Ardıç Yağının Zararları

Ardıç Yağının Zararları :

MÖ 13. yüzyılda Hititlere bağlı Kargamış‘ın kralı Ini Teşup, Ugarit Kralı‘na yazdığı mektupta ondan iki tane ardıç ağacı istemektedir. Acaba bu ardıçlarla kral ne yapacaktı; belki bu ağaçtan ilaç, belki dinsel tören için tütsü, belki de odunundan aile bireyleri için mezar yapacaktı.

Ardıç ağaçlarının niçin talep edildiği Hitit tabletinde belirtilmiyor, ancak ardıç ağacının krallık yazışmalarına konu olabilecek kadar önem verilen bir ağaç olduğu bu yazışmadan ortaya çıkmaktadır. Hititlerin ardıç ağacının meyvesinden ilaç elde ettiği bilinmektedir. Sadece eski çağlarda değil, günümüz Anadolu insanı da ardıç ağaçlarından ilaçlar elde etmektedir: Balıkesir yöresinde katran ardıcı Juniperus oxycedrus subsp. oxycedrus‘un meyveleri mide hastalıklarında kullanılır.

Bronşit tedavisinde meyveleri yenir ve çay gibi içilir. Aynı ardıç türü Elazığ yöresinde böbrek taşı ve kumunun düşürülmesinde kullanılır. Katran ardıcı Denizli ilinin Buldan ilçesinde saçkıran hastalığında, meyveleri nefes darlığında kullanılmakta, katranı da hayvanlarda kelebek hastalığında hasta hayvanın damağına sürülmektedir. Yine Çankırı‘nın Çerkeş ilçesi köylerinde basur ve safra kesesi hastalıklarında katran ardıcının “Ardıç Üzümü” denen meyveleri macun halinde dahilen ve bal ile karıştırılarak yenir.

Aynı ardıçtan Toros köylüleri katran (Ardıç yağı) elde ederler ve bu katran insan ve hayvanların deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Juniperus oxycedrus subsp. Oxycedrus‘dan elde edilen şurup kıvamındaki madde, kırmızımtırak siyah renkli, keskin ve özel kokulu, baharlı ve yakıcı lezzetli bir sıvıdır. Bu sıvı Tokat yöresinde de insan ve hayvanlarda görülen bazı deri hastalıklarının tedavisinde haricen kullanılır.

Doğu Anadolu‘da J. Oxycedrus‘dan romatizmaya karşı halk ilacı yapılmaktadır. J. Oxycedrus (Katran ardıcı) uçucu yağ, rezin, kadinen isimli kimyasallar içerdiğinden Gümüşhane dolayında insan ve hayvanlarda görülen bazı deri hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Kayseri‘nin Pınarbaşı ilçesi dolayında J. oxycedrus‘un meyveleri havanda dövülüp balla karıştırılarak soğuk algınlığına karşı dahilen kullanılır. Ezilen meyvelerinden hazırlanan karışım nefes darlığına karşı dahilen kullanılır.

Ayrıca egzama, akciğer rahatsızlıkları, basur, romatizma, böbrek taşları, solunum ve idrar yolları enfeksiyonları, uyuz gibi hayvan parazitlerinin tedavisinde kullanılır. Görüleceği üzere ardıç, binlerce yıldan beri Anadolu‘da tanrıların, imparatorların ve kahramanların sembolüdür. Son yıllara kadar Anadolu‘da endemik ardıç olduğu bilinmemesine rağmen, 2009 yılında Manisa‘nın Sipil Dağı Milli Parkı‘ndan müjdeli bir haber geldi; endemik Sipil Dağı Ardıcı‘mız Juniperus oxycedrus subsp. oxycedrus var. spilinanus dağın 800-1400 metreleri arasında keşfedildi.

Katran ardıcı dışındaki ardıç türlerinden de ilaç yapılmaktadır. Bodrum yöresinde Juniperus phoenicia‘dan hazırlanan sulu karışım içilerek romatizma ağrılarının giderilmesinde ve ülser tedavisinde kullanılır. Kozalaklarından hazırlanan ve yörede “bebesi” denilen sulu karışım içilerek veya taze kozalakları doğrudan yenerek ishale karşı kullanılır, taze kozalakları mide ve bağırsak sancılarına karşı kullanılır. Bodrum yöresinde Juniperus drupacea‘nın (Andız, Enek ağacı) mazısı kaynatılıp suyu içilirse idrar yolları ve prostata iyi gelir. Tokat yöresinde J. Communis subsp. Nana‘nın (Ardıç) meyveleri basur tedavisinde kullanılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp