İskelet Sistemi Bozuklukları

İskelet Sistemi Bozuklukları :

“Konjenital kalça çıkığı”, kalça ekleminin bir kısmının ya da tüm kısımlarının anormal bir gelişim göstermesinin sonucudur. Problem, doğum sırasındaki ilk muayenede ya da daha sonra tespit edilebilmektedir. Konjenital kalça çıkıklı olarak doğan bebeğe, kalça kemiğinin (femur) baş kısmını kalça yuvası (asetabulum) içine yerleştirilmesi için bağ ya da cebire benzeri bir aygıt takılır. Bu tedavi genellikle 6 ile 8 hafta içinde başarılı olmaktadır. Yeni doğan bebeklerin ilk dönemlerinde teşhis edilen kalça çıkığı vakalarının çoğu bu yolla gerektiği gibi tedavi edilebilmektedir.

“Cücelik” (displazi), çoğunluğu kol ve bacaklarla gövde boylarının oransızlığını içeren çok çeşitli iskelet anomalisi durumlarını anlatır. Genellikle çocuğun kol ve bacakları başlangıçta kısadır, çocuk büyüdükçe gövde de oransız bir biçimde kısa kalır.Çoğu displazi vakaları doğumdan hemen sonraki dönem içinde teşhis edilememektedir. Bu çocuklarda işitme bozukluğu, böbrek sorunları ve bağışıklık noksanlığı gibi başka konjenital problemler de bulunabilir.

Kemik Tümörleri
Kemik dokusundan kaynaklanan birincil iskelet tümörleri bütün tümörler gibi iyi ya da kötü huylu olabilir; ikincil tümörler ise başka organ ve dokulardaki .tümörlerin yayılması sonucu gelişir.Kötü huylu tümörün özellikleri şunlardır: Büyüme ve gelişmesi sınırsızdır, vücudun bir bölgesinden cerrahi girişimle çıkarılsa bile yeniden ortaya çıkabilir, kan ve lenf dolaşımıyla başka organlara yayılıp metastaz yapar, yerleştiği dokuyu yıkıma uğratır, hücreleri normal vücut hücrelerinin hiçbirine benzemez, yerleştiği organın işlevine engel olsa bile gelişimini sürdürür.İyi huylu tümörler bu özelliklerin hiçbirine sahip olmadığından kolayca ayırt edilebilir. Sağlıklı hücreleri andıran ve ait olduğu doku türüne uygun olarak farklılaşmış hücrelerden oluşur, yerleştikleri organın işlevini engelleyecek ölçüde büyümezler. Yineleme ve yayılma eğilimleri az olmakla birlikte, anevrizmal kemik kisti gibi bazı iyi huylu tümörlerin yineleme oranı yüksektir. Dev hücreli tümör gibi bazı iyi huylu tümörler de, sınırlı da olsa çevre lokuya yayılırlar, ama uzak dokulara sıçramazlar.

Omurga Çatlağı

Omurga çatlaklığı, yeni doğmuş bebeklerde görülen nedeni bilinmeyen omurilik oluşum bozukluğu (Spina bifida). Omurganın bir noktasında et kütlesi oluşturan bir kese bulunması ve bu kese içindeki sinir maddesinin üstünü Örten bir deri tabakasına yapışık olmasıyla nitelenen omurga çatlaklığında, çocukların % 60′ında omurga çeperleri eksiktir ve oluşum bozukluğunun bulunduğu noktadan aşağıda kalan organlarda felçle birlikte sidik, dışkı ya da idrar tutamamak gibi belirtiler gözlenir; ayrıca, hidrosefali görülebilir. Tedavide derideki yarayı kapatarak enfeksiyonları önlemek ve beyinomurilik sıvısının basıncını azaltmak amacıyla ameliyata başvurulur. Ama sonuçlar pek başarılı değildir ve çocuk genellikle sakat kalır.

Raşitizm

Eskiden savaşlardan hemen sonraki yıllarda soluk yüzlü, kırılgan görünümlü, çarpık, deforme bacaklı, küçük ve öne dpğru çıkık göğüslü çocuklar görülürdü. Bunlar raşitik yani çocukluklarının ilk yıllarında raşitizme yakalanan ve zamanında uygun biçimde tedavi edilmeyen çocuklardı. İyileşmişlerdi ama, hastalığın kalıcı izlerini taşıyorlardı. Raşitizmin en basit ve en yaygın biçimi olan sütçocuğu raşitizmi yaşamın ilk yirmi ayında ortaya çıkar; vücudun büyüme evresindeki bölümlerini, özellikle de göğüs, kol ve bacakların uzun kemikleri gibi doğumdan sonra kısa zamanda gelişen organları etkiler.Birkaç aylık, az yiyen ve zor büyüyen bir çocuğun raşitik olması güçtür.

Oysa çok süt içen, hızla büyüyen ve halk arasında “gürbüz çocuk” olarak tanımlanan çocukların hastalığa yakalanma olasılığı daha fazladır. Bu gürbüz görünümün altında raşitizmin ilk belirtileri gizlenir. Bu belirtiler genellikle rastlantısal olarak sıradan bir kontrol sırasında ortaya çıkar. Raşitizmin ilk belirtileri kafatasının arka kesiminde yumuşaklık, göğüs kemiğiyle kaburgaların birleştiği yerde küçük yumrular ve kaslann gevşekliğidir. Raşitik çocuğun kasları yeterince gelişmemiştir; bebekken başını yataktan kaldıramaz, oturabilecek kadar büyüdüğünde de tek başına oturamaz. Aktif raşitizmin ilk belirtileri özellikle iskelette ve iskeletin ilk aylarda daha hızla büyüyen kesimlerinde görülür.

Raşitizm gerçek bir hastalıktan çok organizmanın kalsiyum ve fosfor kullanım bozukluğudur. Kalsiyum ve fosfor insan vücudunun yapısında, özellikle de iskeletin oluşumunda çok önemli bir role sahiptir. Başlangıçta direnci az bir madde olan kıkırdaktan oluşan kemikler zamanla mineral birikmesi sonucu sertleşir; matriks (yatak) işlevi gören birincil kıkırdak dokusunun ortasında, apatit denen bir madde birikir. Kalsiyum ve fosforun bileşiminden oluşan bu madde kemiğe sert bir yapı kazandırır. Organizma kemikleşme denen bu süreçte kullanılan kalsiyum ve fosforu dış dünyadan yiyecekler aracılığıyla sağlar. Bunlar bağırsağa ulaştıklarında, emilmeleri, yani onları kemiklere taşıyacak olan kana geçmeleri için D vitamini gereklidir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp