Vajinismus Tedavisinde Ve Cinsel Yaşamda Duyuların Önemi

Vajinismus Tedavisinde Ve Cinsel Yaşamda Duyuların Önemi :

En son ne zaman duyularınızı fark ettiniz?

Ya da duyularınızın sizi nasıl yönlendirdiği üzerine ne zaman etraflıca düşündünüz? Çevremizde olup bitenleri duyularımız aracılığıyla algılarız. Örneğin, çevredeki cisimleri gözlerimizle görür, sesleri kulaklarımızla işitiriz, iyi ve kötü kokuları burnumuzla algılarız. Besinlerin tatlarını dilimizle anlar, cisimlerin sertliğini, yumuşaklığını, soğukluğunu ve sıcaklığını derimizle hissederiz.Duyuların alınmasını sağlayan yapılar reseptörler olarak adlandırılır. Reseptörler vasıtasıyla alman uyarılar duyusal sinirlerle beynin ilgili merkezlerine iletilir.Kısacası, duyu organlarımız çevreden gelen uyarıları, duyu sinirleri aracılığıyla beynimize gönderir.

Beyin aldığı uyarıları değerlendirir, sonucu hareket sinirleriyle duyu organlarına bildirir.

Sonuçta organlar, görevlerini yerine getirerek, çevreyle uyum içinde olmamızı sağlar. Her duyu organı, almış olduğu uyarıyı beyinde değerlendirip tepkisini ilgili organda gösterir.Beyin bu değerlendirmeyi yaparken kişinin geçmişindeki anılarına, deneyimlerine, inançlarına yani doğumdan sonraki kayıtlarına gider ve oradaki bilgileri kullanır. Bu tepki bazen refleks olabilirken bazen açlık, susuzluk gibi fizyolojik ihtiyaçlar, bazen de geçmiş iyi ya da kötü anılarımıza yolculuklar olabilir.Örneğin, parlak bir ışık karşısında gözlerimizi kısarız, elimiz sobaya dokunduğunda elimizi çekeriz. Saatin 1 3:00 olduğunu görünce açlığımızı fark ederiz.Ya da pastanenin önünden geçerken aldığımız taze poğaça kokusu bizi çocukluğumuza götürür, anılarımız canlanır. Duyduğumuz bir şarkı bizi gelecekte ya da geçmişte bir yolculuğa çıkarabilir. Aslında hayatın içinde her an duyularımızın vesile olduğu bir geçmiş-gelecek yolculuğunda gidip geliriz. Bu gidiş-gelişler olumlu ya da olumsuz duygularımızı harekete geçirir.

Güzel bir koku isteklerimizi tetiklerken, kötü bir koku tüm isteklerimizi bitirebilir.

Cinsellik, beş duyumuzu kullanarak hatta bazen altıncı duyu kabul edilen sezgilerimizi de dahil ederek yaşadığımız bir gerçekliktir. “Cinsellik mekanik bir süreç değildir” deme nedenimiz de bu aslında.Beş duyunun tetiklenmesi sonucunda cinsel istek oluşur ya da oluşan istek kaybolur. Ortamın hoşluğu, eşinizin kokusu, bakışı, dokunuşu, sesi ve daha pek çok şey reseptörleri harekete geçirir, beyne verilen komutla birlikte hormonlar tetiklenir, cinsel istek ve uyarılma süreçleri başlar ve devam eder. Sevgilinizinsesi veva ortamdaki rahatlatıcı bir müzik ya da erotik bir müzik işitme duyumuzu tetikleyerek cinsel istemimizi harekete geçirmeye yardımcı olur. Sevgimizi paylaşmakta ve göstermek söz konusu olduğunda, dokunma duyusu başlı başına önem kazanır.Koku ve tat alma duyulan da, cinsel isteğin tetiklenme- sinde diğer duyular kadar önemlidir.

Hoş ve taze bir koku va da sevdiğinizin kokusu başınızı döndürebilir.
Tüm bunların tam tersi de cinsel isteği bitirme sürecinde etkilidir. Örneğin yan odada ya da aynı odada başkalarının varlığını bilmek, ses yapmamaya çalışmak, ortamda ya da kişide olabilecek kötü kokular (ağız, ter, ayak kokusu gibi), vücut temizliğinin yetersiz olması, taraflardan birinin dokunulmaktan hiç hoşlanmaması ya da istemediğiniz şekilde dokunuşlar varsa cinsel istek ve uyarılma tetiklenmez bile ya da yarıda biter.Her birimiz bir diğerimizden farklıyız. Kiminiz için cinsellikte işitme duyumuzu tetiklemek çok önemliyken, bir diğerimiz için görsellik çok önemli olabilir. Kimimiz dokunmaktan çok hoşlanırken, kimimiz bundan nefret ediyor olabilir. I lepimiz farklıyız.

Birbirimizi hoş görmemiz ve gerekirse yardım almamız önemlidir.
Eşlerin doğru iletişimi kurması, hoşlanıp hoşlanmadıkları ve çekici bulup bulmadıkları şeyleri keşfettikçe bir- birleriyle paylaşmaları, uyumlu bir birliktelik için hayati önem taşır. Kötü koku nedeniyle biten evlilikler vardır. Eşler birbirlerini kırmamak için rahatça konuşamadıklarında, rahatsız oldukları durumu paylaşamadıklarında cinsellik bir göreve ve eziyete dönüşebiliyor ya da çiftlerincinsel birliktelik sıklığı azalıyor ya da evlilik boşanmayla sonlanıyor.Oysa birbirini tanıyan ve birbirlerinin cinsellikte tetiklenme duyularını fark edebilmiş çiftler, zamanla uyumlu ve keyifli birliktelikler yaşıyorlar.Birbirini tanıyan ve birbirlerinin cinsellikte tetiklenme duyularını fark edebilmiş çiftler, zamanla uyumlu ve keyifli birliktelikler yaşıyorlar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp