Prostat Kireçlenmesi

Prostat Kireçlenmesi: Prostatik kireçlenme prostat biyopsisi sırasında kullanılan transrektal ultrasonografi sırasında veya diğer nedenlerle yapılan radyolojik görüntülemeler esnasında sıklıkla rastlantısal olarak saptanmakla birlikte klinik önemi henüz net olarak ortaya konulamamıştır.

Bu çalışmamızda prostat kalsifikasyonunun prostat kanseri için bir risk faktörü oluşturup oluşturmadığını araştırdık.

Gereç ve Yöntem: Prostat kanseri şüphesi ile prostat biyopsisi yapılan 217 hasta çalışmaya alındı. Prostat biyopsisi endikasyonu anormal parmakla rektal muayene (PRM) bulguları ve/veya Prostat Spesifik antijenin (PSA) 2,5 ng/ml üzerinde olması idi. Hastalar incelenen biyopsi materyallerinin sonuçlarına göre Benin Prostat Hiperplazisi (BPH), prostatit ve prostat kanseri olarak 3 gruba ayrıldı. Bütün veriler SPSS-15.0 versiyonu kullanılarak p<0.05 değeri ile değerlendirdi.

Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 64.46 ± 8.35 (44-90 yaş), ortalama PSA 13.4 ± 19.09 ng/dl (2.34-147 ng/dl) idi. Kireç-lenme saptanmayan hasta sayısı 110 (% 50.7), saptanan hasta sayısı 107 (% 49.3) idi (p>0.05).

Her grubu kendi içinde kireç-lenme saptanma oranı açısından karşılaştırdığımızda, BPH'da ve prostat kanserinde kireçlenme varlığı açısından anlamlı farklılık saptarken prostatit saptanan hastalarda farklılık saptamadık. Üç grubu kireçlenme oranları açısından birbiri ile karşılaştırdığımızda ise özellikle prostat kanserinde kireçlenme oranını diğer gruplara göre anlamlı olarak daha yüksek bulduk (p<0.05).

Sonuç: Prostat kireçlenmenin ürolojik hastalıklardaki klinik önemi net olarak henüz ortaya konulamamıştır. Her ne kadar çalışmamızda prostat kireçlenmesini prostat kanseri saptanan hastalarda BPH ve prostatit saptanan hastalara göre anlamlı olarak yüksek saptasak da inflamasyon, kireçlenme ve prostat kanseriarasındaki ilişkinin aydınlatılması için daha kapsamlı çalışmalara gerek duyulmaktadır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp