Yüksek Tansiyonu Anlamak

Yüksek Tansiyonu Anlamak :

YÜKSEK TANSİYONA KARŞI ŞANSINIZ

Şu anda tansiyonunuz yüksek olmayabilir, ama büyük ihtimalle ileride olacak. 60 yaş civarına gelen Amerikalılar arasında, tansiyonu tedavi gerektirecek kadar yüksek olanların oranı, yüzde 60. Amerikalılar'ın ancak küçük bir kısmı bu sorundan kaçabiliyorlar.

Trajik olan şu ki, çoğu kişi durumunun farkında bile değil, Yüksek tansiyon (hipertansiyon), iş işten geçene kadar pek belirti vermez. Bu açıdan gerçekten de sessiz bir katildir, ama kaçınılmaz değildir. İnme ve kalp hastalığı riskleri arasında, en fazla önlenebilir olanlardan birisidir.

Kimse yüksek tansiyon yüzünden ölmez. Yüksek tansiyonun sebep olduğu ya da kötüleştirdiği diğer hastalıklar yüzünden ölürler. Bunlar arasında inme, kalp krizi, kalp yetmezliği, yangı, böbrek yetmezliği gibi pek çok hastalık sayılabilir. İçinizdeki bu sessiz katil, yol açtığı baş ağrıları, depresyon, baygınlıklar, kulak çınlaması ve görme kaybı dolayısıyla, yaşam kalitenizi de düşürür.

İyi haberler de var elbette! Yüksek tansiyon vakalarının neredeyse %90'1, beslenme, besin desteği ve diğeryaşam biçimi değişiklikleriyle kontrol altına alınabilirler. Tabii yaşamdaki pek çok durumda olduğu gibi, burada da seçim size ait. Tansiyonunuzu ölçtürmeyerek karanlıkta kalmayı ya da yılda iki kez ölçtürerek en azından durumunuzun ne olduğunu anlamayı seçebilirsiniz. Bu bölümde; tansiyonunuz şu anda kabul edifebilrr bir düzeydeyse bile, ileride yüksek tansiyon sorunuyla karşılaşmanızı engelleyecek, en azından geeiktirecek yolları öğreneceksiniz.

Yüksek tansiyonunuz olduğu anlaşılırsa, korkmayın. Vakaların çoğu ilaçla tedavi edilebilmektedir, tabii gerekli seçimleri yapmaya görıüllüyseniz. Yaşam tarzınızda yapacağınız deği-şiklikler, harcadığınız çabaya değecektir. çünkü bu sayede yüksek tansiyon ilaçlarının çoğunun ortaya çıkarttığı rahatsızlık verici yan etkilerden korunabilecek, sağlıklı ve mutlu bir yaşam süreceksiniz.

KAN BASINCI

Kalbin kan pompalamasından en çok etkilenen damarlar, atardamarlardır. Bu damarlardaki basınca da "kan basıncı" adı verilir. Kan basıncı, sistolik ve diyastolik olarak iki ayrı birimle ölçülür (her iki kelime de Yunanca kökenlidir, sıkışmak ve gevşemek anlamına gelirler). Sistolik kan basıncı, kalp kasımzın sıkışarak kanı damarlara pompalamasıyla ortaya çıkar. Diyastolik basınç da, kalp yeniden kanla dolarak bir kez daha atmaya hazırlanırken damarlarda kalan basınçtır.

Tansiyon, cıva milimetre olarak ifade edilir. Yakın zamana kadar, cam bir cıva sütunu olan aletlerle ölçülürdil. Bu aletler, son derece doğru sonuçlar verseler de, kullanımları zahmetlidir. Kadranlı barometrelerin kullanılması gerekir.

Sistolik basıncınız ı20, diyastolik basıncınız da 80 ise, bu sonuç 120/80 olarak yazılır.

ÖLÇÜM

Kolunuzun üst kısmına lastik bir manşet bağlanır ve sistolik kan basıncınızı ölçecek şekilde pompalanır. Pompa üzerindeki bir vana, doktor kolunuzdaki bir atardamarı dinlerken basıncı yavaş yavaş azaltır. Doktor ilk başta bir şey duyamaz, ama lastik manşetten daha fazla hava boşaldıkça, bir vuruş sesi duyacaktır. Bu ilk kalp sesidir ve sistolik basıncınızı belirler.

Doktor bundan sonra sürekli vuruş sesleri duyacak, sesler bir hışırtıya dönüşecektir. Bu hışırtı sesindeki basınç da diyastolik basıncınızı gösterir. Eski cıva sütunlarından bu yana epey yol katettik. Artık tansiyon elektronik aletlerle ölçülebiliyor. Bu aletler, aynı zamanda nabzınızı da ölçüyor. çoğu eczanede bu cihazlardanvar, bir eczanede tansiyonunuzu ücretsiz olarak ölçtürebilirsiniz. Bunun yüzde yüz doğru olduğuna güvenmeyin, ama sonuç yüksek çıkarsa, gerekli ölçümleri yaptırın.

Hem sistolik hem de diyastolik basınç mm hg olarak ölçülür. Sonuç, kan basıncınızın cıva seviyesini yükseltme oranıdır.

YÜKSEK TANSİYONUN SEBEBI NEDİR?

Bazı ülkelerde kimse yüksek tansiyon hastası değil; bizim ülkemize taşınıp yaşam tarzımızı benimseyenleri hariç. Pek çok araştırmacı, sorunun sebebini beslenme, stres ve birazdan üzerinden geçeceğimiz yaşam tarzı unsurları olarak sıralıyor.

Yüksek tansiyon vakaları %85-90 arasında allevi sebeplerden kaynaklanırlar. Hastaların yaklaşık %40'1, aynı sorunu ya-şayan yakın bir akrabaya sahiptirler. Amerikalılar'ın %23'ü tuza karşı duyarlıdır ve tuz tüketimlerini ciddi olarak azaltmaları gerekir.

Yüksek tansiyonun tedavisi yoktur, ama durum kontrol altı-na alınabilir. Bir dakika. Madem kontrol edebiliyoruz, ortaya çıkmasını da engelleyebiliriz, değil mi?

Yüksek tansiyon üzerinde etkili olan birkaç yaşam biçimi unsuru vardır, ama bunların hiçbirisi doğrudan yüksek tansiyon sebebi değildir. Bu bölümün konusu, yüksek tansiyonu engellemek ve kontrol etmek için yapmanız gereken seçimler. Vakaların geri kalan kısmında, yüksek tansiyonun ortaya çıkma sebebi başka unsurlardır. Hormonal dengesizlik, düzenleyici bir organdaki bir tümör ya da böbrek sorunları yüksek tansiyona neden olabilirler. Sebep tedavi edilirse, yüksek tansiyon da ortadan kalkabilir.

NE KADAR OLURSA YÜKSEK DEMEKTİR?

Doktorlar, "sınırda" ya da "hafif" yüksek tansiyondan bahsederlerken, 140/90'dan itibaren olan ölçümleri kastederlerdi. Ancak bu yanlış ve yanıltıcı. Hamilelik örnek olarak verilebilir. "Sınırda" ya da "hafifçe" hamile olamazsınız, değil mi? Artık yüksek tansiyonu kademe kademe sınıflandıran yeni terimlerimiz var. Yine de "yüksek normal" bile, acil- bir takım yaşam biçimi değişiklikleri ve kontroller gerektiriyor.

Yaşınız kaç olursa olsun, yılda en az bir defa, tansiyonunuzu doğru olarak ölçtürmelisiniz. Tansiyonunuz normalden yüksekse, size rehberlik etmesi için tabloya bakın. Ailenizde yüksek tansiyonlu varsa, daha fazla kontrol edilmeniz gerekebilir.

Unutmayın, hastalık çok uzun süre sessiz kalır. Belirtiler ortaya çıkmadan önce, tansiyonunuz çok yüksek seviyelere ulaşabilir. Kimi zaman da söz konusu belirtiler: "Endişelenecek bir şey yok" düşüncesiyle göz ardı edilirler.

Aşağıdaki tablo size bazı bilgiler verecek.

YÜKSEK TANSİYONUN BAZI YAYGIN BELIRTILERİ

Aşağıda sıralayacağım belirtiler, çok hafif olabilirler. Elbette bazı kimselerde hiçbir belirti görülmeyebilir, kimsede bunların hepsini birden görülmez. Birkaç belirtinin olduğunun farkındaysanız, tansiyonunuzu ölçtürmeniz hiç de kötü bir fikir değildir.

En yaygın belirtiler

• Bayılmalar
• Bulanık görüş
• Sebepsiz gerginlik
• Sıcak basması ya da yüzde kızarıkhk
• Ani burun kanarnaları
• Sabah baş ağrıları
• Kulaklarda çınlama
• Sebepsiz depresyon
• Açıklanamayan baş dönmeleri

Bunlar erken uyarı işaretleridir ve tansiyonunuzun ölçü 1-mesiyle sebepleri tespit edilerek önlenmeleri mümkün olabilir. En büyük erken uyarı, inme vakalarının yarısından önce ortaya çıkan trans isemik ataktır.

TRANS İSEMİK ATAK

TİA, beyine giden kan akışının geçici olarak kesilmesine neden olan küçük bir inmedir. Her yıl, 50.000'den fazla insan TİA geçiriyor. Atağın belirtileri genellikle o kadar dağınık ki, kimse bunları önemsemiyor, ama TiA son derece ciddi' bir uyarı işareti. TİA geçirenlerin %35'i, beş yıl içerisinde tam bir inme geçiriyorlar.

Beyne giden kan akışının geçici olarak kesilmesi, hemen hemen hiçbir hasar bırakmayan inme benzeri belirtilere yol açar. Bu belirtilerin bazıları güçsüzlük, iğnelenme hissi, vücudun tek ya da iki tarafında kol ve bacaklarda uyuşma, görüş ve konuşma sorunları, zihin karışıklığı, baş dönmesi, dengesizlik ve koordinasyon bozukluğudur.

TİNnın ortaya çıkması genellikle son derece ani olur. Bazı durumlarda atak 24 saat gibi bir süreyi bulsa da, çoğu atak birkaç saniye içinde sona erer ve bir saati geçen ataklara çok ender rastlanır. Bir saatten fazla süren TİNların %86'sl inmeye dönüşür.

TİA genellikle beyne giden bir damara ulaşan küçük bir pıhtı nedeniyle ortaya çıkar. Pıhtı, geçemeyeceği kadar dar bir damara ulaştığında. orada takılır kalır. Kısmı tıkanmanın etrafından biraz kan akışı olsa da, bu miktar beynin işlevlerini tam olarak yerine getirmesi için yeterli değildir. Pıhtı, sonunda oradan kurtulup damarı serbest bıraktığında ya da vücudun pıhtı çözücü enzimleri onu dağıttığında. sorun da ortadan kalkar.

TİA geçirdiyseniz, derhal tedaviye başlamalısınız. Belirtiler ortadan kaybolduysa bile, onları kesinlikle göz ardı etmeyin.

Beyninizde patlamaya hazır bir saatli bomba olduğu uyarısını almış bulunuyorsunuz. TİA geçirenlerin %5'i, bir ay içerisinde inme geçirirler.

Elbette yüksek tansiyonun belirtilerini engellemenin en iyi yolu, tansiyonu baştan kontrol altına almaktır. Yüksek normal bir ölçüm bile, inme riskini yaklaşık %50 artırır.

İKİ TEMEL İNME TÜRÜ

En sık rastlanan inme türü, trombotik inmedir. Bunu, beynin geçirdiği bir çeşit kalp krizi olarak kabul edebiliriz. Beyne kan taşıyan damarlar yağ plaklanrun birikmesi nedeniyle daralırlar. Daralmış bu damarlar, bir pıhtı nedeniyle birdenbire ve tamamen tıkanırlar. Bunun sonucu, tıpkı bir kurşun yemek gibi son derece hızlı ve ölümcülolabilir. Vücudunuzun bir tarafı tamamıyla felç olabilir, konuşma güçlüğü ortaya çıkabilir ve ciddi vakalarda komaya girebilirsiniz.

Daha az rastlanan inme türü, kanamalı inmedir. Bir anevrizmanın patlaması nedeniyle beyinde ani olarak kanama oluş-ması sebebiyle ortaya çıkar. Bir arabanın iç lastiğinin şişirildi-ğini gözünüzün önüne getirin. Lastiğin zayıf olan tarafı dışa doğru şişmeye başlıyor. Hava basıncı arttıkça, şişkinlik artıyor ve lastik sonunda patlıyor. İç lastiğinizin anevrizmasını patlattınız. Bu anevrizmalar, yüksek tansiyonun yıllar boyunca yavaş yavaş damarları zayıftatması sonucunda ortaya çıkarlar.

Yüksek tansiyon, herhangi bir inme türünün bir numaralı sebebidir. İnme nedeniyle ölümlerin sayısı, kalp hastalıkları ve kanserden ölümlerin arkasından üçüncü sıradadır. Tansiyonunuz sürekli olarak normalin %20 üzerinde ise, inme riskinizi üç katına çıkartır. Uzun süreli ve tedavi edilmeyen yüksek tansiyonunuz varsa, o zaman inme riskiniz yedi katına ulaşır.

İnme riski, hayatınızda bir takım değişiklikler yapmanıza ve yüksek tansiyondan kurtulmanıza ikna olmanıza yetmiyorsa, belki başka yan etkileri de düşünseniz iyi olur.

YÜKSEK TANSİYONUN DİĞER YAN ETKİLERİ

Yüksek tansiyon, sessizce ve acımasızca vücudunuzdaki geniş ve ince atardamarları harap eder. Damarlarınız yaşlanır. Kalbiniz. baskıya rağmen kan pompalayabilmek için büyür, aynı zamanda yorulmaya başlar. Konjestif kalp yetmezliği pek uzağınızda değildir. Böbrekleriniz berelenir ve büzülürler. Gözlerinizin retina tabakaları hasar görerek görme kaybına yol açabilir. Yağ birikintileri, damar duvarlarında toplanırlar. Yüksek tansiyon, kalp krizinin en önde gelen risk unsurlarından birisidir.

Bu durumda, 25 ile 30 yaş arasındaki insanlara senede bir defa, 40 yaşın üzerindekilere de senede iki defa tansiyonları-nı ölçtürmeleri tavsiye edilir. Bu kitabı buraya kadar okuduktan sonra, hala tansiyonunuz konusunda bir şeyler yapmaya ikna olmadıysanız, bir aynaya hohlayıp buharlaşma olup olmadığına bakın. Olmuyorsa, ölmüşsünüz de, haberiniz yok demektir. Yüksek tansiyon, sonderece tehlikelidir ve derhal ilgilenilrnesi gerekir

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp