Osteoporoz Nedenleri
Osteoporoz Nedenleri : İnsan vücudunda kemik yapımı ile yıkımı arasında kurulu bir denge vardır. Bu denge 30 yaşma kadar yapım yönünde ağır basar. Bu dönemden sonra kemik dokusunda her yıl yüzde bir dolayında azalma görülür. Kütlesi belirli bir sınırın altına düşen kemikler sıradan mekanik basınca dayanamaz hale gelir ve enküçük darbe karşısında bile kırılabilir. Osteoporozda kemikteki yıkım süreci artar, kemiğin kütlesi tehlikeli düzeyin altına iner ve kemik kendiliğinden kırılabilir.
Osteoporozu hazırlayan en önemli etkenlerden biri, otuz yaş dolayında kemik kütlesinin azalmaya başlamasıdır. Kadınlarda başka bir önemli hazırlayıcı etken, menopoz döneminde östrojen hormonu salgısının hızla azalmasıdır.Osteoporozun en çok görüldüğübölgeler.Menopozdaki kadmlarda kemik kütlesi hızla kaybolur; 30 yaşlarındaki kadmlarda kemik kütlesinin erkeklere göre yüzde 10-20 oranında daha az olması bu tabloyu ağırlaştırır. 50-70 yaş arasındaki kadmlarda trabeküler (kemik yapısını oluşturan kanalcıklar) kemik yapısının oldukça fazla olduğu süngersi kemiklerde (omurlar) osteoporoz oldukça yaygındır.Omurlar vücudun ağırlığı altında ezildiğinden belirgin bir travma olmasa da kırılabilir. Kırıklar, ağn, boy kısalması ve sakatlığa yol açar.
Erkekte kemik dokusu kaybı daha yavaş bir süreç izler ve geç ortaya çıkar. Daha çok süngersi kemiklerde görülen doku kaybı ancak 60-90 yaşlann- da belirgin hale gelir. Süngersi kemiğin ince yapısında değişiklikler olur; kemik kütlesindeki azalmaya göre mekanik dirençteki azalma daha çoktur. Direncin azalması ve kemiğin ince yapısının değişmesi sonucunda ikinci tip osteoporoz görülür. İkinci tip osteoporozda kınklar sıklıkla çevrel kemiklerde, özellikle döner kemik ve uyluk kemiği boynunda görülür. Kendiliğinden kırıklar çok enderdir; genellikle yaşlılarda denge bozukluğu, görme kusuru, reflekslerde yavaşlama nedeniyle sık rastlanan düşmeler sonucunda kınklar görülür.İkinci tip osteoporozun gelişim süreci yaşlanma süreciyle yakından ilişkilidir; tek bir sistemdeki gerilemenin belirleyici olduğu söylenemez. Burada etken olan değişikliklerden başlıcalan cinsiyet hormonlan ile kalsiyum metabolizmasıyla ilgili çeşitli hormonlann daha az salgılanması, vücudun hareketliliğinin ve yerel uyancı etkenlerin azalmasıdır.