İlkbaharda Polenlere Dikkat!

İlkbaharda Polenlere Dikkat! :

İlkbaharda polene dikkat!

Polenlerin büyüklüğü, miktarı ve havada kalma sürelerinin alerjiyi etkilediğine dikkat çeken Medicana International İstanbul Hastanesi Kulak Burun Boğaz Doktoru Prof. Dr. Tanfer Kunt; “Sıcak rüzgârlı havalar en tehlikeli ortamlardır, özellikle küçük partiküllü polenler uzaklara kadar giderek hassas kişilere ulaşırlar, yağmurlu havalar ise en zararsız ortamı oluştururlar, tüm polenler toprağa düşeceklerdir. Polenlerin çeşitliliği alerjik reaksiyonların şiddetini ve klinik durumunu etkilerler. En etkili olanları çayır otları polenleridir. Diğerleri hububat polenleri yabani ot polenleridir. Bir türe karşı gelişen alerjik reaksiyonun diğer bir türe karşı da gelişmesi çapraz reaksiyon olarak adlandırılır. Duyarlı kişilerde çayır otu polenlerine karşı ortaya çıkan alerjik reaksiyonları daha çok nisan ayı başından haziran ayı sonuna kadar görebilmekteyiz, yabani ot polenlerine karşı reaksiyonlar ise tüm yaz boyunca görülmektedir.” dedi.

SAMAN NEZLESİ VEYA ASTIM OLARAK ORTAYA ÇIKAR

Polen alerjisinin belirtilerine değinen Prof. Dr. Tanfer Kunt; Polenlere bağlı alerjik reaksiyonlar saman nezlesi ya da alerjik astım şeklinde görülürler. Halk arasında saman nezlesi olarak bilinen “Mevsimsel Alerjik Rhinit” bahar aylarında kendisini hapşırma, su gibi burun akıntısı, burun ucunda kızarıklık, gözde sulanma, kızarıklık ve burun ucunda kaşıntı ile gösterir. Birçok alerjen gibi polenlerde havadan temasla bu reaksiyonları başlatırlar. Alerjik Astım bir diğer reaksiyondur ve diğer alerjenler gibi polenlerin hava yolu ile geçişi ile başlarlar, genelde burun alerjisi ile beraberliği vardır. Hava yolunun ani daralması, hırıltılı solunum, öksürük, balgam çıkarma gibi belirtilerle kendini gösterir. Göğüste tıkanma hissi kişiyi oldukça zora sokan durumdur. Polenlere bağlı alerjik astım mevsimsel olarak bahar aylarında kişilerin evlerinde hapis kalmalarına sebep olmaktadır.” dedi.

TEDAVİDE İLK AŞAMA:

Polenlerin havada uçuştuğu dış mekanlardan izole olmak gerekir. Mümkünse kırsal bölgelere gitmemek doğru olacaktır. Evde pencereler kapatılmalıdır, ev içinde hava temizleyiciler, klima sistemlerinde polen filtreleri kullanılmalı ve sık olarak değiştirilmelidir. Araçlarda da klima sistemlerinde polen filtresi kullanılmalıdır. Hastalar dışarı çıktıklarında polen maskesi takmalıdırlar.

TEDAVİDE İKİNCİ AŞAMA:
Olası alerjik reaksiyonların ve alerjik astım krizinin önlenmesi için gerekli olan ilaç tedavisidir. Bunun için Antihistaminik denilen ilaçlar ağızdan ve burundan kullanılırlar, ayrıca düşük kortizon içeren spreyler inhaler denilen solunum yolu spreyleri kullanılırlar. Özellikle mevsim boyunca bu tedaviye devam edilir.

TEDAVİDE ÜÇÜNCÜ AŞAMA :
Alerjene karşı vücudu aşılarla alıştırmaktır. Bu tür tedaviler en az 3 yıl sürmektedir ve hastada sadece bir alerjene karşı reaksiyon varsa başarı şansı yüksektir.

Birçok alerji hastası karanfil, gül gibi renkli ve kokulu çiçeklerin alerji meydana getirdiklerini zannederler. Oysa bu tür bitkilerin polenleri genellikle böcekler ile taşındığından ağır ve yapışkandır. Ancak hava ile yayılma özelliği olan, hafif ve yapışkan olmayan polenler alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Bu tür polenler çevremizde yaygın olarak bulunurlar. Tek bir çiçekten milyonlarca polen havaya karışabilir ve 600-800 kilometre yol kat edebilir. Bu sebeple polenlerin yalnız dar bir çiçekli alanda bulunabileceği yanlış bir düşüncedir. Bir polenin kimyasal yapısı da alerjik reaksiyon yapabilme özelliğine tesir eder. Mesela, çam ağacının poleni yaygın olarak bulunduğu halde nadiren alerjik hastalık meydana getirebilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp