Prostat Kalsifikasyon Nedir
Prostat Kalsifikasyon Nedir: Prostat içindeki taşlar erkeklerde çok yaygın bir durumdur.
Corpora amylacea adı verilen kalsiyum ile kaplanmış protein dokuları görünümündedirler. Bu yapıdaki prostat taşlarının, BPH iyi huylu prostat büyümesi nedeniyle prostat bezi içersindeki kanalların mimari yapılarının bozulması nedeniyle, prostat sekresyonlarının dışarı atılamaması neticesinde oluştuğu düşünülmektedir.
Bu sekresyonların kuruyarak istridye içindeki inci tanesi gibi yuvarlak protein dokusuna dönüştüğü ve sonradan kalsiyumla kaplandığı varsayılır.
Prostat içersinde kalsifikasyona neden olan mekanizma sadece bu değildir. Dışarıya Yeterince atılamayan artık ve tortu enfeksiyona neden olur ve zamanla kalsiyumla kaplanır (kalsifikasyon).
Daha yaygın olan diğer kalsifikasyonlar, genellikle prostat bezi içersindeki biokimyasal ortam değişiklikleri (asit ve elektrolit seviyelerindeki değişiklikler) ya da hücre tahribatı neticesinde oluşan enflamasyona bağlı olarak gelişebilir. Prostat içersinde tespit edilmiş olan kalsifikasyonlar Dahada ilerliyerek meni kanallarının daralan bölümlerinde de mevcut olabilir ve ejakulasyon esnasında tıkanıklıklara sebep olabilirler.
Prostat taşları çok yaygındır ve genellikle belirti vermezler. Ancak iyi huylu prostat büyümesi ile ilişkilendirilirler.Taşlar genellikle iyi huylu büyüme dokusu ya da adenoma ile adenoma etrafındaki kompres olmuş normal prostat dokusu arasında konuşlanır. İdrar yollarındaki taşlar tamamiyle farklıdır.Prostat taşları sert bir doku ile kaplıdır. Böbrek taşları oluştukları böbrek içersinde bulunurlar ve üreterden aşağıya hareketlendiklerinde belirtilere sebep olurlar.
Eğer yeterince büyükse taşın varlığı üreterin tıkanmasına (urethral colic) neden olur.bu durum bazı hastaların tarif ettiği gibi daha önce hiç karşılaşmadıkları spazm tipi dayanılmaz ağrılara neden olabilir.Böbrek taşları böbrekte senelerce durabilir ve hiç belirti vermeyebilir ancak enfekte olabilirler. Tipik olarak enfeksiyon taşlarının mineral yapısı farklıdır ve taşı böbrekten çıkarmadan enfeksiyon temizlenemez.
Prostat taşlarıda benzer şekilde prostatit vakalarında sürekli ve tekrarlayan enfeksiyon kaynağı olabilirler.Ancak şimdiye kadar kayıt altına alınan prostatit vakalarının pek azı bakteriel prostatitdir.
Antibiyotik tedavileri neticesinde mikroorganizmalar öldürülebilir ancak ölü mikroorganizmalar dokulardan arındırılmadığından tıkanıklık devam eder ve enfekte olmuş bezde enfeksiyon durumu ortadan kalkmaz. Sonuç olarak ya yüksek dirençli mikroorganizma klonları ya da prostat bezinin dışarı atamadığı savunma mekanizmalarının artıkları, prostat sekresyonlarındaki atık ve toksik maddeler nedeniyle bu kronik enfeksiyon hayatına devam eder.
Prostat sıvısısının kültürü, eğer proses, prostat taşı ya da zarar görmüş doku tarafından perdelenirse kalıcı ya da geçici olarak mikroorganizma açısından negatif sonuç verebilir.
Yeterli dozlarda magnezyum ve çinko kullanımı, magnezyum tuzları kalsiyum tuzlarının aksine çözünebilir olduğundan prostat taşlarının yapısına bağlı olarak, taşların küçülmesini ya da kaybolmasını sağlayabilir.
Corpora amylacea adı verilen kalsiyum ile kaplanmış protein dokuları görünümündedirler. Bu yapıdaki prostat taşlarının, BPH iyi huylu prostat büyümesi nedeniyle prostat bezi içersindeki kanalların mimari yapılarının bozulması nedeniyle, prostat sekresyonlarının dışarı atılamaması neticesinde oluştuğu düşünülmektedir.
Bu sekresyonların kuruyarak istridye içindeki inci tanesi gibi yuvarlak protein dokusuna dönüştüğü ve sonradan kalsiyumla kaplandığı varsayılır.
Prostat içersinde kalsifikasyona neden olan mekanizma sadece bu değildir. Dışarıya Yeterince atılamayan artık ve tortu enfeksiyona neden olur ve zamanla kalsiyumla kaplanır (kalsifikasyon).
Daha yaygın olan diğer kalsifikasyonlar, genellikle prostat bezi içersindeki biokimyasal ortam değişiklikleri (asit ve elektrolit seviyelerindeki değişiklikler) ya da hücre tahribatı neticesinde oluşan enflamasyona bağlı olarak gelişebilir. Prostat içersinde tespit edilmiş olan kalsifikasyonlar Dahada ilerliyerek meni kanallarının daralan bölümlerinde de mevcut olabilir ve ejakulasyon esnasında tıkanıklıklara sebep olabilirler.
Prostat taşları çok yaygındır ve genellikle belirti vermezler. Ancak iyi huylu prostat büyümesi ile ilişkilendirilirler.Taşlar genellikle iyi huylu büyüme dokusu ya da adenoma ile adenoma etrafındaki kompres olmuş normal prostat dokusu arasında konuşlanır. İdrar yollarındaki taşlar tamamiyle farklıdır.Prostat taşları sert bir doku ile kaplıdır. Böbrek taşları oluştukları böbrek içersinde bulunurlar ve üreterden aşağıya hareketlendiklerinde belirtilere sebep olurlar.
Eğer yeterince büyükse taşın varlığı üreterin tıkanmasına (urethral colic) neden olur.bu durum bazı hastaların tarif ettiği gibi daha önce hiç karşılaşmadıkları spazm tipi dayanılmaz ağrılara neden olabilir.Böbrek taşları böbrekte senelerce durabilir ve hiç belirti vermeyebilir ancak enfekte olabilirler. Tipik olarak enfeksiyon taşlarının mineral yapısı farklıdır ve taşı böbrekten çıkarmadan enfeksiyon temizlenemez.
Prostat taşlarıda benzer şekilde prostatit vakalarında sürekli ve tekrarlayan enfeksiyon kaynağı olabilirler.Ancak şimdiye kadar kayıt altına alınan prostatit vakalarının pek azı bakteriel prostatitdir.
Antibiyotik tedavileri neticesinde mikroorganizmalar öldürülebilir ancak ölü mikroorganizmalar dokulardan arındırılmadığından tıkanıklık devam eder ve enfekte olmuş bezde enfeksiyon durumu ortadan kalkmaz. Sonuç olarak ya yüksek dirençli mikroorganizma klonları ya da prostat bezinin dışarı atamadığı savunma mekanizmalarının artıkları, prostat sekresyonlarındaki atık ve toksik maddeler nedeniyle bu kronik enfeksiyon hayatına devam eder.
Prostat sıvısısının kültürü, eğer proses, prostat taşı ya da zarar görmüş doku tarafından perdelenirse kalıcı ya da geçici olarak mikroorganizma açısından negatif sonuç verebilir.
Yeterli dozlarda magnezyum ve çinko kullanımı, magnezyum tuzları kalsiyum tuzlarının aksine çözünebilir olduğundan prostat taşlarının yapısına bağlı olarak, taşların küçülmesini ya da kaybolmasını sağlayabilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
