Prostat Kanseri Ve Beslenme Önerileri

Prostat Kanseri Ve Beslenme Önerileri :

Prostat

50 yaş üstü erkeklerde daha sıklıkla olmak üzere 45 yaş ve üstünde karşılaşılan prostat kanseri, erken teşhisle tedavi edilebilecek kanser türleri arasındadır. Sigara, hava kirliliği, yetersiz ve dengesiz beslenme, aşırı katkı maddesi tüketimi gibi durumlar diğer kanser türlerine olduğu gibi prostat kanserine de davetiye çıkarmaktadır. Ancak, tüm bu etkenlerden uzak dururken beslenmemizde de bazı noktalara dikkat ederek hastalık riskini düşürmek mümkündür.
 
• Daha çok balık ve cevizde bulunan omega-3 yağ asitlerinin, kanser hücrelerinin oluşumunu geciktirebileceği ya da sınırlandırabileceği yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle balığı haftalık yemek çeşidimizin içinden ayırmamamız gerekmektedir. Cevizde önemli bir besin kaynağımızdır. Hem beynimize hem de vucüd dolaşım sistemine önemli faydalar sağlar. Vücudumuzun oksijenlenmesinin iyi sağlanması dolaşım sistemimizin iyi çalışmasından ve spordan kaynaklanmaktadır. Ter boşalması vücudun toksinlerinin deri yoluyla dışarı atılmasına sebeptir.
 
• Likopen açısından olduğu kadar içeriğinde karotenoidler, C vitamini, polifenolik bileşikler, folık asit, potasyum gibi besin öğelerini de bulunduran domatesin prostat kanserine karşı koruyucu olduğu düşünülmektedir. Haftada 2-4 porsiyon taze domates tüketenlerde prostat kanseri riskinin, hiç tüketmeyenlere oranla % 26 oranında azaldığı, yapılan araştırmalarda gözlemlenmiştir. Likopen bir pigmenttir ve domates gibi kırmızı meyvelerde bulunur.
 
• Antioksidan kaynağı taze sebze ve meyvelerin bolca tüketilmesiyle çevresel zararlardan olduğunca etkilenmemek de kanserden koruyucu önlemlerin başında gelmektedir.
 
• Nar suyu da antioksidan etkisiyle prostat kanserine karşı koruyucu olan meyvelerden biri olarak gösterilmektedir. Nar suyunun yanında asıl posasıyla beraber nan yemek daha etkili ve faydalıdır.Prostat kanseri ve alınan günlük kalori miktarı arasında ilişki olduğu da yapılan çalışmalarda belirlenmiştir. Günlük kalori aliminin azaltılmasının kanser gelişiminin azalmasına neden olduğu belirtilmiştir.1. E vitamininin, prostat kanserinin görülme sıklığım %32 ve prostat kanserinden ölüm riskini %41 azalttığı da yine çalışmalarda gösterilmiştir.

E vitamini

Başta tahıllar olmak üzere ıspanak, kabak, lahana, marul gibi yeşil sebzelerde, zeytinyağı, balık yağı, fındık, ceviz, ton balığı, sardalye, yumurta sarısı, domates ve patateste bol miktarda bulunur. Özelikle bir avuç fındık günlük E Vitamini ihtiyacını büyük oranda karşılamaktadır.2. Prostat kanserinin önlenmesinde ve tedavisinde selenyumun da önemi vurgulanmaktadır. Yapılan çalışmalarda, sarımsak ve soğanda bulunan selenyumun, prostat kanseri sıklığını % 63,5 oranında azalttığı belirtilmektedir.Tüm kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinden korunmada da lifli gıdaların önemi büyüktür. Kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, sebze ve meyveden zengin bir beslenme düzeni sağlığı geliştirirken kansere karşı koruyucu da olacaktır.

Soya fasulyesini tüketenlerde prostat kanseri riski azalır

Tatlandırıcı kullanımını aşırı miktarlarda yapmamak, katkı maddesi eklenmiş, hazır gıdalardan olabildiğince uzak durmak da prostatın hastalık riskini oldukça düşürmektedir. Yemekleri buğulama, buharda, fırında pişirmek daha sağlıklıdır. Teflon ve alüminyum kullanımıysa metal geçişine neden olabileceğinden önerilmemektedir.Prostat kanserine karşı balıktan, sebze ve meyveden, kuru baklagillerden, tam tahıllardan zengin beslenmek çok önemlidir. 
 
Hayvansal yağları ve özellikle margrini, tatlı, tuzlu yiyecekleri ve alkol alimim azaltmak ve grek görülürse, doktorun isterse alınan toplam kaloriyi bir uzman kontrolünde düşürmek yapılabilecek en doğru davranışlardır.Düzenli egzersiz alışkanlığı yine prostat kanseri oluşumuna azaltır.Yukarıda söylediklerimiz aslında hastalığa yakalandıktan sonra değil de hastalığa yakalanmadan önce uygulansa, zaten sağlıklı beslenme şeklini baştan uygulasak, baştan spor yapabilsek, baştan kan dolaşımını vücut için olabilecek en iyi düzeye çıkarabilsek hiç bir problemimiz kalmayacak.50 yaştan başlamak üzere her erkeğin, özellikle ailesinde kanser geçmişi olanların, her yıl bir kez doktora muayene olması ve sağlıklı beslenmeye dikkat etmesi bu riskin ilerlemeden önüne geçmesine yardımcı olacaktır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp