Seröz Tümörler

Seröz Tümörler :

Overin en sık izlenen tümörleridir. Benign lezyonlar daha çok 3040 yaş, malignler ise 4565 yaş arasında saptamr. Bu tümörlerin yaklaşık %60'ı iyi huylu, %l5'i düşük malignite potansiyeli taşıyan tümörler ve %25'i de maligndir. Kombine olan borderline ve malign seröz tümörler tüm over kanserlerinin %60'ını oluştururlar.

Morfoloji

Makroskobik olarak seröz tümörler küçük çaplı olabilirler (510 cm) ancak çoğu büyük, yuvarlakoval kistik yapılardır ve yaklaşık 3040 cm çapa ulaşabilirler. Benign olanların %2S'i çift taraflıdır. Benign tümörlerde seroza yüzeyi düzgün ve parlaktır. Buna karşılık kistadenokarsinomlarda tümörün seroza dışına penetrasyonunu yansıtan yüzeyde nodüler düzensizlikler görülür. Enine kesitlerde, küçük kistik tümör tek bir kavite gösterebilir ancak büyük boyutlu olanlar genellikle çok sayıda bölme ile ayrılmış çok gözlü kitle şeklindedir (Şekil 1917). Kistik boşluklar genellikle berrak, seröz bir sıvı ile doludur. Ancak belirgin bir miktarda mukus da içerebilirler. Kistik kavitelerin içi polipoid veya papiller projeksiyon içermektedir. Bu yapılar malign tümörlerde daha belirgin bir hal alırlar . Histolojik olarak, benign tümörler kist veya kistleri döşeyen tek sıralı yüksek kolumnar epitel ile karakterlidir. Hücrelerin bir kısmı silialı bir kısmı ise kubbe şeklinde sekretuar hücrelerden oluşur.

Papillaların uç kısmında sıklıkla psammom cisimciklerine (konsantrik kalsifikasyonlar) rastlanır. Kesin karsinom gelişimi ile birlikte döşeyici hücrelerde anaplazi ve stromal invazyon görülür. Papiller oluşumlar kompleks yapıya sahip ve çok sıralıdır. Papiller yapıların ortasındaki fibröz dokuya yuvalanma veya tam olarak indiferansiye malign hücrelerin invazyonu izlenir. Kesin malign ve benign formlar arasında az veya hiç stromal invazyon göstermeyen daha az belirgin sellüler atipi içeren düşük malignite potansiyelli tümörler bulunur. Düşük malignite potansiyelli tümörler peritona yayılabilir ancak buradaki implantlar "noninvazivdir". Nadir olarak bu tümörlerde invaziv" peritoneal implantlar görülebilir ve karsinom olarak davranırlar. Bunların geriye dönük incelemelerinde tümör karmaşıklığının ve sellüler anaplazinin daha belirgin olduğu görülmektedir. Seröz düşük malignite potansiyeli taşıyan tümörlerde mikropapiller varyantın prognozu daha kötü olup bunların konvansiyel seröz düşük malignite potansiyelli tümörlerden zaman içinde geliştikleri düşünülmektedir. Bu tümörlerde BRAF ve KRAS mutasyonları sıktır. Yüksek dereceli seröz karsinomlarda p53 ve BRCA 1 mutasyonları sık olup KRAS ve BRAF mutasyonları izlenmez.

Malign seröz tümörler preaortik lenf nodlarını da içeren bölgesel lenf nodlarına yayılırlar. Bu tümörlerde uzak lenfatik ve hematojen metastazlar sık değildir. Cerrahiden sonra ve ara sıra bunu izleyen radyo terapi ve kemoterapi de gören, kesin invaziv seröz kistadenokarsinomdu hastalarda prognoz kötüdür ve bu temelde tam sırasındaki hastalığın evresine bağlıda. Eğer kanser overe sımalı ise 5 yıllık sağkalım oram %70, düşük malignite potansiyelli tümörlerde ise oran % 100' dür. Kapsül dışına penetre olan kanserlerde 10 yıllık sağ kalım oranı yalmzca % 13'tür. Düşük malignite potansiyelli evre i tümörlerde 5 yıllık sağ kalım oranı %100'e yakındır. Bu olgularda periton metastazı olsa bile oran %75 civarı olup %40'ında ölüm nedeni bu tümörlerdir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp