Kadın Üreme Organları

Kadın Üreme Organları :

Yaşamdan zevk almanın ve mutluluğun ilk şartı sağlıklı olmak.
Sağlıklı yaşamı temin edebilmek ve sağlığımızı devam ettirebilmek için herkes sorumlulukları bulunmaktadır. Ancak kadınların kendi sağlıkları için göstermeleri gereken özen ve sorumlulukları biraz daha fazla.
Nazik, hassas, fedakar, içinde bulunduğu şartlardan kolaylıkla etkilenen, ama o kadar güçlü olduğunu zorlu doğum sınavı ile kanıtlamış kadınlar için sağlığın temin edilmesi ve devam ettirilmesi sanıldığı kadar basit değil.
Bedensel sağlık, ruhsal sağlık ve cinsel yaşamda sağlık kadınlarda birbiriyle sıkı sıkıya ilintilidir ve sağlıklı kadın, her üçünde de sorunlarını yenmiş olmalıdır.
Özel yaşamında sorunları olan bir kadının, ruh sağlığının bu durumdan etkilememesi mümkün değildir. Ya da sağlığı ile ilgili zihnindeki şüpheleri aydınlatılmanın bir kadın, bedensel olarak tam sağlıklı olsa bile cinsel yaşamda kaynağını bilemediği sıkıntılarla karşılaşabilir.
Her kadının bedensel sağlık, ruhsal sağlık ve cinsel yaşamda sağlıktan oluşan komple mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için jinekologlardan daha çok, kadınlar kendi üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir.
Kadınları farklı kılan özelliklerden en çarpıcı olanı, yaşam boyunca kadın bedeninde sürekli bir değişim ve yenilenme yaşanmasıdır. Bu dönemlerin her birinde kadınların karşılaşabileceği farklı sağlık sorunları ve hastalıklar mevcut. Bu farklı yaşam dönemlerinde sağlıklı ve mutlu olabilmesi için her kadın, üreme organları, bu organların görevleri, kendi bedeninde olan değişimler, her döneme özgü farklı ihtiyaçları, karşılaşabileceği hastalıklar ve çözüm yolları konusunda bilgilenmelidir.
Kadınlara özel sağlık sorunlarının çözümü ve sağlıklı yaşam konusunda hiçbir kadın tek sorumlu olarak jinekologunu görmemeli ve bu konuda üstlenmesi gereken aktif rolü oynamalı. Bunun yolu, her kadının kendi sağlığı ve kadınlara özel hastalıklar ile ilgili bilgi sahibi olmasından geçiyor.
Üstlenmiş olduğu mucizevi sorumlulukları yerine getirebilmesi için, kadın ürem organları da vücudumuzun diğer vücut sistemleri gibi eşsiz bir tarzda tasarlanmıştır.
Bilindiği gibi hayat, kadın bedeninde başlamakta ve anlam kazanmaktadır. Hay atın başlangıcına ev sahipliği yapan kadın üreme sistemi, aslında son derece karmaşık bir işleyişe sahiptir. Bu sebepten olsa gerek tıp eğitimleri boyunca doktor adaylarının en fazla zorlandığı konular arasında kadın sağlığı ile ilgili konular ve tedavi yolları yer alır.
Henüz anne karnındaki kız bebeklerde bile daha ilk aylardan itibaren, erkek bebeklerin gelişimine göre farklılıklar belirmekte ve bu farklılık doğumdan sonra da bir yaşam boyu devam etmektedir.
Kadın üreme sisteminde doğumdan sonra çocukluk dönemi, arkasından ergenlik, erişkin çağ ve menopoz dönemleri boyunca sürekli bir değişim yaşanmaktadır. Bu sistemin temel noktalarının bilinmesi, kadının sağlık sorunlarını çözebilmede, sağlıklı bir ömür sürebilmesini temin etmede, motivasyonunu sağlamasında ve tedavi sonunda hem hekimin hem hasta olarak kadının yeterli tatmini hissetmesinde oldukça önemlidir.
Ancak kendi hekimlik deneyimlerimizde görüyoruz ki genç, yaşlı, eğitimli, eğitimsiz hemen her kesimden kadınların birçoğunun kendi üreme sistemleri konusunda bilgi düzeyi eksiktir. Bilinenlerin çoğu da kulaktan dolma ve yanlışlardan oluşmaktadır.
Oysa kadının mutlu bir yaşam sürebilmesi, sağlıklı işleyen bir üreme döngüsünün devam ettirilmesiyle mümkündür. İçinde bulunduğu yaşa, döneme, çeşitli hastalıklara bağlı olarak kadının üreme organlarında ve fonksiyonlarında aksaklıklar oluşabilir. Burunların giderilmesi, ancak tecrübeli ve profesyonel bir ekipçe sağlanacak bir tedavi mümkündür. Fakat kadının kendi sağlığıyla ilgili tatmin olabilmesi her zaman sağlamamaktadır. İlaç tedavisiyle ya da ameliyat olarak hastalığından kurtulmuş birçok kadın, tedavi sonrasında kendi hastalığı ile ilgili bir dizi gereksiz şüphelere düşmektedir.
Çevresinden veya alelacele, kırık dökük yazılmış magazin dergilerinden ya da gazetelerden edindiği üstünkörü yazılar, yanlış veya eksik bilgiler edinmesinde önemli bir etken olsa gerek.
Öte yandan kadınlarla ilgili sorunlar, çoğu zaman mahremiyet örtüsüne takılmak kendi bedeniyle ilgili bilgi kaynaklarına erişemeyen kadın bu konuda yapayalnız kalabilmektedir. Kadınların kendisi, bedeni, bedeninde oluşan sürekli değişim, onlara özgü haller, kadınlığın özel sorunları ile ilgili yazılmış doğru ve doyurucu bilgilere ulaşması günümüzde hala oldukça zor. Bu nedenle kitabımızın ilk bölümünde bilimsel bilgileri güncel dil boyutunda sadeleştirip kadına "biyolojik kadın "ı anlatmayı amaçladık.
Menstrüasyonun (adet kanamasının) sağlanması, cinsel fonksiyonların yerine getirilmesi, üremenin gerçekleşmesi, gebeliğin meydana gelişi, kırk haftalık zorlu gebelik yolculuğuna ev sahipliği, ardından doğum mucizesinde bebeğin doğumunu sağlaması kadın üreme organlarının en çok bilinen görevleridir.
Her ay kadın bedeninde meydana gelen ve adet kanaması ile karakterize olan değişime de, tüm yaşamı boyunca kadın üreme organlarında olan değişime de hormonlar aracılık etmektedir. Üreme organları, kadınlık hormonları etkisinde gelişir, farklılıklar sağlıklı bir şekilde çalışabilirler.
Tek tek her genital organın, bildiğimiz ve halen bilemediğimiz fonksiyonları mevcuttur. Bu konunun bilinmesi, kadın sağlığı adına alfabenin bilinmesi anlamına gelmektir. Genital organlardan birine ait hastalık, tüm kadın üreme sisteminde bir aksama neden olup sonuçta mutlu bir yaşam sürmeye engel olabilir. Sağlıklı çalışan kadın üreme sistemini bir arabaya benzetirsek, bu arabanın tekerlekleri kadın üreme organ olacaktır.
Kadın üreme organlarını iç üreme organları ve dış üreme organları olarak ikiye ayırabiliriz:
Hazne dış tarafını çevreleyen dış dudaklar (vulva) ve hazne dış üreme organları olarak kabul edilir.
Rahim ağzı, rahim, tüpler ve yumurtalıklar ise iç üreme organları olarak adlandırılır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp