Gut Hastalığı Ve Hipertansiyon

Gut Hastalığı Ve Hipertansiyon : Bilindiği gibi gut hastalığı, en çok ayak başparmağında olmak üzere, eklemlerde şişme, ağrı ve kızarıklık ile seyreden bir hastalıktır. Kanda ürik asit denilen bir maddenin yükselmesi, gut hastalığına neden olur. Yüksek tansiyon hastalarında ürik asit yükselmesi ve gut atakları sık gözlenebilir.Bu konuda dikkatli olunmalıdır. Özellikleri maddeler halinde aşağıda yazılmıştır:
 
• Gut hastalığı kilolu, çok alkol alan, kuruyemiş ve et tüketen hipertansiyon hastalarında daha sık görülür.
 
• Hipertansiyonda görülen ürik asit yüksekliği ile kalp hastalıkları arasında yakın ilişki olduğunu ileri süren görüşler vardır, ancak ispatlanmamıştır.
 
• Ürik asit yüksekliğini ve gut ataklarını idrar söktürü- cüler arttırabilirler. Bu nedenle idrar söktürücü ilaç alan hastaların ürik asit düzeylerinin belli aralıklarla kontrol edilmesi gerekmektedir. Ancak gut hastalığı olanlara idrar söktürücü ilaçlar verilemez diye bir kural mevcut değildir. Ürik asit düzeyini düşüren ilaçlar ile birlikte idrar söktürücü ilaçlar kullanılabilir.
 
• Beta blokör grubu ilaçların da hafif bir şekilde ürik asidi yükseltme yan etkileri vardır, ancak ihmal edilecek düzeydedir.
 
• Düşük doz aspirin tedavisi gut atağını ortaya çıkarabilir. Geçmişinde gut öyküsü olan hastalara zorunlu olmadıkça aspirin verilmemelidir.

Hipertansiyon tanısı almış bireylerin eğer kan basıncı değerleri belirli bir süre yaşam tarzı değişikliği uygulamaları ile istenilen değerlere gerilemiyorsa bu kişilerin antihipertansif ilaçlarla tedavi edilmeleri gerekir. Yaşam tarzı değişikliği uygulamaları için hastaya verilecek süre hastanın toplam kap-damar hastalığı riskine, kan basıncı değerine ve eşlik eden hastalık mevcudiyetine göre değişmektedir. Örneğin şeker, böbrek yetersizliği, geçirilmiş inme, kalp-damar hastalığı gibi süreğen rahatsızlıkları olan çok yüksek riskli hastalarda hipertansiyon, organların işlev ve fonksiyonlarına daha fazla zarar verdiği için yaşam tarzı değişiklikleri ile beraber ilaç tedavisine hemen başlanmalıdır. Çok yüksek risk grubunda olan hastalarda sadece yaşam tarzı değişiklikleri denenerek zaman kaybı yapılmamalıdır.

Hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların temel yararları doğrudan kan basıncının düşürülmesine bağlıdır. Kullanılan ilaç gruplarının birbirine üstünlüğü söz konusu değildir. Beş ana grup olan tansiyon ilaçları gerek tek başlarına gerekse birbirleri ile kombine edilerek kullanılabilirler. Burada önemli olan seçilecek ilacın ve dozun hastanın kan basıncı değerlerini istenilen değerlere geriletmesi ve hastanın ilacı iyi tolere edebilmesidir. Çoğu hastada bu koşulları sağlayan ilaç, o hasta için en iyi ilaçtır. Ancak hastanın eşlik eden durum ve hastalıklarına göre belli gruplarda (örneğin genç veya yaşlı, siyahi ırk, gebelik, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, astım vs. bulunması) bazı ilaç sınıfları ön planda tercih edilebilir.

Anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörleri

Bu grup ilaçlar, anjiyotensin I’ in anjiyotensin II’ ye dönüşümünü sağlayan enzimi bloke ederek güçlü bir damar büzücü ve böbrekten su ve tuz tutulmasını sağlayan anjiyotensin II’ nin oluş‏umunu engelleyerek etki ederler. Yapılan çalışmalarda kalp-damar hastalığı yönünden yüksek riskli hastalarda ACE inhibitörlerinin ölüm, kalp krizi ve inmeyi belirgin derecede azaltarak sağkalımı arttırdığı gösterilmiştir.

Yan etkileri

Kuru öksürük (%5-15), tat değişikliği, baş dönmesi, cilt reaksiyonları, alerjik reaksiyonlar ve yorgunluk.

Kullanılmaması gereken durumlar: Gebelik, kanda potasyum yüksekliği, iki taraflı böbrek damarı tıkanıklığı.

Anjiyotensin reseptör blokörleri

Bu ilaçlar Anjiyotensin II’ nin kendine özgü reseptörlerine bağlanmasını engellerler. Hastaların tarafından en iyi tolere edilebilen ilaç grubudur. Kuru öksürük nadir görülür.

Yan etkileri: Baş dönmesi ve alerjik reaksiyonlar.

Kullanılmaması gereken durumlar: Gebelik, kanda potasyum yüksekliği, iki taraflı böbrek damarı tıkanıklığı.

Kalsiyum kanal blokörleri: Fenilalkilaminler, benzodiazepinler ve dihidropiridinler olmak üzere üç ana grupta incelenen kalsiyum kanal blokörleri, damar kasını gevşetip damar direncini ve kan basıncını düşürürler. Yaygın olarak kullanılan dihidropiridin grubudur. Hemen her yaş grubunda etkin olmalarına karşın, yaşlılarda daha sık kullanılan ilaçlardır.

Yan etkileri: Yüzde kızarma, ateş basması, ayak bileği ödemi, dişeti kalınlaşması ve kalp atımının yavaşlaması (dihidropiridin dışı kalsiyum kanal blokörleri ile).

Kullanılmaması gereken durumlar: Dihidropiridin grubu için kesin kullanılmaması gereken durum yoktur. Dihidropiridin dışı kalsiyum kanal blokörleri için kalp yetersizliği, AV blok denilen kalpte ileri derecede iletim anormallikleri olması.

Diüretikler (idrar söktürücüler): Etkilerini genel olarak böbrekten sodyum ve klor emilimini engelleyerek gösterirler. Bu sayede vücuttan tuz ve su atılımını arttırırlar. Bunun dışında, damar direncini azalttıkları da öne sürülmektedir. Hipertansiyon tedavisinde kullanılan başlıca üç tip diüretik sınıfı vardır: Tiazidler ve türevleri, kıvrım diüretikleri ve potasyum tutucu diüretikler.

Yan etkileri: Tiazid grubu ve kıvrım diüretikleri ile; kanda sodyum ve potasyum düşüklüğü, kan şekeri ve kolesterol seviyelerini arttırıcı etki, ürik asit yüksekliği, kalsiyum yüksekliği, cinsel isteksizlik, iç kulağa toksik etki (kıvrım diüretikleri), metabolik alkaloz (kıvrım diüretikleri), potasyum tutucu diüretikler ile; kanda potasyum yüksekliği, meme dokusunda büyüme ve tüm diüretikler için; halsizlik.

Kullanılmaması gereken durumlar: Gut hastalığı, gebelik (tiazid grubu için), böbrek yetersizliği, potasyum yüksekliği (potasyum tutucu diüretikler).

Beta blokörler: Vücuttaki beta-adrenerjik reseptörleri bloke ederler ve damar direncini düşürerek etki gösterirler. Ayrıca, kalp kasılma gücü ve sayısını azaltarak kalp debisini azalt‎ırlar. Böbrekten damar büzücü, tuz ve su toplayıcı hormonların salınımını azaltırlar. Özellikle genç yaş hipertansiyonlu ve kalp hızı yüksek hastalarda tercih edilirler. Koroner kalp hastalığı ve kalp yetersizliği eşlik eden hastalarda da tercih edilen ilaç grubudur. Prostat büyümesi saptanmış yaşlı erkek hastalarda kullanıldıklarında idrar yapma zorluğunu arttırabilirler.

Yan etkileri: Kalp atımlarının yavaşlaması, mide-barsak yakınmaları, uyku sorunu, kabus görme, depresyon, uzuv damarlarında büzülme, hava yolu spazmı, prostat şikayetlerinde artış, ürik asit yüksekliği, kan şekeri ve kolesterol seviyelerini arttırıcı etki ve cinsel isteksizlik.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp