Miyom Ameliyatları

Miyom Ameliyatları


Miyom Ameliyatları, Halk arasında ur olarak adlandırılan bu durum aslında myomdur. Fibroid ya da leiomyoma adı da verilen myomlar, düz kas ve bağ dokusu içeren iyi huylu (kanser olmayan) kitlelerdir. Bu konu hakkında detaylı bilgiyi makalemizde bulabilirsiniz.

Rahim Miyomları

Rahim miyomları 30 yaşını geçmiş kadınların % 30 unda bulunan rahimin düz kas ve bağ dokusu hücrelerinden gelişen iyi huylu (kanser olmayan) urlardır. İlk defa genellikle kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının yaptıkları muayene sırasında tespit edilirler. Rahimde büyüme ve/veya şeklinde düzensizleşme ile kendilerini belli ederler. Hastaların büyük çoğunluğunda kesinlikle hiç bir şikayete sebep olmazlar. Bir miyomun büyüklüğü bir bezelye tanesinden küçük veya bir kavundan büyük olabilir. Herhangi bir hastada bir tek miyom olabileceği gibi değişik büyüklüklerde pek çok miyom da aynı rahimde bulunabilir.

Bütün miyomların alınması gerekir mi? Hastaların büyük çoğunluğu için cevap kesinlikle hayırdır. Belirti vermeyen ve aşırı bir büyüme göstermeyen miyomlar gözlenir ve hastalar muhafazakar olarak takip edilebilir. Bazen ultrasonografi incelemesi de gerekebilir. Başlıca yararları teşhisin doğrulanması, miyomların büyüklüklerinin ölçülmesi, büyüklüklerindeki değişikliklerin izlenmesi (yani miyom büyümeye devam ediyor mu?) ve miyomun yumurtalık urlarından ayrımının yapılmasıdır. Bu son nokta çok önemlidir. çünkü bir yumurtalık uru muayenede miyomla karışabilir. ve yumurtalık urlarının kanser olmaları ihtimali daha fazladır.

Ne zaman tedavi gerekir?

a) 3 aylık gebelik cesametinden (yani büyükçe bir greyfurt kadar) büyük olanlar. Daha da büyümelerine müsaade edilir ise daha sonra yapılması gerekecek ameliyatın komplikasyon riskleri, bilhassa üreter ve mesane gibi idrar yolu organlarının yaralanma riskleri artar. İlaveten büyük miyom ameliyatları sırasında kan kaybı ihtimali de artar. Hiç bir şikayete sebep olmasalar dahi çok büyük miyomlar "dejenerasyon"a uğrayabilirler. Bu halde miyom o kadar büyür ki miyomun damarları kan taşımakta yetersiz kalır. Yeterli oksijeni alamayan miyom hücreleri ölür. Bu halde ani karın ağrısı çok aşırı ağrı ve hassasiyet olur. Rahimin ameliyatla alınmasından başka çare kalmaz. Çok büyük miyomları olan bazı hastalarda ise nadiren ölümcül akciğer ambolisi de (akciğer damarlarının kan pıhtısı ile tıkanması) görülebilir.

Büyük miyomların ani ve hızlı büyümesi altta yatan kanser ("leiomyosarcoma") nın tek belirtisi de olabilir. Maalesef miyomların mikroskopla incelenmesinden başka miyomların kanserden ayrılmasının güvenilir bir yöntemi yoktur. Kanserli değişiklikler genellikle sadece urun merkezinde bulunur ve bir hastanın gerçekten kanser olup olmadığına karar vermek için özel hücre sayımı teknikleri gerekir. Ameliyata karar verirken hasta bu gerçeği göz önünde bulundurmalıdır. Rahimi koruyarak sadece urun alınması amacı ile yapılan miyomektomi ameliyatında kanserli hücrelerin kalması ihtimali vardır. Rahimin tamamen alındığı histerektomi ameliyatında ise urun yayılma ihtimali en aza indirilir. Kanser ihtimali 750-1000 hastada 1 dir.

b) Aşırı kanama ( adet kanamalarının aşırı miktarda olması veya süresinin uzaması, ara ara veya devamlı kanamalar) Miyomlar adet düzensizliklerinin başlıca sebeplerinden biridir. Paradoks olarak greyfurt cesametinde büyük miyomlar hiç bir belirti vermez iken küçük, bilhassa rahim boşluğuna doğru belirginleşmiş miyomlar sıklıkla aşırı kanama sebebi olabilirler. Nadiren uzun sapı olan bir miyom haznede bir kitle şeklinde hasta tarafından fark edilebilir.(Vajene doğmuş miyom) Bu tip miyomlar basit bir ameliyat ile (burularak) alınabilir ise de aşırı bir kanama ihtimaline karşı da hazırlıklı olmak gerekir. Daha iyi bir teknik "Histeroskopi" dir. Rahim ağzından ışıklı bir alet ile rahim içerisine girilerek gözlenir. Buradan sallanan miyomlar görülür ve kanamanın tam yeri tespit edilir.

c) Baskı hissi- Miyomlar büyüdükçe giderek komşu organlara baskı yaparlar. Zamanla hastada karın alt kısmında bir baskı ve ağırlık hissi başlar. 3 aylık gebelik cesametini geçen miyomlarda mesane üzerinde sert bir kitle de hissedilebilir. Mesane üzerindeki baskı arttıkça mesane tam genişleyemeyeceğinden sık sık idrara çıkma ihtiyacı hissedilir. Gebe kadınlarda da benzer bir durum söz konusudur. Rektum üzerine baskı, dolgunluk hissi ve kabızlığa sebep olur. İlişki sırasında da rahatsızlık hissedilebilir.

d) Ağrı- Daha önce de belirtildiği gibi miyomlar genellikle sessizdir. Bariz ağrı ve hassasiyet ortaya çıkarsa genellikle dejenerasyonun belirtisidir. Hızla büyüyen miyomun damarları yetersiz kaldığında dokular oksijensiz kalır ve ölebilir. (Miyomun enfarktüsü!) Eğer tedavi edilmezse vücut bu ölü dokuyu yavaş olarak absorbe eder fakat hasta haftalar boyunca dayanılmaz ağrılar çekebilir. Büyük dejenere miyomların tedavisi genellikle histerektomi(rahim alınması) ameliyatıdır. Miyomlar klasik olarak adet sancılarına sebep olmazlar.

e) Teşhiste karışıklık- Eğer bir miyom yumurtalığa yakın ise yumurtalık urları ile karışabilir. Yumurtalık uru teşhisi yerine yanlışlıkla miyom teşhisi konulabilir. Yumurtalık kanserleri ise özellikle ölümcüldür. 5 yıl yaşama ihtimali % 15-20 dir. Bu nedenle miyom ile yumurtalık urlarının ayrılması çok önemlidir. Muayene ve ültrasonla genellikle doğru bir teşhis konulabilir. Fakat şüpheli olgularda tomografi ve hatta laparoskopi gerekebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp