Tansiyonu Yüksek Olanlara Öğütler

Tansiyonu Yüksek Olanlara Öğütler :

1. Sinirlenmemeye, üzülmemeye, ufak tefek şeyleri zihninizde büyütmemeye çalışınız. Dünya size uymuyorsa siz dünyaya uymaya gayret ediniz. Her müşkülün bir çaresinin bulunabileceğine inanınız.

2. Kilonuzu normal düzeyde hatta normalin biraz altında tutmaya özen gösteriniz. Şişmanlık kalbin en büyük düşmanıdır. Şişmansanız zayıflayınız. Her fazla kilo size yüklenmiş bir yük gibidir. Örneğin olması gereken ideal kilodan 10-15 kilo fazla olduğunuzu düşünelim, bu 5 er kiloluk 3 kutuyu her an taşımanız demektir. Bunun kalbinize yaptığı olumsuz etkiyi unutmayınız. Ekmek, pilav, makarna, börek gibi gıda maddeleri daha ziyade içerdikleri yağ nedeniyle; tatlılar, her türlü şekerli ve yağlı yiyecekler şişmanlatır. Bol yeşil sebze ve meyve yiyiniz. Yediklerinizin yeterli miktarda kalsiyum, potasyum ve magnezyum içermesine özen gösteriniz.

3. Tuzu kısıtlayınız, tuzlu gıdaları mümkün olduğu kadar az yiyiniz.

4. Et olarak tavuk ve balığı tercih ediniz. Kırmızı eti ya hiç yemeyin ya da yağsız olmak şartıyla haftada en çok bir iki defadan fazla yemeyiniz.

5. Katı yağları tüm hayvani yağları ve katılaştırılmış nebati yağları çok az yiyiniz. Bunların yerine, zeytinyağı, mısır yağı, pamuk yağı ve ayçiçeği yağı gibi sıvı yağları yiyiniz. Günde 30 gram dan fazla yağ tüketmeyiniz. Bu miktar % 8-10 gr'ı katı yağ, % 10'u tekli doymamış sıvı yağ (zeytin yağı) geri kalanıda çoklu doymamış sıvı yağ olarak tüketiniz. Bu suretle yağ miktarının azaltılması, ayrıca alınan total kalori miktarının da kontrol altına alınmasına yardım edecektir.

6. Sigara, arteriyoskleroza (damar sertliği), dolayısıyla kalp ve beyin atardamarları başta olmak üzere tüm atardamarların daralma ve tıkanmalarına neden olarak angina pektoris (göğüs ağrısı), kalp krizleri, ani kalp ölümlerine, tansiyon yüksekliğine. Ve felçlere neden olabilir. Sigaranın insan sağlığına zarar veren bir zehir olduğunu unutmayın. Bu nedenle sigarayı bırakınız. "Eğer sigarayı hiç bırakamayacak karakterde iseniz, günde 3 defa yarım ile yetinmeye çalışınız."

7. Alkollü içkilere düşkün değilseniz ne ala; yok, içmeden yapamıyorsanız araşıra 25 ve en çok 50 gr dan fazla olmamak üzere içmenin pek zararı yoktur. Bu miktar alkolün HDL kolesterolü yükselttiğini söyleyenler varsa da, siz sırf bu nedenle alkol kullanmayınız. Küçük miktarda alınan alkol rahatlık verebilirse de fazlası karaciğeri bozar ve şişmanlatır, tansiyonu yükseltir. LDL - kolesterolü arttırarak damar sertliğini hızlandırır.

8. Yetirince uyuyunuz. Geceleri geç vakte kadar oturmayınız. "Saat 10 yatağa kon" güzel bir alışkanlıktır. Öğlen yemeklerinden sonra da 1/2-1 saat uyuyunuz.

9. Düzenli ve sürekli olarak aerobik egzersiz yapınız. Yarışma şeklinde olmamak şartıyla spor yapınız. Golf oynamak; yorulmadan, yavaş yavaş kürek çekmek, yol yürümek, en iyi sporlardır. Yokuş çıkmamak ve fazla yorgunluk hissetmemek şartı ile istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz. Hergün 4-5 km yürümeyi alışkanlık haline getiriniz. Kuşlara, çocuklara bakınız, onlarla arkadaş olunuz, yüzünüz de daima gülsün.

10. Ne bedensel nede zihinsel olarak fazla yorulmamaya gayret ediniz. En iyi dinlendirici ilacın ılık bir banyo olduğunu unutmayınız. Psişik olarak rahat olmaya gayret ediniz ve kendinizi ruhi gerginlikten, stresten uzak tutunuz.

11. Sıcak hamamlara gitmeyiniz. Daima ılık su ile banyo yapınız. Kaplıcalara gitmeniz lazımsa 37-38 dereceyi geçmeyen suya giriniz. Banyo mahalli fazla buharlı olmasın; başınızı da serin tutmaya özen gösterin.

12. Namaz kılarken yere eğilmeyiniz; secdeye varmanız (yatmanız) doğru olmaz. Oturduğunuz yerde namazınızı kılabilirsiniz. Allah hasta kullarını mazur görür.

13. Cinsi münasebetlerde kendinizi fazla yormayınız.

14. Fazla yorulmamak, dalmamak ve atlamamak şartı ile denize girebilirsiniz. Ancak suyun sizi üşütmeyecek ılıklıkta olmasına dikkat ederken, fazla güneşte kalmamaya da özen göstermelisiniz.

15. Hekiminiz hangi ilaçları verdi ise yalnız onları ve önerildiği şekilde kullanınız. Hala hipertansiyonu kesin olarak tedavi edecek bir ilaç yoktur. İlacı bırakınca tansiyonunuz tekrar yükselecektir. Bu konuda hekiminize derse onu yapınız; etrafın telkinlerine uymayınız.

SONUÇ

Hipertansiyon gibi toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren çok önemli ve yaşamsal bir konuyu bitirirken unutulmamasında yarar gördüğüm hususları özet olarak tekrar ediyorum:

1. Esansiyel hipertansiyon, özellikle orta ve ileri yaşlarda sık rastlanılan bir hastalıktır.

2. Kan basıncı yüksekliği ile yaşam süresi arasında yakın bir ilişki vardır. Tansiyon arteryel ne kadar yüksekse ölüm oranının da o kadar yüksek olduğu, büyük sigorta şirketlerinin yaptıkları analizlere istinaden ortaya konulmuştur. Hiç şüphesiz kesin olmamakla beraber yinede birkaç örnek vermek istedim.

Erkeklerde 45 yaşında olup arteryel kan basıncı 130/85 mm Hg olanların tahmini yaşam süresi 29.5 yıl olarak gösterilirken, 45 yaşındaki bu erkeklerin kan basınçları 150/100 mm Hg olduğu taktirde yaşam süresi 21 yıl olarak belirlenmektedir. 55 yaşında erkekte kan basıncı 130/85 mm Hg olanlarda yaşam süresi 23 yıl, kan basıncı 150/100 mm Hg olanlarda 18 yıl olarak gösterilmektedir.

Aynı ölçüler kadınlar için uygulandığında, 45 yaşında ve tansiyonu 130/85 mm Hg olanlarda 35.5 yıl, tansiyonu 150/100 mm Hg olanlarda 28.5 yıl, 55 yaşındakiler içinde tansiyonları 130/85 mm Hg olanlara 27 yıl, 150/100 mm Hg. olanlara 23.5 yıl yaşam süresi tahmini sonuçları verilmektedir.

Hiç kuşkusuz bu veriler; bilimsel olarak kesin bir kural anlamını içermez. Bunu sırf tansiyonu n imkân nispetinde normaline yakın tutulmasının yararını belirtmesi yönünden aydınlatıcı ve uyarıcı olduğu için veriyorum.

3. Hipertansiyonun yaşam süresine etkisi, sebep olduğu komplikasyonlar nedeniyledir. "Bilindiği gibi, tedavi edilmeyen hipertansiyon, başta kalp ve beyin olmak üzere, göz, böbrekler ve perifer arterlerde bazıları ölümle sonuçlanan bir çok ciddi komplikasyonlara neden olur."

4. Komplikasyon gelişme riski yönünden sistolik (büyük) hipertansiyonda diyastolik (küçük) hipertansiyon kadar önemlidir.

"Yakın zaman öncesine kadarki düşünce tarzına göre, diyastolik hipertansiyonun daha çok ve daha ciddi komplikasyonlar yaptığı, daha tehlikeli olduğu kabul edilirdi. Geniş kapsamlı epidemiyolojik çalışmalar bu kanının yanlış olduğunu ve diyastolik basıncı normal veya "sınırda" olan hastalarda da sistolik kan basıncı yüksekliğinin aynı oranda komplikasyona, mortalite (ölüm) ve morbiditeye (maluliyete) neden olduğunu göstermiştir."

5. Etkili ve sürekli bir antihipertansif tedavi, hipertansiyonlu hastanın yaşamını olumlu yönde değiştirebilir ve normal yaşam imkanını sağlayabilir.

"Yüksek kan basıncının normal düzeye düşürülerek bu düşük düzeyde tutulması ile hipertansiyona bağlı pek çok komplikasyonun önlenebildiğini ve tedavinin yaşam süresini etkilediğini göstermiştir."

6. Hipertansiyonun ilaçla tedavisi için günümüzde, hekimlerin elinde geniş imkanlar vardır. Bu ilaçların her hastaya göre uygun olanının seçilip uygulanması ile son derece olumlu sonuçlar alınabilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp