Varis Hastalığı Hangi Bölüme Girer

Varis Hastalığı Hangi Bölüme Girer

Damar hastalığı olan tüm vakalar sadece Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanları tarafından teşhis ve tedavisi yapılması gerekir. Bu hekimlerin eğitimleri yalnızca kalp ve damar üzerine olması nedeniyle bu alanda uzman oldukları söylenebilir. Bu nedenle varis şüphesi ile muayene olmak isteyenler dahiliye değilde muayene olmak istedikleri hastane ve sağlık merkezinde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı olup, olmadığını öğrenmelidir.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanları neye dikkat eder?
Hastalığın teşhisi %70 oranında kolay olup, kişi kendisi bile baktığında anlayabilmektedir. Asıl konu sorunlu damarın tespiti, tıkanma ve yüzey durumu olup, asıl önemli konu ise varisli damarın tedaviye engel durumu oldp olmadığına dikkat eder. Çünkü imha edilecek damarın yerine geçecek bir damar olmaması halinde tedavisi yapılmayabilir.

Muayene oldum doktor ilaç yazdı ne yapmalıyım?
Hiç bir ilaç, krem yada bitkisel karışım isterseniz 100 tablet hatta abartalım 1000 tablet bile kullansanız varis hastalığı 1mm dahi gerileme ve iyileşme görülmez. E o zaman doktor neden ilaç yazdı diye sorarsanız, siz muhtemelen alanında uzman biri yerine sağlık ocağı yada damar ile alakası olmayan bir bölüme gittiniz oda sizi başından savmak için geçici çözüm bulmuştur.

Varis Tedavisi Nasıldır

Varis hastalığının tedavi edilebilmesi için varis hastalıkları konusunda deneyimli bir Radyoloji Uzmanı tarafından detaylı bir Doppler Ultrasonografi muayenesi ile tüm hasarlı damarların hepsinin teşhisi gerek şarttır. Doğru ve hızlı tedavi ancak bu sayede mümkün olmaktadır.

Sadece varis pakelerinin ameliyat ile ya da skleroterapi ile tedavisi, sebebi değil sonucu ortadan kaldıracağından tam bir iyileşme sağlamaz ve sıklıkla varisler tekrar eder. Varis pakelerinin tedavisinden önce kapakları hasarlı olan damarların kapatılarak geri kaçış ve basınç etkisi ortadan kaldırılmalıdır.

Klasik Tedavi (Cerrahi): Büyük varislere neden olan damarlar yaklaşık 100 yıldır cerrahi operasyon ile tedavi ediliyorlar. Cerrahi tedavide vene yönelik cerrahi bağlama (ligasyon) ve soyma (stripping) yapılmaktadır.

Cerrahi operasyon, genel anestezi gerektirmesi, yaklaşık %5 e varan oranlarda toplardamarlarda pıhtı ve sinir zedelenmesine sebep olması, normal hayata dönüşün geç olması ve varislerin ameliyattan sonra hastaların yaklaşık yarısında tekrarlaması nedeniyle hem hastalar hem de doktorlar tarafından zorunlu haller dışında tercih edilmemekteydi. Hastalar ameliyat olanlardan duydukları olumsuz izlenimler nedeni ile ameliyattan korkarak, ömür boyu varis çorabı giymeyi yada tedavi edici özelliği olmayan ancak bazı hastalarda bir miktar rahatlama sağlayan ilaçları kullanmayı tercih ediyorlardı. Tüm bu nedenler bugün Cerrahları da ameliyatsız tedavi tekniklerine yönlendirmektedir. Ancak varis konusunda detaylı Doppler muayenesini ve hasarlı damarların teşhisini bizzat yapabilecek, tedavisini kendisi planlayacak Cerrah sayısı ülkemizde çok azdır.

Modern tedavi (Endovenöz Lazer Ablasyon): 2000 li yılların başında büyük varislere neden olan damarların tedavisinde adeta bir devrim yaşanmıştır. Robert Min adlı bir girişimsel radyoloji uzmanı ve ekibi tarafından Büyük Safen Toplardamarındaki hasarlı kapağın tedavisi ilk kez 2002 yılında “Endovenöz Lazer Ablasyon ” (EVLA) yöntemiyle tedavi edilmiştir. Bu yöntem, kaçak yapan damarın ameliyatla yolunarak dışarı alınması yerine, damar içinden anjio gibi girierek lazer enerjisi ile hasarlı kapağın damar içinden kapatılması esasına dayanmaktadır. Lazerle kapatılan damardan artık varislerin içine kaçak oluşmaz; kapatılan bu damar da vücut tarafından zamanla yok edilir. Safen veni yakılarak kapatıldığında gözle görülen varisler de küçülerek kaybolur. Hastalıklı ven ortadan kalktığında diğer sağlıklı venler kanı taşıma görevini üstelenerek bacağın venöz dolaşımını sağlar. Vücutta hasar oluşturmadan bedenin kendini onarmasına yardımcı olunduğundan yan etkileri çok azdır. Çok ilerlemiş varisi olan hastalarda Endovenöz Lazer Ablasyon a tamamlayıcı olarak ultrason eşliğinde köpük skleroterapi tedavisi de yapılmaktadır.

VARİSİN NEDENLERİ

Varis oluşumunun nedenlerinden kalıtsal faktörler çok önemlidir. Ailede varisin olması diğer bireylerde görülme ihtimalini oldukça arttırır. Öyle ki her üç varisli hastanın ikisinde ailesel geçiş görülür. Ayrıca hormonal farklılıklardan dolayı, hamilelikte ve doğum kontrol hapı kullanımı sırasında varis daha sık görülür. Kadınlarda daha sık görülmesinin sebepleri bunlardır. Ayrıca bazı ırklarda daha fazla görülmesi varisin kalıtsal rolünün göstermektedir.

Aşırı şişman kişilerde ve hamilelerde varis daha çok ortaya çıkar. Uzun süre hareketsiz ayakta duran ya da oturan kişilerde varis görülebilir. Bu durum varisin nedenlerinden biri olarak kabul edilmektedir ve mesleği gereği bu şekilde yaşayan kişilerin dikkat etmesi gerekir. Uzun süre araba ya da uçak yolculuğunun yapılması, sağlıklı kişilerde bile ayaklarda şişliğe ve toplardamarlarda yetmezliğe yol açmaktadır.

Bunların dışında sıcak su, toplardamarların pıhtılaşıp tıkanması sonucu varis gelişebilir. Sıcak banyo ve kaplıcalar varisli kişiler ve varis riski taşıyanlar için zararlıdır.

VARİSİN BELİRTİLERİ

Varis birkaç şekilde ortaya çıkar. Hepsinde aynı belirtiler görülmez. Örneğin cildin iç kısmındaki kılcal damarların kırmızı-mor renkteki çizgilerle ağ halini alması şeklinde görülen varislerde sorun sadece fiziksel görünümden ibarettir ve belirtiler çok hafif seyreder. Fakat varisin toplardamarlarda yani büyük damarlarda görülmesi sonucu belirtiler belirgin ve rahatsız edicidir. Sıklıkla bacaklarda ortaya çıkan bu tip variste, bacaklarda ağrı, ödem, kramp şeklinde ağrı, lekeler, sıcaklık hissi, toplardamarlarda tıkanıklık gibi belirtiler ortaya çıkar.

Varisler iki önemli yerde daha ortaya çıkar. Karaciğer sirozu ve portal hipertansiyonu olanlarda, yemek borusunda görülen varislerdir. Sindirim sisteminin üst kısmında kanamaya neden olabilirler. Diğeri ise halk arasında basur olarak bilinen hemoroidlerdir. Rahatsız edicidir ve kanamaya meyillidirler. Ağrılı ülserlere yol açabilirler.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp