Mide Kanseri Ve Tedavisi
Mide Kanseri Ve Tedavisi: Mide, sindirim işlemlerinin başladığı esas organ olup aynı zamanda depo görevi görür. Midede devamlı olarak ortalama 500 ml sıvı bulunur. Bu sıvı kendi hücreleri tarafından yapılan asit ve mukustur.
Mide kapasitesini 1,5-2 litreye kadar arttırabilmektedir. Mideye gelen gıdalar burada depolanır ve hemen öğütülmeye başlanır. Kısmen de sindirim başlar. Gıdalar iyice boza kıvamına getirildikten sonra barsağa azar azar gönderilir. Alınan gıdalar 4-5 saatte barsağa gönderilerek mide boşalmış olur. Midenin pek çok hastalığı olmasına karşın Gastrit, Ülser ve mide kanseri en çok görülen hastalıklardır. Mide kanseri erkeklerde ikinci, kadınlarda ise üçüncü en sık rastlanan kanser türüdür.
Mide kanseri gelişimi
Midenin içini döşeyen epitelyum hücreleri kontrolsüz çoğalarak mide içinde tümöral bir kitle oluşturur. Büyüme mide duvarında ilerledikçe midenin lenf bezelerini istila eder ve zamanla ilerleyerek karaciğer, akciğer ve diğer organlara sıçrayarak ölüme yol açar. Kuşkusuz bu süreçte erken evrelerde teşhis edildiği zaman kurtulmak mümkündür.
Mide kanserinin belirtileri
Mide geniş ve büyük bir organ olduğundan mide kanseri ancak geç evrelerde belirti verir. Buna karşın endoskopik incelemelerin yaygınlaşması, mide ile ilgili her bulgunun ciddiyetle ele alınarak endoskopi yapılması erken evrelerde teşhis oranını arttırır. Hastadaki iştahsızlık, yemeklerden sonra ağrı, hazımsızlık, şişkinlik, mide kanaması (ağızdan kan kusma veya dışkının siyah gelmesi), sebep yokken kansızlık (anemi) veya buna bağlı halsizlik gibi bulgular ciddiyetle değerlendirilmeli ve hastaya mutlaka gastroskopi (endoskopi) yapılmalıdır. Endoskopik incelemede tüm şüpheler giderilmiş olmalıdır.
Mide kanserine yol açabilen nedenler
Beslenme alışkanlığı mide kanserinde rol oynayan en önemli faktördür. Konserve edilerek uzun süre bekletilmiş yiyecekler, tütsülenerek veya tuzlanarak saklanan gıdalar aşırı miktarda nitritler içerir. Bu nitritler safra ile temas ederek kanserojen özellik kazanmaktadır.
Aşırı tuz tüketimi riski arttırırken, taze meyve ve sebzeler ise kansere karşı koruyucu etki göstermektedirler.
Helicobacter pylori ve buna bağlı gastrit gelişimi mide kanserine yol açabilen diğer bir faktördür.
Mide kanserinin tedavisi
Mide kanserinin tedavisi hastalıklı mide kısmının çevre lenf bezeleriyle birlikte çıkarılmasıdır. Ameliyatın teknik ayrıntılarına burada girilmeyecektir. Mide kanseri teşhisten sonra evrelendirilir. Evre 1 ve 2 erken, evre 3 ileri, evre 4 ise metastatik evre olarak adlandırılır. Evre 4 hastalar genellikle ameliyat edilemez. Diğer evrelerde ise ameliyat yapılmalıdır.
Ameliyatta hiç tümör bırakmayan bir başarı elde edilmiş ise, tedaviye cevap mükemmel olmaktadır. Ancak ameliyatta mikroskopik düzeyde bile tümör kalması hayat süresini olumsuz etkilemektedir. Kuşkusuz burada cerrahın deneyimi, hastanın genel durumu ve tümörün evresi belirleyici olmaktadır.
Ameliyattan sonra gerekirse radyoterapi ve kemoterapi eklenir.
Mide kanseri tedavisinden sonra takip
Hasta ilk 5 yıl boyunca her 6 ayda bir konrole çağırılır. Bu kontrollerde hasta muayene edilir, rutin kan tetkikleri ve tümör markerlarına baktırılır, batın ultrasonografisi yapılır.Gerekli görülürse endoskopi, batın tomografisi, MR veya PET yaptırılır. 5 yıldan sonra kontrollere yılda bir kez devam edilir.
Mide kapasitesini 1,5-2 litreye kadar arttırabilmektedir. Mideye gelen gıdalar burada depolanır ve hemen öğütülmeye başlanır. Kısmen de sindirim başlar. Gıdalar iyice boza kıvamına getirildikten sonra barsağa azar azar gönderilir. Alınan gıdalar 4-5 saatte barsağa gönderilerek mide boşalmış olur. Midenin pek çok hastalığı olmasına karşın Gastrit, Ülser ve mide kanseri en çok görülen hastalıklardır. Mide kanseri erkeklerde ikinci, kadınlarda ise üçüncü en sık rastlanan kanser türüdür.
Mide kanseri gelişimi
Midenin içini döşeyen epitelyum hücreleri kontrolsüz çoğalarak mide içinde tümöral bir kitle oluşturur. Büyüme mide duvarında ilerledikçe midenin lenf bezelerini istila eder ve zamanla ilerleyerek karaciğer, akciğer ve diğer organlara sıçrayarak ölüme yol açar. Kuşkusuz bu süreçte erken evrelerde teşhis edildiği zaman kurtulmak mümkündür.
Mide kanserinin belirtileri
Mide geniş ve büyük bir organ olduğundan mide kanseri ancak geç evrelerde belirti verir. Buna karşın endoskopik incelemelerin yaygınlaşması, mide ile ilgili her bulgunun ciddiyetle ele alınarak endoskopi yapılması erken evrelerde teşhis oranını arttırır. Hastadaki iştahsızlık, yemeklerden sonra ağrı, hazımsızlık, şişkinlik, mide kanaması (ağızdan kan kusma veya dışkının siyah gelmesi), sebep yokken kansızlık (anemi) veya buna bağlı halsizlik gibi bulgular ciddiyetle değerlendirilmeli ve hastaya mutlaka gastroskopi (endoskopi) yapılmalıdır. Endoskopik incelemede tüm şüpheler giderilmiş olmalıdır.
Mide kanserine yol açabilen nedenler
Beslenme alışkanlığı mide kanserinde rol oynayan en önemli faktördür. Konserve edilerek uzun süre bekletilmiş yiyecekler, tütsülenerek veya tuzlanarak saklanan gıdalar aşırı miktarda nitritler içerir. Bu nitritler safra ile temas ederek kanserojen özellik kazanmaktadır.
Aşırı tuz tüketimi riski arttırırken, taze meyve ve sebzeler ise kansere karşı koruyucu etki göstermektedirler.
Helicobacter pylori ve buna bağlı gastrit gelişimi mide kanserine yol açabilen diğer bir faktördür.
Mide kanserinin tedavisi
Mide kanserinin tedavisi hastalıklı mide kısmının çevre lenf bezeleriyle birlikte çıkarılmasıdır. Ameliyatın teknik ayrıntılarına burada girilmeyecektir. Mide kanseri teşhisten sonra evrelendirilir. Evre 1 ve 2 erken, evre 3 ileri, evre 4 ise metastatik evre olarak adlandırılır. Evre 4 hastalar genellikle ameliyat edilemez. Diğer evrelerde ise ameliyat yapılmalıdır.
Ameliyatta hiç tümör bırakmayan bir başarı elde edilmiş ise, tedaviye cevap mükemmel olmaktadır. Ancak ameliyatta mikroskopik düzeyde bile tümör kalması hayat süresini olumsuz etkilemektedir. Kuşkusuz burada cerrahın deneyimi, hastanın genel durumu ve tümörün evresi belirleyici olmaktadır.
Ameliyattan sonra gerekirse radyoterapi ve kemoterapi eklenir.
Mide kanseri tedavisinden sonra takip
Hasta ilk 5 yıl boyunca her 6 ayda bir konrole çağırılır. Bu kontrollerde hasta muayene edilir, rutin kan tetkikleri ve tümör markerlarına baktırılır, batın ultrasonografisi yapılır.Gerekli görülürse endoskopi, batın tomografisi, MR veya PET yaptırılır. 5 yıldan sonra kontrollere yılda bir kez devam edilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
