Hormon Tedavisi Nedir

Hormon tedavisi nedir hakkında detaylı bilgi edinmek ve daha fazlasını öğrenmek için aşşağıdaki makaleyi okuyabilirsiniz...

Erkeklerde Hormon Bozukluğu ve Tedavisi


Erkeklik hormonu testosteron tedavisini erkek menopozu olarak kabul edilen hırcınlık ve mukavemet gücü kaybını önleyebileceği saptandı.

Menopoz rahatsızlıkları olan kadılara ateşlenme osteoporosis nedeniyle verilen hormon tedavisinin erkeklerde tartışmalı olduğuna değinen uzmanlar testosteron tedavisinin erkeklerde menopoz rahatsızlıklarını indirebildiğine değindi.Testosteronun enjekte edilebileceği gibi jöle şeklinde hazırlanacak parcalarla deriden veya ağızdan alınabileceği bu konuda bazı firmaların yeni uygulamalara girdiği belirtildi.

Sheffield Üniversitesinde yapılan bir araştırmada kronik kalp rahatsızlığı olan 20 erkek üzerinde testosteron tedavisi uygulandı. Testosteron tedavisinin bu deneklerde yürüme gücünü yüzde 34 artırdığı saptandı.

TESTOSTERON KASLARI GÜÇLENDİREBİLİYOR


Kalp rahatsızlığı olan erkeklerde testosteron oranının düşük olduğu bu gruptaki erkeklerde soluma rahatsızlığı kas güçsüzlüğü ve depresyon görülebildiği biliniyor. Araştırmada testosteron terapisinin kalp fonksiyonunu yükseltici özellik ortaya koymadığı fakat kasları güçlendirebildiği gözlendi. Bazı uzmanlar erkeklerde görülen ve andropoz olarak adlandırılan rahatsızlıkların yaşlılık nedeniyle oluştuğunu ancak bunda testosteron oranının azılmasının da etkili bulunduğunu düşünüyor.

Deneysel bir testosteron jölesinin 98 erkekte denendiği ve 24 saat içinde testosteron oranını yüzde 85 normale çevirdiği gözlendi. Uygulamada yan etki olarak bazı hastaların ağızlarında hafif tahrişler meydana geldiği belirlendi. Güney California Üniversitesinde denenen sentetik testosteron hapının ise 60-87 yaş grubunda kasları geliştirdiği kas gücünü ve fiziksel işlevi artırdığı gözlendi. 12 hafta süren denemelerin ilk altı haftasında tedavinin yeterli etki sağladığı görüldü.

RİSKLERİ DE VAR

Araştırmacılar testosteron tedavisinin yaşlı erkeklerde fiziksel gücü artırabileceğini kaydetti. Hormon tedavisinin kadınlarda meme kanseri riskini artırdığı yüksek testosteron oranının ise erkeklerde prostat kanseri riskini artırabildiği biliniyor.Ağızdan alınan erkeklik hormonu haplarının ise karaciğerde toksin meydana getirebileceği belirtildi. Araştırma raporu San Franciscoda başlayan Endokrin Kuruluşunun genel kurulunda açıklandı.

Erkeklik hormonu

Kadınlar erkeklik hormonu olan testosterona nasıl düşük miktarlarda sahipseler erkekler de dişilik hormonu östrojene az miktarda sahiptir. Erkeklerde de bu denge örneğin obezite gibi bir durumda bozulabilir.Obez erkeklerde karın bölgesinde yağ birikir, göğüslerde gelişme görülür çünkü yağ hormonal bir bezdir ve yağ dokuları karında testosteronu östrojene dönüştürür. Obez bireyler yedikleri besinlere bağlı olarak yeterli düzeyde testosteron yapamayıp östrojen seviyelerini daha da artırırlar.

Erkeklerde hormon dengesini sağlamak için dikkat edilmesi gerekenler:

- Öncelikle fazla kilolar verilmeli.
- Diyetteki doymuş yağlar azaltılmalı.
- Tavuk, yumurta, balık, tofu, baklagiller gibi protein kaynakları haftada en az iki gün tercih edilmeli.
- Vücut yağlarının yakılmasını destekleyen antioksidan bakımından zengin sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli.
- Alkol tüketiminden sakınılmalı çünkü alkol östrojenin artmasına ve testosteronun azalmasına neden olur.
- Haftanın dört günü yarım saat süreyle düzenli egzersiz yapılmalı.

KADINLARDA HORMON TEDAVİSİ


Hayıt (Vitex agnus-castus); el şeklinde yaprakları olan,yaz aylarında morumsu çiçekler açan, çalı görünüşünde 1-3 metre yüksekliğinde bir ağaççıktır. Yarim cm‘ lik küre şeklinde, acımsı meyveleri vardır. Rengi iyice koyulaşan meyveler, ekim-kasım döneminde toplanır ve gölgede kurutulur. Fransa, İtalya, Yugoslavya, Yunanistan, Suriye, Lübnan ve Türkiye‘ de Akdeniz ile Ege bölgelerinde yaygın olarak yetişir. Yapılan araştırmalara göre meyve ve tohumları; % 4-6 oranında eterli uçucu yağlar (1-8 Cineole, p-cymene, ß-caryophyllene, a-terpineol, citronellol, castine, a- ve b- pinene, linalool, limoneen, ledol, y-cadinene, camphene, sabinene),

Alkaloit (Viticin), %1 oranında flavonoidler (Casticin, isovitexin, kaempferol, quercetin, orientin, isoorientin, penduletin, luteolin-7-glucoside, quercetagetin, isorhamnetin), %1-3 oranında yağ asitleri (palmitic acid, linoleic acid, linolenic acid, eicosapentanoic acid, oleic acid, stearic acid), iridoid-glikozitler (% 0,3-1,1 aucdubin ve % 0,5 Agnuside), steroidler (progesterone, testosterone, 17- a-hydroxyprogesterone, androstenedione), vitaminler (folic acid, thiamine, pyridoxine, riboflavin, cholecalciferol, tocopherols, tocotrienols), tanen ve rezin içerir.

Adet öncesi sendromlar (PMS), adet zorlukları ve menopoz kadınlık tarihi kadar eski problemlerdir. Kadınlara bu konularda yardımcı olmak için çok çeşitli çareler araştırılmıştır. Şüphesizki doğal terapi yöntemleri bu alanda da yol göstermektedir.

Bu naturel terapilerden birisi özellikle göze çarpmaktadır: Hayıt meyvesi veya tohumu. Hayıt meyvesi veya kısaca hayıt her yaştaki kadın için ebedi bir bitkisel çaredir. M.Ö 450‘ de hayıt‘ tan ilk olarak bahseden tıbbın babası kabul edilen Hipokrat‘ tır (Hippocrates). O zamandan beri hayıt yüksek ateş, başağrısı, gazlanma ve idrar arttırma için ama en önemlisi günümüzde de devam eden şekliyle “kadın hastalıkları” için tavsiye edile gelmiştir. Adet öncesi gerginlik (PMT), genellikle östrojen (oestrogen) ve progesteron (progesterone) hormonları arasında dengesizliğe neden olur.

Progesteron‘ un göreceli noksanlığı; adet gecikmesi, göğüslerin hassasiyeti, sancı, kramp ve depresyon gibi semptomlardan sorumlu rahatsızlıklara yol açar. Hayıt bu semptomların giderilmesinde veya azaltılmasında etkili olabilmektedir. Hayıt meyvesi içerisindeki eterli uçucu yağların ve diğer sinerjetik bileşiklerin hipofiz bezi üzerinde pozitif etkileri vardır. Bilindiği gibi hipofiz bezi pekçok vücut hormonunun dengesinden sorumludur. Hayıt meyvesi, hipofiz bezini yumurtalıklardaki corpus luteum tarafından progesteron üretiminin artmasına yol açan belirli hormonları daha çok veya daha az üretmek için uyarır.

Hayıt meyvesi vücuttaki kadınlık hormonlarını doğal bir şekilde dengeleyerek işlev görür. Hayıt meyvesi, başkaca progesteron terapilerinin başarılı olamadığı durumlarda bile başarılı olabilmiştir. Hem de bazen sentetik hormon yerleştirme sonucu oluşan yan etkilerin hiçbirine neden olmaksızın. Hayıt meyvesinin adet öncesi gerginlik (PMT) semptomlarına faydası en az 2 hafta içinde kendini açıkça belli eder. Fakat, en iyi sonuç için hayıt meyvesi en az 3 ay süre ile alınmalıdır. Yapılan çalışmalarda daha uzun süreli olarak hayıt meyvesi alımının PMT‘ yi tamamen ortadan kaldırabileceği görülmüştür.

Hayıt meyvesi çok nazik bir bitki de olsa, etkisi inip çıkan bir piston gibidir. Sivri yerleri düzleştirir, çukur yerleri yükseltir. O adet periyodunuzu (menstural cycle); ister çok kısa olsun, isterse hiç olmasın, kanama zamanı çok uzun veya çok kısa olsun, kanamanız çok hafif veya ağır olsun herşeyi normale döndürmek için elinden geleni yapacaktır. O aynı zamanda hem afrodizyak (cinsel istek arttırıcı) hem de anti-afrodizyak özelliğe sahiptir. Yani cinsel isteğiniz çok fazla ise onu azaltacak, az ise yükseltecek ve normale döndürecektir. Menopoz hormonal iniş çıkışın sonunda büyük bir çukurdur. Hayıt meyvesi progesteron‘ daki dramatik inişi yavaşlatarak ve hormon seviyesindeki değişikliklere vücudu alıştırarak bu süreçte yardımcı olmaktadır.

Sıcak basması, vajina kuruluğu, baş dönmesi ve depresyon gibi menopoz semptomları hayıt meyvesi terapisine olumlu tepki vereceklerdir. Hormon dengesizliği kısırlığa da yol açabilmektedir. Bu nedenle hayıt meyvesi yumurtlama periyodunu düzenlemeye ve hamile kalma şansının artmasına yardımcı olabilir. Doğum kontrol hapına son verdikten sonra da, bedenin doğal dengesini yeniden kurabilmesinde çok yararlı olur. Hayıt meyvesinin, her ne kadar kullanım alanlarının çoğu bayanlar için olsa da erkeklerde depresyon ve buna bağlı cinsel iktidarsızlık durumlarında da kullanılılabilir. Erkeklerde testesteron, kadınlarda ise östrojen fazlalığının neden olduğu aşırı kıllanma ve sivilcelere (akne) karşı, hayıt meyvesi terapisi hormonları dengeleyerek yardımcı olabilir. Hayıt, 2400 yılı aşan kullanım süreci buyunca tamamen güvenli ve yan etkisiz olduğunu kanıtlamış bir bitkidir.

Dong Quai (Çin Melekotu); Çin, Kore ve Japonya‘ da yetişen aromatik bir bitkidir. Bu ülkelerde Ginseng‘ den sonra en ünlü ikinci bitkidir ve kadınlar için yapılan hemen hemen tüm bitkisel kombinasyonlarda yer alır. Adet görme düzensizliklerinden menopoz semptomlarına kadar tüm jinekolojik şikayetler için kullanılabilir. Kökleri vitamin A, E ve B12 içerir. İçerdiği 6 çeşit coumarin türevi anti-spasmodik etkilerinden dolayı çok değerlidir.

Bilindiği gibi anti-spasmodik maddeler menstural (adet) kramplarını hafifletmekte veya gidermektedir. Ayrıca Dong Quai‘ nin kökleri temel yağlar (ligustilide, butylphthalide), ferulic acid, ve çeşitli poli-sakkaritler içermektedir. Bu maddeler spazm giderici, kan pıhtılaşmasını azaltıcı ve çevresel kan damarlarını rahatlatıcı etkiye sahiptir. Araştırmalar Dong Quai‘ nin östrojen hormonu üzerinde dengeleyici etkisi olduğunu da göstermiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi Dong Quai, hayıt meyvesinin sinerjetik etkisini arttırmak ve standardize etmek amacıyla Hayıt Meyvesi‘ ne ilave edilmiştir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp