Kısırlık İçin Şifalı Bitkiler
Kısırlık İçin Şifalı Bitkiler :
Günümüzde kısırlık artık çok nadiren düzeltilemeyecek bir nedene bağlı olabilir. Bunu gerçek kısırlık (sterilite) olarak adlandırıyoruz. Tüp bebek merkezlerinin kurulması, testisten sperm çıkarılması, laboratuar imkanlarının gelişmesi ve şifalı bitkiler erkek kısırlığı oranını çok azaltmıştır.
Modern tıp imkanlarının yanısıra Almanya, Amerika, Hindistan ve Çin'de kısırlık tedavisinde uygulanan şifalı bitkilerden de yararlanılabilir. Bu bitkilerin çoğu ülkemiz florasında da yetişmektedir. Bunlara örnek vermek gerekirse:
Keçiboynuzu, karanfil, karabiber, çörekotu, epimedium, snow lotus, çakşır otu, hazanbel, keten tohumu, devedikeni tohumu, zeytin yaprağı, zeytin çekirdeği, ısırgan tohumu, safran, tırnak otu, incir, yakı otu, süpürge otu, ginseng, tere tohumu, hibiskus, tıbbi adaçayı, kekik, kırkkilitotu, kara hindiba, kantaron, meyan kökü, kişniş, darulfülfül, zencefil, havlıcan, günlük, yaban mersini, mersin yaprağı, alfa alfa.
Spermin içinde yüzdüğü sıvı olan semende yüksek konsantrasyonlarda çinko bulunmalıdır. O yüzden erkek, sperm miktarını arttırmak ve cinsel fonksiyonunun devamı için günlük olarak 30-60 mg çinko almalı. E vitamini de kadın ve erkek kısırlığında kilit rol oynamaktadır. Günlük 400-800 ünite E vitamini almalıyız. Özellikle hormonları oksidasyondan korumaktadır.
Erkek kısırlığında ayrıca arginin, taurin gibi aminoasitlerin de günlük 2-4 g alınmalıdır. Tansalp erkeklere özel ve sperm arttırıcı toz karışımlarının içinde bu maddeler yeterli olarak bulunmaktadır. Önerilen dozda günlük alındığında 3 ayda %90 sperm hareketliliğinde ve sayısında artış sağlanmaktadır.
Kişinin yaşı, kısırlık süresi, sebebi, mevcut başka hastalıklar vs. ile ilgili ayrıntılı bir bilgi verilmeli ve şifalı bitki kürü hazırlanmalıdır. Merkezimize başvuran binlerce insana şifalı bitki tavsiye ettik. Sonuçlar çok iyiydi. Gün geçmiyor ki bir bayan kucağında çocukla bize teşekkür etmesin. Tabii ki asıl minnet ve şükür şifalı bitkileri yaratana olmalı.
14 Ağustos Salı, Saat: 20:14; Kütahya‘dan arayan Doktor Murat Bey, bir yakını için sperm seti aldığını ve kullandıktan sonra çok olumlu gelişmeler olduğunu söyledi. Sperm sayısı 3 milyon iken, bitkileri kullandıktan sonra 48 milyona çıktığını, yani 16 kat arttığını ifade etti. Elbette bu bizim gördüğümüz şifalı bitkilerin fayda ettiği yüzlerce örnekten sadece biri.
Merak ettiğim nokta devlet tüp bebek tedavisine ödeme yapmaya başladıktan sonra 2 milyon kadın sıraya geçmiş, peki bunların ne kadarında başarı olacak? Bu çiftlerde tüp bebek girişimi başarısız olursa, yapılan maddi manevi fedakarlıklar ne olacak? Zavallı kadınlara yüklenen hormon ilaçları, harcanacak trilyonlarca lira boşa gidecek. Hem devlet zarar edecek, hem çocuk isteyen çiftler bedel ödeyecek. Peki önerimiz nedir? Doğal destek tedavisi hem erkek için, hem kadın için mutlaka uygulanmalı.
Tüp bebek denemesi illa ki gerekiyorsa natural siklus denenmeli. Olmadı yumurta hücresi dışarı alınarak hormonlarla olgunlaştırılmalı. Böylece çok az harcamayla sonuca ulaşılabilir. Buna karşı çıkacak olan ilaç firmaları elbette rantının peşinde koşacaktır. Bu işten nemalanan sağlık çalışanları da (özellikle doktorlar) bu çarkın mevcut şekliyle dönmesi için direnç koyacaklardır.
Günümüzde kısırlık artık çok nadiren düzeltilemeyecek bir nedene bağlı olabilir. Bunu gerçek kısırlık (sterilite) olarak adlandırıyoruz. Tüp bebek merkezlerinin kurulması, testisten sperm çıkarılması, laboratuar imkanlarının gelişmesi ve şifalı bitkiler erkek kısırlığı oranını çok azaltmıştır.
Modern tıp imkanlarının yanısıra Almanya, Amerika, Hindistan ve Çin'de kısırlık tedavisinde uygulanan şifalı bitkilerden de yararlanılabilir. Bu bitkilerin çoğu ülkemiz florasında da yetişmektedir. Bunlara örnek vermek gerekirse:
Keçiboynuzu, karanfil, karabiber, çörekotu, epimedium, snow lotus, çakşır otu, hazanbel, keten tohumu, devedikeni tohumu, zeytin yaprağı, zeytin çekirdeği, ısırgan tohumu, safran, tırnak otu, incir, yakı otu, süpürge otu, ginseng, tere tohumu, hibiskus, tıbbi adaçayı, kekik, kırkkilitotu, kara hindiba, kantaron, meyan kökü, kişniş, darulfülfül, zencefil, havlıcan, günlük, yaban mersini, mersin yaprağı, alfa alfa.
Spermin içinde yüzdüğü sıvı olan semende yüksek konsantrasyonlarda çinko bulunmalıdır. O yüzden erkek, sperm miktarını arttırmak ve cinsel fonksiyonunun devamı için günlük olarak 30-60 mg çinko almalı. E vitamini de kadın ve erkek kısırlığında kilit rol oynamaktadır. Günlük 400-800 ünite E vitamini almalıyız. Özellikle hormonları oksidasyondan korumaktadır.
Erkek kısırlığında ayrıca arginin, taurin gibi aminoasitlerin de günlük 2-4 g alınmalıdır. Tansalp erkeklere özel ve sperm arttırıcı toz karışımlarının içinde bu maddeler yeterli olarak bulunmaktadır. Önerilen dozda günlük alındığında 3 ayda %90 sperm hareketliliğinde ve sayısında artış sağlanmaktadır.
Kişinin yaşı, kısırlık süresi, sebebi, mevcut başka hastalıklar vs. ile ilgili ayrıntılı bir bilgi verilmeli ve şifalı bitki kürü hazırlanmalıdır. Merkezimize başvuran binlerce insana şifalı bitki tavsiye ettik. Sonuçlar çok iyiydi. Gün geçmiyor ki bir bayan kucağında çocukla bize teşekkür etmesin. Tabii ki asıl minnet ve şükür şifalı bitkileri yaratana olmalı.
14 Ağustos Salı, Saat: 20:14; Kütahya‘dan arayan Doktor Murat Bey, bir yakını için sperm seti aldığını ve kullandıktan sonra çok olumlu gelişmeler olduğunu söyledi. Sperm sayısı 3 milyon iken, bitkileri kullandıktan sonra 48 milyona çıktığını, yani 16 kat arttığını ifade etti. Elbette bu bizim gördüğümüz şifalı bitkilerin fayda ettiği yüzlerce örnekten sadece biri.
Merak ettiğim nokta devlet tüp bebek tedavisine ödeme yapmaya başladıktan sonra 2 milyon kadın sıraya geçmiş, peki bunların ne kadarında başarı olacak? Bu çiftlerde tüp bebek girişimi başarısız olursa, yapılan maddi manevi fedakarlıklar ne olacak? Zavallı kadınlara yüklenen hormon ilaçları, harcanacak trilyonlarca lira boşa gidecek. Hem devlet zarar edecek, hem çocuk isteyen çiftler bedel ödeyecek. Peki önerimiz nedir? Doğal destek tedavisi hem erkek için, hem kadın için mutlaka uygulanmalı.
Tüp bebek denemesi illa ki gerekiyorsa natural siklus denenmeli. Olmadı yumurta hücresi dışarı alınarak hormonlarla olgunlaştırılmalı. Böylece çok az harcamayla sonuca ulaşılabilir. Buna karşı çıkacak olan ilaç firmaları elbette rantının peşinde koşacaktır. Bu işten nemalanan sağlık çalışanları da (özellikle doktorlar) bu çarkın mevcut şekliyle dönmesi için direnç koyacaklardır.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
