Yüksek Dereceli Vulvar İntraepitelyal Neoplazi Ve Vulva Karsinomu

Yüksek Dereceli Vulvar İntraepitelyal Neoplazi Ve Vulva Karsinomu :

Vulva karsinomu tüm kadın genital sistem kanserlerinin %3'ünü oluşturur ve çoğunlukla 60 yaş üstü kadınlarda izlenir. Son yirmi otuz yıl içinde özellikle genç kadınlarda (4060 yaş) VIN lezyonlarının sıklığında artış izlenmektedir. Olguların %90'ı skuamöz hücreli karsinornlar şeklinde olup geri kalanlar adenokarsinomlar, melanomlar ve bazal hücreli karsinomlardan oluşmaktadır. Pek çok bulgu, vulva karsinomlarının iki biyolojik biçiminin bulunduğunu düşündürmektedir. En sık izlenen şekli göreceli olarak daha gençlerde ve özellikle sigara içenlerde görülür. Olguların %7590'ında HPV tip 16 ve daha az sıklıkla diğer tipler saptanmaktadır. Birçok olguda vajin ya da erviks karsinomlannın, karsinoma in situ ya da kondiloma akuminatanın birlikteliği, ortak bir etkeni düşündürmektedir ve muhtemelen bu etken HPV'dir.

Sıklıkla bu hastalarda epitelde sınırlı VI lezyonu, karsinomdan önce izlenmektedir. VI lezyonları VI II veya VIN III (karsinoma in si tu) olarak derecelendirilmektedir. Multipl ayrı odaklar şeklinde görülebilecekleri gibi invaziv lezyonla birlikte bulunabilirler. VIN lezyonlarının her zaman invaziv karsinoma dönüşeceği net olmamakla birlikte bazı olgularda onyıllar boyunca izlendikleri bilinmektedir. Ayrıca genetik, immünolojik ve çevresel faktörlerin (sigara, yeni HPV suçları ile reinfeksiyon), etkisi tam olarak bilinmemektedir. Vulvar karsinomlann diğer formu daha yaşlı kişilerde izlenmektedir. HPV ile bağlantısı olmayıp daha çok liken skleroz ya da daha nadir olarak iken simpleks kronikus gibi neoplastik olmayan değişikliklerle ilişkilidir. Sıklıkla epitelde VIN'de izlenen değişiklikler izlenmeyip, diskeratotik hücreler, açılanma gösteren dallanmalar ve bazal keratinizasyon görülür. adiren VI değişiklik

Morfoloji

VIN ve erken vulva karsinomu, vulva bölgesinde veya bitişiğindeki deride epitelyal kalınlaşmanın neden olduğu lökoplazi alanları şeklinde ortaya çıkar. Olguların dörtte birinde melanin pigmenti bulunmaktadır. Zamanla bu alanlar, ekzofitik veya ülseröz endofitik tümörlere dönüşürler. HPV pozitif tümörler sıklıkla multifokalolup siğilimsi veya kondilomatöz görünüme sahiptirler. Histolojik olarak HPV pozitif olan tümörter. kötü diferansiye skuamöz hücreli karsinom şeklinde olup, HPV negatif tümörler ise genellikle unifokal iyi diferansiye kertinize skuamöz hücreli karsinom şeklindedirler.

Tüm tipler birkaç yıl boyunca bulundukları alana sınırlı kalsalar da sonunda direkt olarak bölgesel lenf nodalarını tutar ve lenfohematojen yolla yayılırlar. Yayılım riski, tümörün boyutu ve invazyon derinliği ile ilişkilidir. leri izlenen bu formda tümörler, histolojik olarak iyi diferansiye olup yüksek oranda keratinizasyon gösterirler. İki cm.' den küçük tümöre sahip hastalarda radikal eksizyon sonrası 5 yıllık ağ kalım oranı %75, daha büyük tümörlerde LO yıllık sağ kalım oranı % 10' dur.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp