Vertigo Çeşitleri

Vertigo Çeşitleri

Vertigo Çeşitleri Hakkında Genel Bilgiler

Vertigo Baş Dönmesi Anlamına Gelmektedir.Vertigo Latince Bir Kelime Olup Sözlük Anlamı Kendi Etrafında Dönmektir.Vertigo Hakkında Bilgi,Vertigo Çeşitleri,Benign Paroksismal Vertigo,Vertigoda Kullanılan İlaçlar,Vertigonun Tedavisi Nedir,Vertigo Belirtileri,Vertigonun Nedenleri,Vertigo Tanısı Ve Vertigoya Dair Öğrenmek İstediğiniz Her Şeyi Aşağıda Sizin İçin Hazırlamış Olduğumuz Yazıda Okuyabilirsiniz.

VERTİGO

Baş dönmesi anlamına gelen vertigo latince bir kelime olup sözlük anlamı kendi etrafında dönmedir.

Baş dönmeleri dünyada acilen doktora başvurmayı gerektiren başlıca nedenler arasında. Her yaşta görülebilen baş dönmeleri, tansiyon değişiklikleri hatta felçlerle dahi karıştırılabilir. Baş dönmesi atakları olarak adlandırılan kriz sırasında ortaya çıkan bulantı ve kusma durumu beyin kanaması olasılığını bile akla getirmelidir.
Hastalığın kalıtsal olduğuna ait epey deliller vardır. Özellikle 30-50 yaş arası doğurganlık çağındaki kadınlarda görülen bu sorunda tanının kolaylıkla konulamaması nedeniyle hastaların bir çoğunda depresyona neden olur.
Aslında bu nedenle hastalık hastası olup devamlı hekimlere taşınan bu hastalar o anda hissettikleri berbat duyguyu tarif etmenin çok zor olduğunu söylüyorlar. Bu durumda olan kişilerin kendi vücuduyla etrafındaki dünya arasındaki algılama o an altüst olmakta.

Baş dönmesi, nöroloji kliniklerinde sık karşılaşılan şikayetlerden birini oluşturuyor. Çoğu zaman altında önemli bir hastalık bulunmayan ve kendiliğinden düzelen bir belirti olarak ifade ediliyor. Ancak bazen çok ciddi nörolojik bir hastalığa da işaret edebiliyor.

Göz, iç kulaktaki denge organı, kas ve eklemlerden kalkan uyarılarla sürekli baş ve vücudun diğer kısımlarının birbiriyle ve mekandaki yerleri hakkında beyne bilgi geliyor. Bu mekanizmalarda bozukluk olunca denge bozukluğu veya baş dönmesi ortaya çıkıyor. Baş dönmesi sık karşılaşılan bir şikayet. Ancak hastalar çok farklı şeyleri baş dönmesi olarak ifade edebiliyor.

Vertigo, hastanın kendi bedeni veya çevrenin etrafında gerçekten dönmekte olduğunu zannetmesiyle gelişen bir tablo. Bu şekilde bir dönme hissi olmadan ortaya çıkan vertigo ise yalancı vertigo olarak tanımlanıyor.

Vertigo kaynak aldığı yapılara göre periferal ve santral vertigo olarak ikiye ayrılır;

Periferik Vertigo:
Vertigonun nedeni iç kulak veya vestibüler organlardır ve bu tür vertigo periferal, otolojik veya vestibüler vertigo olarak isimlendirilir. Periferik vertigonun en sık nedeni benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) dur; bunu Meniere hastalığı, superior semisirküler kanal zedelenmesi, labirintis izler. İç kulağı etkiliyen influenza, soğuğa maruziyet, travma gibi etkenler geçici vertigo ataklarına yolaçabilirler. Aynı zamanda bazı antiyotikler (aminoglikozidler, streptomisin, Asetil salisilik asit vb) da kanal sisteminde hasara yol açarak vertigo ataklarına neden olabilirler.

Santral Vertigo:
Eğer vertigonun nedeni beyinde bulunan denge merkezleri ise bu tür vertigo santral vertigo olarak adlandırılır. Santral vertigoya, konuşma ve artikülasyon bozuklukları, çift görme, yutma bozukluğu gibi bazı ek nörolojik bulgular eşlik eder. Şiddetli denge bozukluğu çoklukla vardır. Santral vertigonun sık nedenleri: migrene bağlı vertigo, multiple skleroz (MS), lateral medüller sendrom gibi , akustik nörinom, otoimmun iç kulak hastalığı ve beyin damar hastalıklarıdır. Beyin damar hastalıkları beyin sapı ve serebellum denilen yapıları etkiler, diğer türlere göre daha uzun sürme eğilimindedir.

Vertigo çeşitleri

Migrenöz vertigo (vestibüler migren):
Migren toplumda %17 civarında sık görülen bir hastalıktır. Kadınlarda erkelere oranla daha sık görülmektedir. Kadınlar arasında %25-40 sıklığa ulaşmaktadır. Migrenlilerin %25‘inde harekete hassaslık/hareket hastalığı bulunmaktadır. Migrenliler arasında taşıt tutması çok sık görülmektedir. Migrene bağlı vestibüler migrenin nasıl oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Migrenöz vertigo vertigolar arasında 2. en sık görülen vertigo türüdür. Tanısı, migren varlığı zemininde tekrarlayıcı başdönmesi ataklarının varlığı ile konur. Başdönmesi bazen ağrıdan önce aura döneminde olurken, çoğunlukla ağrı olmadan gerçekleşir.
Tedavisi, migren tedavisi şeklinde yapılır. Ek bir baş dönmesi ilacı gerekmez. Hastadan migren için tetikleyici faktörlerden uzak durması, düzenli uyku ve yemek öğünlere dikkati istenir. Vestibüler migren tanısı konmuşsa, hastanın ağrıları profilaktik tedavi için az bile olsa bu tedavi uygulanır. Topiramate bu konudaki en yararlı ilaçlardan biridir.

Benign paraksismal pozisyonel vertigo (BPPV):

BPPV, genellikle bulantı, kusma ve dengesizliğin çok fazla eşlik etmediği, 1 dakikadan kısa süreli, baş veya gövdenin belli bir hareketi ile ortaya çıkan (örneğin yukarı bakınca) başdönmesi ataklarıdır. Hastalar başdönmesi olmadığı dönemde yürümede hafif bir dengesizlikten yakınabilirler. Başdönmesinin en sık nedenidir. İnsanlarda yaşam boyu ortaya çıkma olasılığı %10‘dur. İç kulakta denge organlarında mekanik olaylarla oluştuğu düşünülür. Kulak bölgesine alınan travmalardan sonra ortaya çıkabilir.
BPPV‘nun oluşum mekanizmaları, halk arasında iç kulakta kireçlenme, taş yapma veya kristal olması gibi terimlerle ifade edilen kanalolithiasis, otoconia (endolenf sıvısında artma) veya kupulolithiasisdir. En sık posterior semisirküler kanal (%90), ikinci sıklıkta horizontal kanal bu durumdan etkilenir. En etkin tedavisi kanal içindeki kristallerin tekrar eski pozisyona getirilmesi işlemidir (Epley, Semont, Lempert, and Hamid manevraları). İlaç tedavisi gereksiz ve başarılı değildir. Bu manevraların bu konuyu iyi bilen hekimlerce yapılması gerekir, çünkü yanlış tanı ve yanlış manevra şikayetlerin artışına yol açar.

Meniere Hastalığı:
Meniere hastalığı birkaç dakikadan uzun süren, şiddetli başdönmesi, bir veya iki kulakta şiddetli çınlama, kulakta doluluk hissi, dengesizlik, bulantı kusma belirtileri gösteren bir periferik vertigo türüdür. Genellikle tek yanlıdır, ancak hastaların %25‘inde iki taraflı olur. Kulaktaki çınlama yakınmaları giderek tam işitmemeye kadar varabilir. Belirli aralıklarla gelir, hasta ara dönemlerde normal olabilir. Hastalık iç kulakta endolenfatik sıvıda artış (endolenfatik hidrops) ile ortaya çıkar. Nedenin viral enfeksiyon, otoimmun hastalık veya kalıtımsal olabileceği düşünülür.
Hastaların büyük çoğunluğu basit önlemler ve ilaç tedavisi ile kontrol altına alınabilir. Bu önlemler yiyeceklerde tuz kısıtlaması ve diüretik (idrar söktürücü) ilaçlardır. Bununla kontrol altına alınamıyanhastalarda iç kulağa kortizon veya gentamisin enjeksiyonları yapılabilir. Daha ileri vakalarda kulağa yönelik shunt operasyonları yapılabilmektedir.

Otoimmun iç kulak hastalığı:

Otoimmun iç kulak hastalığında hızla ilerliyen vertigonun eşlik ettiği veya etmediği işitme kaybı en tipik özelliktir. Başlangıç tek taraflı olsa da çoğunluk iki kulağıda etkiler. Meniere hastalığına benzerliği olsa da en önemli farkı iki taraflı olması, daha hızlı ilerlemesi ve kortizona çok iyi cevap vermesidir. Otoimmun bir hastalık olduğundan bir romatoloji hekimince tedavisi düzenlenmelidir.

Vestibüler Nörinitis:
Vertigonun en sık nedenlerinden biridir. Herpes simpleks virüsünün (uçuk virüsü) denge siniri (vestibüler sinir) düğüm yerinde ve üzerinde çoğalması ile hastalığın ortaya çıktığı düşünülür. Hastalıktan bir süre önce üst solunum yolu enfeksiyonu olabilir ve olmayabilir. Vertigo, dengesizlik ve, bulantı kusma gibi yakınmalara işitme ve beyin sapı ile ile ilgili bulgu ve yakınmalar eşlik etmez. Yakınmalar 1 hafta kadar devam eder ve şiddeti azalarak sonlanır. Yakınmalar çok şiddetlidir ve hastayı işinden gücünden alıkoyar, hareket etmek başdönmesine neden olduğundan hastalar kıpırdanmadan yatmayı tercih ederler. Tedavisinde 1- 2 hafta süreyle bulantı giderici (antiemetik) ve vestibülosupresan ilaçlar vermek yeterli olur. Hastanın daha sonraki dönemi ilaçsız olarak geçirmesi beynin vertigoya adaptasyonunu sağlaması açısından önemlidir. Kortikostreoidler gerektiğinde kullanılabilir. Vestibüler rehabilitasyona erken dönemde başlamak yararlıdır. Antiviral tedavi vermenin yararı tartışmalıdır.

Vertigonun santral yani beyne ait nedenleri multiple skleroz (MS), beyin sapı ve serebeller geçici iskemik atak, akustik nörinom ve serebellopontin köşe tümörleri olabilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp