Aloe Vera Otunun Yararları

Aloe Vera Otunun Yararları :

Aloe Vera İçin Yapılan Araştırmalar

1996 yılında, “Journal of Natural Products,“da yayınlanan bir makaleye göre, aloe vera, enflamasyonu hafifleten, cildin gelişmesi ve onarılmasını, hidrokortizonlu kremden daha etkili bir şekilde canlandıran; C-glucosyl chromone adlı bileşiği içerir. “Skin Pharmacology and Physiology“ adlı dergide yayınlanan bir çalışma, aloe veranın % 1 oranında güçlü olan hidrokortizon jelinden daha iyi enflamatuar karşıtı etkiler gösterdiğini bulmuştur.

“Journal of Dermatological Treatment” da 1999‘da yayınlanan bir çalışmaya göre, saç derilerine gün de iki kez aloe vera yağı uygulayan Seboreik Dermatit hastalarında, 6 hafta sonra, pul oluşumu ve kaşınma gibi semptomların %62 gibi bir oranda azaldığı belirtilmiştir.

“Skin Pharmacology and Physiology” Şubat 2008‘de yayınlanan bir çalışmaya göre, aloe vera; güneş yanığı olan cilt üzerinde 48 saat içinde haricen kullanıldığı taktirde, cildi sakinleştirir ve enflamatuar karşıtı etkiler gösterir.

“Journal of the American Academy of Dermnatology” Eylül 2011 sayısında yayınlanmış bir çalışma, ameliyat sonrası şişleri dindirmekte, aloe veranın çok yararlı olduğunu göstermiştir.

Bacak, bilek, gövde, ağız ve vajinayı etkileyen bir cilt hastalığı olan liken planus‘un üzerinde aloe veranın pozitif sonuçlar gösterdiği, “British Journal of Dermatology”nin Mart 2008 sayısında rapor edilmiştir.

2008‘de “Phytotherpay Research”de yayınlanan bir çalışma, aloe veranın salmonella verilmiş deney hayvanları üzerinde enflamasyonu düşürdüğünü göstermiştir.

“Research Journal of Medicine and Medical Sciences” da 2008‘de yayınlanan bir çalışma, aloe veranın peptik ülser üzerindeki etkileri üzerinedir. Sonuç olarak, aloe veranın fazla asitten tahriş olmuş ve zarar görmüş mide duvarına bile koruma sağladığı bulunmuştur.

“The journal Alimentary Pharmacology and Therapeutics” de 2004 de yayınlanan bir çalışma, plasebo, ya da inaktif ilaçlara oranla aloe vera suyunun, ülseratik kolit belirtileri üzerinde tam veya kısmi iyileşme gösterdiğini bulgulamıştır.

1996 yılında “Journal of Acquired Immune Deficiency Syndromes,” da yayınlanan bir çalışmada, enjekte edilen ya da sindirime dahil edilen aloe vera ekstre ya da suyu, insan bedeninin immün sistemi üzerinde pozitif etkiler göstermiştir.

Çin‘de uygulanan bir çalışma, kronik hepatit yaşayan 38 hastaya aloe vera ekstresi (10-15ml/kg enjeksiyonu) verildi ve enflamasyon oranının %87 oranında düştüğü gözlendi. Araştırmacılar, aloe veranın hastanın karaciğer hücrelerini koruyarak semptomları hafiflettiğine inanıyorlardı.

“Cancer Letters” bülteninde 2002‘de yayınlanmış bir çalışmaya göre, aloe veranın pankreas kanserini önleyici etkisi olabilir. Laboratuar ortamında hayvanlar üzerinde uygulanan bir çalışmada ise, %1-5 oranında aloe vera katılmış diyet takviyesi 5 hafta sonunda, pankreas kanseri oluşumunu azaltmıştır.

İtalya‘da, 2009 yılında 240 hasta üzerinde yapılan bir çalışma rapor edilmiştir. Aloa vera, metastatik akciğer, bağırsak ve mide kanserleri olan hastalarda, kemoterapi süresince test edilmiştir. Hastaların yarısı standart kemoterapi tedavisi boyunca aloe verayı likit olarak günde üç kez içtiler. Aloe vera kullanmış hastaların %65‘inde kanser kontrol altına alınmış, oysa sadece kemoterapi görmüş hastaların ise; %50‘sinde kanser üzerinde kontrol görülmüştür. Bu çalışma sonrası, araştırmacılar, aloe vera kullanan hastaların yaşam kalitelerinin yükseldiğini ve kemoterapinin yan etkileri olan uyuşmuş parmaklar ve yorgunluğu hissetmediklerini vurgulamışlardır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp