Kolesterolün Yükselmesi

Kolesterolün Yükselmesi

Bu, kolesterol bir rahatsızlıktır. Her beş yüz şahıstan birinde bulunur. Kalıtsal şekilde bazı ailelerde birinden öbürüne geçer. Bazı aile fertlerinin hikayesi dinlendiğinde otuz yahut kırk yaşlarında ani ölüm vakalan görülmüşse, erkek kardeşlerde veya oğullannda yüksek kolesterol çıkma ihtimali üzerinde ciddi düşünmek gerekir. Bunların yansı bu kalıtsal rahatsızlığa yakalanmış olabilirler.Bu afeti (hastalığı) doğum anında teşhis etmek mümkündür. Çünkü göbek kordonu kanında kolesterol seviyesi yüksek görülür. 
 
Hastalık zararlı kolesterol L.D.L.’nin geleceğinden sorumlu olan genlerdeki sıçrama (mutasyon)dan meydana gelir.Bu hastalığın en önemli göstergesi, bazı has- talann erken yaşlarda (30 veya 40’larda) kalp krizi geçirmeleridir.
 
Bu hastalık; ellerin, dizlerin, dirseklerin veyahut topuklann arka adale kirişlerinde san şişliklerle kendini gösterir. Nitekim göz kapaklarında san pilakalar da görülebilir. Çoğu zaman hasta şişman değil zayıf olur.Bunlarda kolesterol seviyesi yüzde 350- 400’e ulaşır, hatta geçer bile. Bu çeşit yüksek kolesterol, diğer türlerinden anlattığımız san şişliklerle aynlır.
 
Tedavi; kolesterol ve doymuş yağ bakımından fakir, doymamış poli yağ bakımından da zengin olan diyetlerde saklıdır.Bu da sütten, tereyağından, çikolatadan ve yağlı etlerden uzak durma manasına gelir.Kandaki kolesterolü düşürmede perhiz başarısız olursa, cholesytramine, veyahut Lovosta- tin vd. gibi kolesterol düşürücü ilaçlara başvurulur. Burada cidden az görülen (mesela, milyonda bir şahıs gibi) ve çocuklarda kendini gösteren Homozygons Familial Hypercholesterolemia adı verilen bir hastalık çeşidi daha vardı.

Yüksek Kolesterol Belirtileri

Basitçe özetlemek gerekirse, iyi (HDL) ve kötü (LDL) olarak 2 ana kolesterol tipi bulunmaktadır.

İyi kolesterol, kötü kolesterol seviyesinin düşürülmesine ve damarlardaki plak tabakalarının temizlenmesine yardımcı olurken, kötü kolesterol damar tıkanıklığına, kalp hastalıklarına ve kan dolaşımı sorunlarına yol açar.

Yüksek kolesterolü, sağlık açısından bu kadar tehlikeli yapan şey genellikle kötü kolesterolü yüksek olan kişilerde herhangi bir belirti görülmemesidir.

Yani, uzun yıllar yüksek kolesterol seviyeleriyle yaşasanız dahi damar veya kalple ilgili bir sorun yaşanmadıkça kolesterol seviyenizin normalden yüksek olduğunu fark etmeyebilirsiniz. Eğer bu dönemde kolesterol ölçümü yaptırmadıysanız kolesterol damarlarda birikmeye başlamış olabilir.

Yüksek kolesterol sizi hasta yapmaz, günlük yaşantınızı etkilemez, belirtisi yok denebilecek kadar azdır ve genellikle rutin kontroller sırasında yapılan testlerle belirlenebilmektedir.

Nadir olmakla birlikte yüksek kolesterolü bulunan bazı kişilerde, cilt tabakasında biriken kolesterol göz çevresiyle el ve ayaklarda kabarıklıklara yol açabilir. Bu kabarıklıklar yağ bezesine benzer şekillerde görülebilir.

Kolesterol Nasıl Düşürülür

Abur cuburdan uzak durun
Jill Fullerton-Smith, ‘Gıdalar Hakkındaki Gerçekler‘ adlı kitabında, ilaç kullanmadan da kolesterol ve kan basıncının azaltılabileceğini savunuyor: “Bilim insanlarına göre, tek yapmanız gereken abur cubura ve şekerli atıştırmalıklara hayır demek ve en eski atalarımızın beslendiği gibi beslenmek. Eski atalarımız, et ve balık tüketirlerdi.
Yedikleri kırmızı et yağsızdı, enerji ve protein yüklüydü. Beslenmelerinin büyük kısmı yapraklı sebzelerden, genç özlü filizlerden, muhtelif meyve, tohum ve yemişlerden oluşuyordu. İlk insanların beslenmesi kolesterol seviyesini düşük tuttuğu bilinen lif yönünden zengindi. Besinleri, abur cuburda bolca bulunan ‘trans yağlar’ yerine, daha sağlıklı olan doymamış yağlar yönünden zengindi.”

ATALARIMIZ GiBi BESLENiN
Gönüllülerin diyetini denemek isterseniz, beslenmenizde aşağıda sıralanan değişiklikleri yapmayı düşünün:
1. Her renkten meyve ve sebze tüketin: Günde en az beş porsiyon taze, donmuş ya da konserve meyve sebze yiyin veya kurutulmuş meyveleri de tercih edin.
2. Doymuş yağ tüketiminizi azaltın: Yağlı et ve sosis gibi et ürünleri, sert peynir ve tam yağlı süt ürünleri tüketiminizi azaltın. Bunların yerine yağlı balıkları, yağsız etleri, tuzlanmamış yemişleri ve makul oranda az yağlı süt ürünlerini geçirin.
3. Zeytinyağı ve kolza yağı gibi, doymamış yağlardan yana zengin yağları seçin.
4. Tam undan ekmek ve makarna, kahverengi pirinç ve tam tahıllı kahvaltı gevrekleri gibi, rafine edilmemiş karbonhidratları seçin.
5. Tuzu azaltın: Pişirirken ve sofrada tuz eklemekten kaçının. Tat vermek için aromatik otlar, limon suyu ve sarımsak kullanın. Pastırma, peynir, cips, tütsülenmiş balık gibi, çok tuzlu yiyeceklerden uzak durun.

Bir evrim diyeti alışveriş listesinde olması gereken üç gıda grubu:
1- Meyve ve sebzeler
2- Kabuklu yemişler: Tuzsuz kaju, yer fıstığı, ceviz, fındık
3- Balık: Taze uskumru, taze alabalık, taze dil balığı.

EVRiM DiYETi NASIL SONUÇLANDI?
Jill Fullerton-Smith, kitabında ‘10 günde ilaç vermeden insanların kolesterol ve kan basıncını düşürmek’ gibi zor bir hedefe nasıl ulaştıklarını şöyle anlatıyor: “Profösör Jenkins’in ‘Ape Diyeti’ni alıp uyarladık, buna ‘Evrim Diyeti’ adını taktık. Deneyin ilk kısmında diyet sadece çiğ meyve, sebze ve kabuklu yemişlerden oluşuyordu. Her denek her gün yaklaşık 5.5 kg gıda tüketti. İlk insanların bu şekilde beslendiğini düşünüyoruz. İkinci kısımda gönüllülerin iki günde bir pişmiş balık yemesine izin verildi. Kısacası diyet, tuz ve doymuş yağ yönünden fakir, lif yönünden zengindi. Diyet boyunca alkole izin verilmedi. Sonuç mu? Sadece 10 günde gönüllülerimizin kolesterolü yaklaşık dörtte bir ve kan basınçları da yaklaşık yüzde 10 oranında azaldı. Peki, 10 gün uzak atalarımız gibi beslenmenin etkisi neydi? Gönüllülerimizin her biri deney sonucu kolesterol seviyelerinin ve kan basınçlarının da önemli oranda düştüğünü söyledi. Bu diyet bir kilo verme diyeti olarak tasarlanmadıysa da deney sırasında katılımcıların her biri ortalama 4.4 kilo verdi. Önemli bir nokta da her birinin bel bölgesinin ortalama 5.5 cm incelmesiydi.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp