Ruhsal Sıkıntı

Ruhsal Sıkıntı


Ruhsal Sıkıntı

Ruhsal sıkıntı bedensel hastalıklarında habercisidir. İnsan ne kadar ruh sağlığını zinde tutarsa fiziksel olarakta o kadar diri olur. Ruhsal sıkıntılar ile ilgili tüm bilgiler makalemizde yer almaktadır.



RUHSAL SIKINTI :

Ruhsal sıkıntılar bedensel hastalık doğuruyor

Uzmanlar ruhsal sıkıntıların bedensel hastalıklara yol açtığına dikkat çekiyor: Bastırılmış öfkesi fazla olanlarda asabi hipertansiyon görülüyor. Sevgi gereksinimi yeterince karşılanamayanlarda ise, deri sistemine ait psikosomatik bozukluklar ortaya çıkıyor

Tüm bedensel hastalıkların ortaya çıkmasında psikolojik faktörler değişik ölçülerde rol oynar. Örneğin, kalp krizinin ortaya çıkmasında diğer birçok tıbbi kalıtsal faktörün yanı sıra, son dönemde yaşanan kaygıların ve depresyonun önemli bir payı vardır. Kişinin ruhsal durumunun kötü olması, onu bedensel hastalıklar geliştirmeye yatkın hale getirir. Uzun süreli ruhsal çatışmaları bulunan, işin içinden çıkamayan, kendi iç dünyasında ciddi krizler ve kaygılar yaşayan, gerilim ve şoklar yaşayan insanlarda bedensel hastalık gelişimi çok daha kolaydır. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı ve Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, ruhsal sıkıntıların bedensel yakınmalar üzerindeki etkileri ile ilgili sorularımızı yanıtladı...

Bir hastalığın psikolojik mi, yoksa fiziksel mi olduğunu nasıl anlarsınız?
Buna ya psikiyatri uzmanları karar verir ya da ilgili diğer hekimlerle görüşüldüğünde durum ortaya çıkar. Hastalığın nedenlerini ortaya koymak hiç de o kadar kolay olmayabilir. Ancak psikiyatristler olarak, bir hastalığın bedensel kökenli mi, psikolojik kökenli mi olduğu konusunda genellikle bir-iki seans sonunda karar verebiliriz. Sadece hastanın bedensel yakınmalarını tanımak değil, hastayı bir kişi olarak tanımak çok önemlidir. Ortaya çıkan bedensel bir yakınma ile kişinin duygu durumu arasında bir ilişki olup olmadığına bakmak gerekir.

Hastalıklar hangi vücut dilini kullanıyor?
Mide bağırsak sistemine ilişkin psikosomatik bozukluğu olan kişilerin daha çok bağımlılık-bağımsızlık çatışmaları vardır. Bastırılmış ya da biriktirilmiş öfkesi fazla olanlarda asabi hipertansiyon (yüksek tansiyon) fazladır. Sevgi gereksiniminin karşılanamaması ya da yeterince ifade edilememesiyle ilgili çatışması olan kişilerde daha çok deri sistemine ait psikosomatik bozukluklar görülür. Bedensel yakınmanın ne olduğu kadar, o yakınmayı ortaya koyan kişinin psikolojisi de ele alınmalıdır. Psikosomatik hastalık söz konusu ise, tıbbi ilaçlar yeterli değildir. Psikolojik tedavi şarttır.

Daha çok kimler psikosomatik hastalıklardan yakınıyor?
Her yaş dönemindeki insanlarda psikosomatik hastalıklar görülebilir. Genelde bu insanların birçoğunun sorumluluk duygusu ve vicdan üst benliği yüksektir. İnsanlar arası ilişkilerde 'hayır' deme güçlüğü çekerler. Takdir ve kabul edilme gereksinimleri fazladır. Bir kısmı yetiştirilme tarzı olarak çocukluktan bu yana kendini yeterince ifade edemez. Çatışma ve gerginlikler karşısında beden dilini daha fazla ortaya koyar, hasta olduklarını daha sık ifade ederler. İlişkilerde "Başım ağrıyor" dediklerinde daha kolay kabul görürler. "Sıkılıyorum" demek yerine "Başım ağrıyor" demeyi tercih ederler. Psikosomatik hastalıkların oluşum süreci çocukluk çağına kadar uzanır. Bu insanların kendilerini sözel dille ifade etmeleri sınırlandırılmıştır. Bu gibi durumlar daha çok ilk çocukluk döneminden sonra, okul çağında görülür. Psikolojik ve sosyal travmalar, bu hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Kişinin yaşamında bir şeyler iyi gitmediği zaman psikosomatik hastalıklar da ortaya çıkar. Sınav, boşanma ya da evlenme dönemleri psikosomatik hastalıkları daha belirgin hale getirebilir.


SENDE YORUM YAP!

Whatsapp