yaprakları çok küçük, pul biçiminde ve sivri uçludur. Spor ile çoğalırlar.Spor keseleri verimli gövdelerinin uçlarında başak şeklinde toplanmışlardır. Türkiye'de 7 kadar türü yetişmektedir. Saponin , %60-70 silisilik asit , potasyum tuzları , tanen ve az miktarda alkaloitler (palustrin, nikotin ve diğerleri) içerirler. Atkuyruğu , tarlalarda, dere kıyılarında ve eğimli arazilerde yetişir. Balçıklı toprakta yetişenleri en şifalı olanlarıdır. Yetiştiği yere göre %60-70 silisik asit içerir ve bu oran onun şifalı etkinliğini arttırır. Doğal olarak, yapay gübre kullanılan tarlalardan toplanılmaması gerekir. Dalları en ince olan atkuyruğu cinsi genellikle ormanlarda ve orman kıyılarında yetişir. Bu cins de şifalıdır. Bataklık, karasuluk yerlerde ve dağlık meralarda yetişen, parmak kalınlığında saplı ve yüksek boylu bitki ( Equisetum hiemale ) ise yalnızca dıştan, banyo katkısı (oturma banyosu) olarak kullanılmalıdır! Genç sürgünleri yiyen hayvanlarda, kan işemesi ile belirlenen zehirlenmeler görülür. Özellikle sığır ve atlar bu bitkiye karşı duyarlıdır.

Kurutma ile zehirlilik etkisi azalmaz. İnsanlarda da aynı şekilde zehirlenme belirtileri görülmektedir. Bu nedenle dikkatle kullanılması ve belirtilen miktarların üzerinde kullanılmaması gereken bir drogdur. Çayı yapılacak bitkilerin, tarlalardan, orman kıyılarından ve dere kıyılarından toplanması gerekir. Çay için toplanacak bitkiler( Equisetum arvense) , 25-60 cm yükseklikte ve sapı 3-6 mm civarında olan türlerdir. Mayıs-Haziran döneminde, henüz canlı yeşil rengini korurken, sapın toprağa yakın bölümünden kesilir ve demetler halinde gölge ve havadar bir yere asılarak kurumaya bırakılır. İğne yapraklar gövdeden kolayca ayrıldığında kuruma tamamlanmış olur. Yapraklar ovuşturularak saptan ayrılır vebir örgüye serilerek 1-2 gün boyunca tam olarak kurumaya bırakılır. Sonra ince kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp