Sık Görülen Ağrılar

Sık Görülen Ağrılar : İnsan farklı farklı ağrı türlerine tanık olur. Tedavi planının oluşturulmasından önce ağrının nosiseptör mü, yoksa nöropatik bir ağrı mı olduğuna karar verilmelidir.I Nöropatik ağrılar sinir boylarında ortaya çıkarlar. Bu türden ağrılarda ağrı ileten sistemin kendisi sorunludur ve hasar görmüştür.I Nosiseptör ağrılarda söz konusu olansa ağrı habercileridir (nosi- septörler). Vücuttaki herhangi bir sorun ya da hasar, reseptörler aracılığıyla beyne ağrı uyarısı olarak bildirilir. Ağrı tedavisinde ağrının durumuna göre farklı yollara başvurulur.
 
Daha başından itibaren perifer (çevresel) etkide bulunan ağrı kesicilerin, örneğin streroid olmayan anti- romatizmal ilaçların (SOAİ), nöropatik ağrılarda etkili olmadıklarını, ancak nosiseptör ağrılarda etkili olduklarını söyleyebiliriz. Aynı şekilde nöropatik ağrılarda etkisini gösteren, örneğin epilepsiyekarşı kullanılan Gabapentin, ya da Me-mantin (NMDA-reseptör anta- gonisti, sinir hücrelerini korur ve normalde demansa karşı kullanılır) gibi ilaçlar da, diğer ağrılarda etkili olamamaktadır.
 
Bu her iki ağrı türünün çakıştığı ağrılar da vardır. Bazı ağrılar tam olarak nöropatik ya da nosiseptör ağrılara dahil edilemeyebiüyor. Bu aslında kısmen nöropatik olan bütün kronik ağrılar için söz konusudur.Aynca kökeni, ‘bilincin kapısı’ olarak adlandırılan talamusta bulunan, çeşitli merkezi nöropatik ağrılar da bulunmaktadır. Bunun yanısıra Fibro- miyalji olarak adlandırılan ve merkezi sinir sistemi üzerinden dindiri- lemeyen başka ağrı çeşitleri de bulunmaktadır. Hatta başlı başına bir ağrı çeşidi olan fantom (ampütas- yon) ağrıları da vardır ki bunları ne nöropatik ne de nosiseptör ağrılar sınıfına tam olarak dahil etmek mümkün değildir.

Virüslerle Oluşan Boğaz Enfeksiyonları

Burun tıkanıklığı, hapşırma, genel halsizlik, boğaz ağrısı, boğaz ve genizde kuruma, ateş, kas ve eklem ağrıları virüs enfeksiyonlarının üst solunum yolunda oluşturdukları hastalıkların genel belirtileridir. Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklar virüslerle oluşur ve özellikle sonbahar-kış aylarında salgınlara neden olur. Kızamık, su çiçeği, boğmaca gibi virüslerin yol açtığı hastalıklarda da boğaz ağrısı ve ateş belirtileri görülür.
Viral enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde yatak istirahatı, bol sıvı alma ve ateş düşürücü, ağrı kesici kullanılması yeterlidir. Genellikle viral üst solunum yolu enfeksiyonları 1 haftada geçerler. Enfeksiyon daha uzun sürerse mutlaka bir doktora gidilmelidir. Antibiyotikler etkisizdir. Bazı ağır durumlarda virüslere etkili antiviral ilaçlar kullanılabilir.

‘’Öpücük Hastalığı Ergenlikte Tehlikelidir’’

Boğazda da bulgu veren bir diğer virüs enfeksiyonu, ''''enfeksiyöz mononükleoz''''dur. Lenf bezleri tutulur, bademcikte büyüme olur ve üzerini beyaz bir zar kaplar. Boyun, koltukaltı ve kasıktaki lenf bezlerinde şişme görülür. Bazen boğaz ağrısı solumayı bile zorlaştırır, karaciğeri etkileyerek sarılığa sebep olabilir. Aşırı halsizliğe yol açar, altı hafta veya daha uzun sürebilir. Bu hastalık yetişkin ve buluğ çağında daha ağırdır, çocukluk döneminde ise daha hafif geçer. Tükürük ile geçtiği için ''''Öpücük Hastalığı'''' da denir. Ağızdan ele, oradan tekrar ağza geçerek de bulaşabilir. Bu nedenle hastalık döneminde aynı havlu ve yemek kaplarının kullanılmamasına özen gösterilmelidir. Hastalık muayene ve laboratuvar testleriyle teşhis edilebilir. Tedavi mutlak yatak istirahatı, vitaminler, ateş düşürücü ve ağrı kesicilerle yapılır.

Bakterilerle Gelişen Boğaz Enfeksiyonları:

Üst solunum yollarında enfeksiyona neden olan birçok bakteri türü vardır (streptokoklar, stafilokoklar, pnömokoklar ve diğerleri). Bu bakteriyel enfeksiyonlardan beta hemolitik streptokoklarla oluşan boğaz enfeksiyonu ayrı bir öneme sahiptir. Tedavi ihmal edilirse kalpte, böbreklerde ve eklemlerde ciddi hastalıklara neden olur. Hastalık belirtileri şiddetli boğaz ağrısı, ateş, halsizlik, eklem ağrıları şeklinde ortaya çıkar. Bademciklerin üstünde beyaz bir tabaka oluşumu, boğazın çok kızarık olması ve boyunda ele gelen lenf bezeleri beta enfeksiyonundan şüphelenmemize neden olur. Tanıyı doğrulamak için kısa sürede sonuç veren strep A testi veya 48-72 saatte sonuç veren boğaz kültürü yapılabilir.
Tedavi 7-10 günlük antibiyotik (penisilin veya penisilin türevleri ile) verilerek yapılır. Diğer bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında tedavi de antibiyotiklerle 5-7 gün kullanılır.

Reflü İle Olan Boğaz Rahatsızlıkları:
Boğaz ağrısı, yanma, yutma güçlüğü, kronik öksürük, mide sıvısı ve midedeki besinlerin boğazımıza gelmesi reflü hastalığının belirtileridir. Nedeni beslenme alışkanlığına ve sindirim sistemi hastalıklarına bağlıdır. Hastaların büyük bir çoğunluğu KBB uzmanlarına başvurur. Tecrübeli bir hekim öykü ve detaylı KBB muayenesi ile tanı koyabilir. Daha ileri durumlarda bir gastroenteroloji uzmanına yönlendirilmelidir. Tanıyı desteklemek için PH monitörizasyonu, endoskopik muayene, radyolojik görüntüleme, sintigrafi yapılabilir.

Reflü hastalarının uyması gereken kurallar:
Sigara, alkol bırakılmalı, çay ve kahve azaltılmalı, asitli, gazlı içecekler içilmemelidir. Uykudan önceki 3 saat besin alınmamalı, baş yüksekte yatılmalı, doktorun tavsiye ettiği ilaçlar kullanılmalıdır. Çok ileri vakalarda cerrahi tedavi uygulanabilir.

Alerjik Ve İrritan Maddelerle Oluşan Boğaz Rahatsızlıkları:
Saman nezlesi ve mevsimsel alerjisi olan kişilerde burun akıntısı-kaşıntı-tıkanıklık, hapşırık, geniz akıntısı gibi şikâyetler, ağız ve boğazın kuruması sonucu boğaz ağrısı olabilir.
Alerjik hastalarda sık gelişen sinüzitler, geniz arkası akıntılara, boğazda tahrişe, ağrıya yol açabilir.
Hava kirliliği, duman, sigara, kuru hava, aşırı sıcak ya da soğuk havanın tahrişiyle oluşan burun tıkanıklığı nedeniyle ağız solunumu yapan kişilerde sabahları daha çok hissedilen boğaz ağrısı olabilir.
Kışın evlerin ısıtılması sonucu oluşan kuru havanın etkisi odanın nemlendirilmesi ve sıvı alımıyla önlenebilir. Sigara, alkol kullanan, hava kirliliği olan işyerlerinde çalışan kişilerde de tahrişe bağlı olarak boğaz ağrısı oluşur. Bir müsabakada veya aşırı bağıran kişilerde boyun kaslarının yorgunluğu ve boğaz tahrişinden dolayı boğaz ağrısı görülür.
İyi eğitilmiş spiker ve şarkıcılar, boğazlarını nasıl koruyacaklarını bilir. Derin nefes alarak, boğaz kasları yerine göğüs ile karın kaslarını kullanarak, yüksek ses çıkarabilirler. Profesyonel olarak sesini kullanan kişiler bol su içmeli, sigara ve alkolden uzak durmalıdır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp