Yağlanma Ve Kepeklenme

Yağlanma Ve Kepeklenme : İlk olarak yağlanmayı ele alalım. Deri ve saçların yağlı bir görünüm almasına yol açan yağlanma, aşın yağ üretimine bağlı belirli bir fizyolojik durum olarak tanımlanabilir. Bu durum kalıtsal ve bireye özgü hormonal özellikler gösterir. Yağbezlerinin büyük ve sayıca fazla olduğu deri bölgelerinde yağlanma daha belirgindir. Saçlı deri, alm, burnun yan oluklan, göğüs kemiğinin orta bölümü ve sırt, yağlanmanın en belirgin olduğu bölgelerdir. Saçlı deride yağlanma saç tellerinin yağlı bir görünüm alması biçiminde belirir. Yağlı saçlar hızla kirlenerek topaklar halinde birleşir. Böylece saçlann taranması güçleşir.

Bu durum dağınık ve bakımsız bir görünüm yaratır. Ayrıca yağlı saçlar kötü bir koku yayar.Yağlanma bunların dışında kepek oluşumuna da yol açar. Normal koşullarda saçlı derinin mikrop florasının yüzde 40'mı oluşturan Pityrosporum ovalis adlı zararsız maya yağlanma durumunda floranın yüzde 74'ünü, yağlı deri iltihabında (seboreik dermatit) ise yüzde 83'ünü oluşturur. Eski bir kurama göre kepeğin etkeni bu mayadır. Gerçekten de Pityrosporum ovalis yağ eriten enzimleriyle sebumdan yağ asitinin serbestleşmesini sağlar. Daha sonra ok- sidasyona uğrayan bu yağ asitleri çok tahriş edici ürünlere dönüşür. Bu ürünlerin tahriş edici etkileri üstderinin germinatif (yapıcı) katmanının hücrelerini uyararak bunların bölünme ve üreme etkinliklerinde artışa yol açar.

Hücre artışı sonucunda ise dökülen hücre sayısı artar.Pityrosporum ovalis'in kepek oluşumuna yol açtığı ya da yağlı deri iltihabının etkeni olduğu bilimsel olarak kanıt- lanamadığmdan, söz konusu kuram yaygın kabul görmemiştir. Yağlanmanınkepek oluşumuna yol açması başka bir mekanizmayla da gerçekleşebilir.Üstderinin en iç katmanı olan boynuzsu katman hücreleri, her bölgede sabit olmak koşuluyla bölgesel düzeyde farklılıklar gösteren bir hızla dökülürler.Bu hücrelerin dökülmesi, sürtünme ve darbe gibi derinin çok sık karşılaştığı etkenlerce uyarılır. Bu etkenlere karşı herhangi bir deri bölgesinde alınacak koruyucu bir önlemin, kısa bir süre içinde kepeğe benzer hücre döküntülerinin oluşumuna yol açtığı gözlenir. Uygulamada böyle bir koruyucu önleme örnek olarak bir kırığın sabitleştirilmesi için kullanılan alçı verilebilir.

Alçıya bağlı olarak saçlı deriden dökülen hücreler bölgeden uzaklaşamaz. Böylece alçının çıkarılmasından sonra kıl köklerinde kepeğe benzer oluşumlarm biriktiği gözlenir.Yağlanma dökülmeyi yavaşlatır ve hücre döküntülerinin birbirlerine ve saçlı deriye yapışarak geniş yağ alanları oluşturmasına yol açar. Ayrıca kepeklenme androjenlere bağlı uyarının en üst düzeyde olduğu dönemlerde görülür. Androjenlerin kepek ve yağ yapımınıuyarmasına olanak veren genetik bir etmenin varlığı kesindir.Kesin ve açık bir biçimde kanıtlanmış tek nokta, kepeğin üstderideki hücre değişim hızının artmasından kaynaklandığıdır.Kepeklenme iki büyük grupta incelenebilir:

• Grimsi ince kepek ve kaşıntıyla birlikte görülen basit kepeklenme.

• Kepeklerin daha yağlı ve kalın, sarımsı gri renkte olduğu, çoğunlukla saçlı deride kızarıklığın eşlik ettiği yağlı kepeklenme. Yağlı kepeklenme bu özellikleriyle yağlı deri iltihabına benzer.Bu yağlanma türleri yağlı kelliğe doğru doğal bir gelişim izler. Stres, duygulanma ve sinirsel gerginlik dönemlerinde yağlanma artar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp