prostat kalsifikasyonu ve tedavisi

Prostat Ve Tedavisi: Prostat, belirli bir yaşa gelmiş erkeklerde görülen bir erkek hastalığıdır, Erkeğin cinsel organında beliren bir hastalıktır. Peki prostat neden meydana geliyor ve nasıl bir tedavi gerektiriyor?

Prostat kestane boyut ve şekillerinde bir salgı bezidir. Mesanenin altında, rektumun (makat) önünde yer alır. Prostatın tam merkezinden üretra denilen mesaneden idrarı boşaltmaya yarayan kanal yer alır.

Ejekülasyon (cinsel boşalma) sırasında prostatı çevreleyen kaslar seminal sıvıyı üretraya doldurur. Seminal sıvı üretra boyunca penis ucuna kadar gelerek buradan dışarıya akar.
Prostat büyürse içinden geçen üretrayı sıkıştırarak idrar akışını zorlaştırabilir hatta tamamen durdurabilir. Bu nedenle prostat kanserinin belirtilerinden birisi idrar yapmakta güçlüktür.
Prostat bezinin yanından penise giden ve peniste sertleşmeyi kontrol eden bir grup sinir lifleri geçer.

Ameliyat sırasında bu sinirler zedelenip sonuçta peniste sertleşme güçlüğü (impotans) gelişebilir. Son yıllarda bu ameliyat sırasında bu sinirleri koruyucu teknikler geliştirilmiştir. Ancak bu sinirleri koruyucu yöntemlerin uygulanabilmesi tümörün boyutuna ve prostat içerisindeki yerleşimine bağlıdır. Eğer radikal prostat ameliyatı size bir seçenek olarak sunulmuşsa kararınızı verirken bu olasılığı akılda tutmanızda yarar vardır.
Ancak, impotans gelişse bile günümüzde bunu değişik yöntemlerle tedavi etmek mümkündür.

Prostat Kanseri Nedir?

Bütün vücut dokularında hücreler kendilerini belirli bir kontrol mekanizması içerisinde yenilerler. Böylece zedelenen doku tamir edilir, yenilenir. Kontrol dışı çoğalan hücreler tümör adı verilen hücre topluluklarını oluşturur. Bazı tümörler büyümelerine karşılık köken aldıkları dokuda sınırlı kalırlar ve komşu organlara ilerlemezler. Bunlara benign (selim, iyi huylu) tümörler denir. Diğer bir kısmı ise sadece büyümekle kalmayıp komşu organlara uzanma ve onları da tahrip etme potansiyeline sahiptir. Bu tür tümörler kan ve lenf dolaşımı ile köken aldıkları yerlerden uzaktaki organlara da sıçrayabilirler. Bu tür tümörlere malign (habis, kötü huylu) tümör yada kanser denir. Kanser hücreleri köken aldıkları malign tümörden ayrılabilir, vücutta dolaşarak yeni yerleştikleri yerlerde de çoğalabilirler. Bu şekilde köken aldıkları organ dışına sıçramış ve oralarda büyümekte olan tümörlere metastaz denir.

Prostat Kanserinin Nedenleri Nelerdir?

Prostat kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırıcılar aşırı yağlı yiyecekler gibi çevresel faktörlerin etkisi olabileceğini düşünürken, bir başka grup araştırıcı prostat kanserinin genetik (kalıtsal veya ailevi) nedenlerle gelişebileceğini öne sürmektedir. Nedeni ne olursa olsun, prostat kanserinde bugün için kabul edilen en önemli risk faktörü yaşlanmadır. Prostat kanseri gelişme riski 50 yaşından sonra artmaya başlar.

Sizde Prostat Kanseri Olabilir

Eğer siz ya da ailenizden biri 50 yaş üzeri bir erkek ise kendiniz için yapabileceğiniz ya da o aile üyesine önerebileceğiniz en önemli şeylerden birisi prostat kanseri açısından incelenmektir. Prostat kanseri erkeklerde en sık saptanan kanserdir ve kansere bağlı ölümlerin ikinci sık nedenidir.

Kim Risk Altındadır?

Eğer yeterince uzun yaşarsa hemen tüm erkeklerde prostat kanseri gelişir. Yaş arttıkça prostat kanseri gelişme riski artar. Prostat kanserlerinin %85′i 65 yaşın üzerindeki erkeklerde saptanır. Ancak, bazı erkeklerde çok daha erken yaşlarda prostat kanseri gelişebilir. Henüz bilemediğimiz nedenlerden ötürü Afrika kökenlilerde prostat kanseri gelişme riski daha yüksektir. Asya kökenliler bu açıdan daha düşük risk taşımaktadırlar.
Prostat kanseri genellikle çok yavaş büyür. Yıllarca hiç belirti vermeyebilir. Bir çok erkek prostat kanseri olduğunu öğrenemeden başka hastalıklar sebebiyle ölür. Diğer taraftan bir kısım hastada ise prostat kanseri erken, orta ya da geç dönemde iken saptanır.

Prostat kanseri erkeklerdeki en sık kanserdir ve çok sinsi seyreder. Maalesef bir çok hastada hiç bir belirti vermeyebildiği gibi hiç bir yakınmaya da yol açmayabilir. Bu nedenle sizin ya da 50 yaş üzeri aile üyesi diğer erkeklerin bu hastalık için doktora başvurması ve izleyen yıllarda da düzenli kontrolden geçmeleri çok önemlidir.

Prostat kanserinde tedavinin amacı yaşamı uzatmak ve ailenin ve toplumun aktif bir üyesi olarak yaşanmaya değer hale getirmektir. Ancak hastalık ilerledikçe başarılı tedavi tanımı değişir. Erken evredeki prostat kanserinin başarılı tedavisi genellikle bunun kesilip çıkartılması ve hastalığın tamamen ortadan kaldırılması ile özdeştir. Buna karşın ilerlemiş prostat kanserinintedavisi ise yakınmaların ortaya çıkışının geciktirilmesi ve ya engellenmesi (bazen yıllarca) anlamına gelir. Bu nedenle prostat kanserinin tam olarak tedavisi hastalığın erken dönemde yakalanması ve uygun biçimde tedavi edilmesi ile mümkündür.

Bilinçli ve bilgili olmak başarılı tedavinin birinci basamağını oluşturur. Bu kitapçık prostat kanseri ve tedavi seçenekleri konusunda sizi bilinçlendirmeyi amaçlamaktadır. Öncelikle bilmeniz gereken konu tüm erkeklerin risk altında olduğu; prostat kanserinin başarı ile savaşıp yenebileceğiniz bir hastalık olduğu ve bu hastalık için tedavi alırken bile aktif yaşantınızı sürdürebileceğinizdir. Ayrıca tetkik edilmenin şart olduğu da kavramanız gerekir, çünkü tedavi edilmeden önce sizde hastalık olup olmadığının bilinmesi gerekir

Prostat bezi kestane şeklindedir, sidik torbasının ön kısmına düşen bir bölgede sidik borusunun çevresini sarar. Husyeler gibi prostat bezi de hormonlar salgılar. Bu salgı süt gibi, alkalik bir sıvıdır ve kendine has bir kokusu vardır.

Buna “spermin” adı verilir. Boşalma sırasında prostat bezi büzülür ve bu sıvıyı kanalcıkları aracılığıyla sidik borusuna yollar. Prostatın sidik borusunu sarmasının ve meni kanalı ile prostat kanalcıklarının hemen hemen aynı yerde sidik borusuna bağlanmasının iki önemli nedeni vardır. Bunlardan birincisi, erkeğin boşalması sırasında meni sıvısının depo edildiği kısımlar aynı anda tekrar sıkışırlar, sperm iplikçiklerini epididymisin ve meni keseciğinin salgılarıyla birlikte dışarı atmak için sidik borusunda bir basınç oluşturur, refleks hareketiyle prostat bezi büzüşür ve salgısını -hemen hemen aynı yere- sidik borusuna akıtır. Boşalma sırasında atılan meni artık karışmıştır ve ancak şimdi kusursuz hale gelmiştir.

Prostat bezi salgısının özel yapısı tohumlar üzerinde uyarıcı etki oluşturur ve bunların hareket yeteneklerinin olağanüstü şekilde artmasını sağlar. Bir erkeğin, bir boşalma sırasında çıkardığı ortalama üç cm3 meninin beşte dördü prostat bezinin salgısıdır. Boşalan sperm sayısı ortalama 200 ile 300 milyondur. İkinci önemli neden ise prostat bezinin büzülmesi sırasında sidik borusunu meni kanalının yukarı ağzının açıldığı kısımda sıkıştırmasıdır. Böylece sıkışan prostat bezi, sidik borusunu bu noktada kapatır. Bununla da dışarı atılan meninin geriye akması engellenir. Meni kanalının ağzı sertleşme anında genişler.

Erkeğin meni kanalını ve idrar yollarını kaplayan prostat, çok huzursuzluk veren bir hastalıktır. Kadın hastalıkları arasında ki ”sistit” hastalığının bir benzeri gibi düşünün.

porstat şüphesi duyan tüm beyler, vakit kaybetmeden bir an önce uzman bir hekime görünüp gerekli tetkikleri yapın ve tedavinize bir an önce vakit kaybetmeden, ilerlemeden başlayın.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp