Osteoporozun Nedenleri

OSTEOPOROZUN NEDENLERİ

Kadınlarda ve erkeklerde herhangi bir yaşta osteoporoz görülmesi olasıdır. Ancak özellikle menopoz sonrası kadınlarda yaygındır. 
 
Neden olan faktörler:
 
■ Menopoz
 
■ Ameliyatla rahmin ya da yumurtalıkların alınması
 
■ Özellikle süt ürünlerinin kesildiği uzun süreli diyetler
 
■ Vücutta kalsiyum emiliminin azaldığı ileri yaşlar
 
■ Kadınlık hormonu üretimini azaltan aşırı egzersizler yapmak (maraton koşusunda olduğu gibi)
 
■ Düşük kalsiyum içerikli beslenmek
 
■ Uygun olmayan ağırlık kaldırma egzersizleri
 
■Uzun süreli yatak istirahatı
 
■ Fazla alkol tüketimi
 
■ Aşırı sigara kullanımı
 
■ Hamilelik - Gelişimi sırasında annenin beslenmesinde kalsiyum yetersizse, bebek kalsiyumu annenin kemiklerinden karşılar.

Osteoporoz Nedir

Osteoporoz, vücudumuzdeki kemiklerin sertliklerinin azalıp, kalitelerinin bozulması sonucunda daha zayıf ve kırılabilir hale gelmeleri ile ortaya çıkan ve tüm iskeletimizi etkileyen sistemik bir hastalıktır. Osteoporoz, ortalama yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artmasıyla, günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri haline geldi. Yapılan çalışmalar; 50 yaş üzerindeki her 3 kadından 1`inin ve her 5 erkekten 1`inin, hayatının bir döneminde kırık yaşayacağını gösterirken, uzmanlar en iyi tedavinin korunma olduğunun altını çiziyor.

Osteoporozun Tedavisi

Osteoporozun tedavisinde geçmiş yıllarda akıllara ilk olarak hormon tedavisi gelirdi. Ancak son yıllarda bu tedavi yöntemi pek önerilmiyor. Hormon tedavisinin sadece terleme, ateş basması, uykusuzluk, sinirlilik gibi menopozun diğer etkilerinin yoğun olarak yaşandığı zaman kullanılması gerekiyor. Onun dışında sadece osteporoz tedavisinde hormonun yeri yok. Osteoporoz tedavisinde amaç; kırıkların önlenmesi, kemik mineral yoğunluğunun korunması ve hatta arttırılması, kırığa ve duruş bozukluğuna bağlı şikayetlerle mücadele ve günlük aktivitelerin maksimuma çıkarılarak yaşam kalitesinin artırılması olmalı. Onun yerine bifosfonatlar, stronsiyum gibi elementler, selektif östrojen reseptör modülatörleri yani SERM`ler, kalsitonin, parathormon, bitkisel kaynaklı östrojen ihtiva eden ilaçlar tercih ediliyor. Tedavide mutlaka kemiğin yapı taşı olan kalsiyumun ve kalsiyumun emilimini artırmak için D vitamininin yer alması gerekli.

Osteoporozun Belirtileri

Osteoporozun en önemli belirtisi kırıklardır. Halk arasında osteoporozla ilgili yanlış bilinen şey, osteporozun ağrıya neden olabileceğidir. Kırık olmadığı sürece osteporoza bağlı ağrı oldukça nadir görülür. Omurga üzerinde ortaya çıkan kırık sonucu; boy kısalır, duruş bozukluğu ve kamburluk ortaya çıkar. Kamburlaşma sonucunda kemikler, karın boşluğu ve göğüse baskı yapar. Buradaki organlar olumsuz etkilenirken hastanın vücut imajı bozulur. Bu da psikolojik sorunların ortaya çıkmasına, osteoporoz hastasının toplumdan uzaklaşmasına neden olur.

Erkeklerde Osteoporoz

Tüm omurga kırıklarının %14'ü ve yine tüm kalça kırıklarının %34'ü erkeklerde görülmektedir ve ayrıca ABD ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde erkeklerde kırık oranının giderek arttığı ifade edilmektedir. Amerika'da Ulusal Osteoporoz Enstitüsü'nün raporlarına göre iki milyonun üzerinde osteoporozlu erkek olgu mevcuttur, 3.1 milyon erkek osteoporoz açısından risk altındadır, 50 yaşın üzerindeki her sekiz erkekten biri ostoporotik kırık sorunu yaşayacaktır. Yine bu ülkede her yıl 80,000 erkek kalçasını kırmakta ve bunların üçte biri ilk yıl içinde kaybedilmektedir. 50 yaş üzerinde yaşam boyu kırık riski beyaz erkekte; kalçada %16-17, önkolda %2-3, vertebrada ise %16 (klinik) ve %35 (radyolojik) iken, siyah erkeklerde; kalçada %3'tür.

Türkiye'de yaşam beklentisinin 2015'de 72.3 yıl, 2023 yılında ise 74.1 yıl olduğu göz önüne alınacak olursa yaşlanan erkeklerimizde görülme sıklığı artan kalça kırıklarının tıbbi ve ekonomik açıdan cok ciddi boyutlara varacağı öngörülebilir.

Tedavi maliyetlerinin ürkütücü boyutlara vardığı ve geri ödeme paylarının da ciddi anlamda tartışıldığı günümüz koşullarında bu hastalıktan korunmanın önemi her platformda gündeme taşınmalıdır.

Kemik kırılganlığı erkeklerde daha azdır, çünkü:
Omurganın kesit yüzeyi daha geniştir,
Kemik kütlesi ile kıyaslandığında kemik kaybının yüzde oranı azdır,
Kemik kaybı kemik içindeki mikro köprülerin incelmesi şeklindedir, kadınlarda ise perforasyon yani kemik içindeki boşlukların artması daha ön plandadır.
Erkeklerde yaşlanmaya bağlı olarak testosteron, adrenal androjenler, büyüme hormonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 düzeylerindeki düşüşler azalmış kemik yapımı ve artmış kemik kaybına katkıda bulunurlar. Omurga kırığı olan erkeklerde büyüme hormonu ve insülin benzeri büyüme faktörü 1 düzeylerinin düşük olduğu görülmüştür.

Sağlıklı bir erkekte kemik yoğunluğunun en önemli belirleyicisi testosterondur. Ayrıca ağırlık ve kütle gibi vücut kompozisyonu ile ilgili parametrelerin yanında kalsiyum alımının düşük olması, adale gücünde azalma gibi faktörlerin de göz ardı edilmemesi gerektiği ifade edilmektedir. Kalça kırığı olan hastaların %59'unda düşük testosteron düzeyi saptanmış, bu oran sağlıklı kontrol grubunda %18 olarak bulunmuştur. Hipogonadizm özellikle yaşlı erkek grubunda azalmış kemik oluşumu ve kemik kırılganlığı patogenezinde önemli bir role sahiptir. Framingham osteoporoz çalışmasının sonuçlarına göre en önemli risk faktörleri; düşük vücut ağırlığı, kilo kaybı ve sigara kullanımı olarak belirlenmiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp