Eşler Arası Uyum Ve Sevginin Tedavide Önemi
Eşler Arası Uyum Ve Sevginin Tedavide Önemi :
Üstelik sorun, erken boşalma, ereksiyon sorunları, vajinismus gibi tedavisi mümkün olan bir sıkıntı değilse ve sorunun adı ten uyumu ise çiftleri zorlu günler bekliyor demektir.
Her iki durumda da belirtiler;
*Korku,
*Kaygı bozukluğu,
*Eşin kendisine dokunmasına tepki,
*Eşe dokunmak istememek,
*Erkekte güvensizlik duygusu,
*Kadında isteksizlik,
*Uyku halinde bile diğer eşin dokunmasına içgüdüsel tepki.
Tenlerin kimyası var mı?
Neden bazı eşler birbirine dokunmadan duramazken, bazıları dokunmamak için köşe bucak kaçarlar? Neden bazı çiftler, eşleri olmadan tek başına uyuyamazken, bazıları aynı evin içinde ayrı yerlerde uyurlar? Bu soruların tek bir yanıtı var; tenlerdeki uyum ve uyumsuzluk.
Bilim insanları beynimizin kimyasına bağlı olarak, vücudumuzun da ve dolayısıyla tenimizin de kimyasının olduğunu ifade ediyorlar. Çiftlerin tenlerinin uyumu da bu şekilde gerçekleşiyor. Benzer hormonlar salgılanıyorsa, eşler arasındaki libido yani cinsel enerji yüksek oluyor.
Tedavisi var mı?
Salt ten uyumsuzluğundan kaynaklı sorunların çözümü imkansız gibi görünüyor. Eğer sorun, gerçekten ilk gece korkusundan ya da çiftin henüz birbirine alışamamasından kaynaklı ise, uzman yardımı ile var olan sorun çözülüyor.
Vajinismus sorunu, bu sorunu yaşamayan insanlar tarafından inanılmaz ya da acıklı olarak algılanmaktadır. Fakat bu sorunu yaşayan çiftlerin büyük çoğunluğu birbirlerine dokunma, sevişme ve orgazmla ilgili hiçbir sorun yaşamazlar; birbirlerine sevgi ve saygıları tamdır ve evliliklerindeki tek sorunun vajinismus olduğunu belirtirler. Cinsel birleşmeyi yaşayabilen çiftlerde de orgazm sorunları, ereksiyon sorunları, erken boşalma gibi pek çok cinsel işlev bozukluğunun yanında iletişim, sevgi ve saygı sorunlarının yaşandığı bilinmektedir ki bunların tedavileri daha uzun zaman almaktadır.
Ten uyumunun önemi
Evliliğin temelini sevgi, güven, sadakat, sağlıklı iletişim gibi dinamikler oluşturmasına karşın, eşler arasındaki birlikteliği güçlü kılan çok önemli bir faktör daha var, o da cinsellikte ten uyumu.Evlilik ve Aile Danışmanı İlkim Öz, ten uyumunun önemini anlatıyor. Çiftlerin sevgisi, aralarındaki iletişimin sağlıklı olması ya da güven duygusu ne kadar sağlam olursa olsun, eğer cinsel hayatlarından sıkıntı varsa, o evliliğin uzun ömürlü ya da mutluluk çerçevesinde sürebilmesi zorlaşıyor.Üstelik sorun, erken boşalma, ereksiyon sorunları, vajinismus gibi tedavisi mümkün olan bir sıkıntı değilse ve sorunun adı ten uyumu ise çiftleri zorlu günler bekliyor demektir.
CİNSEL HAYATIN MUTLU EVLİLİKLERE KATKISI
Yüreklerde sonsuz sevgi ile başlayan evliliklerde, eşlerin cinsel yaşamlarının ne kadar duyurucu olup olmadığı son derece önemli. Bazı araştırma sonuçlarına göre, yüzde 70, bazılarına göre ise yüzde 80 gibi ciddi oranlara varan, çiftlerin cinsel hayatlarının evliliğe yansıması, hiç kuşkusuz olağanüstü bir önem taşıyor.Ten uyumsuzluğu “İlk Gece Korkusu” ile karıştırılıyor
Bazı rahatsızlıklar, semptomları nedeniyle başka rahatsızlıklarla karıştırılabiliyor çoğu zaman. Panik atağın, kalp krizi ile beyindeki urların migren ile karıştırılması gibi. Başta hekim için ayırdı zorlayıcı olsa da, kısa sürede gerçek tanı konuluyor. Ten uyumsuzluğunda da durum böyledir. Ten uyumsuzluğu ilk bakışta, “ilk gece korkusu” sanılabiliyor.Her iki durumda da belirtiler;
*Korku,
*Kaygı bozukluğu,
*Eşin kendisine dokunmasına tepki,
*Eşe dokunmak istememek,
*Erkekte güvensizlik duygusu,
*Kadında isteksizlik,
*Uyku halinde bile diğer eşin dokunmasına içgüdüsel tepki.
Tenlerin kimyası var mı?
Neden bazı eşler birbirine dokunmadan duramazken, bazıları dokunmamak için köşe bucak kaçarlar? Neden bazı çiftler, eşleri olmadan tek başına uyuyamazken, bazıları aynı evin içinde ayrı yerlerde uyurlar? Bu soruların tek bir yanıtı var; tenlerdeki uyum ve uyumsuzluk.
Bilim insanları beynimizin kimyasına bağlı olarak, vücudumuzun da ve dolayısıyla tenimizin de kimyasının olduğunu ifade ediyorlar. Çiftlerin tenlerinin uyumu da bu şekilde gerçekleşiyor. Benzer hormonlar salgılanıyorsa, eşler arasındaki libido yani cinsel enerji yüksek oluyor.
Tedavisi var mı?
Salt ten uyumsuzluğundan kaynaklı sorunların çözümü imkansız gibi görünüyor. Eğer sorun, gerçekten ilk gece korkusundan ya da çiftin henüz birbirine alışamamasından kaynaklı ise, uzman yardımı ile var olan sorun çözülüyor.
Vajinismus sorunu, bu sorunu yaşamayan insanlar tarafından inanılmaz ya da acıklı olarak algılanmaktadır. Fakat bu sorunu yaşayan çiftlerin büyük çoğunluğu birbirlerine dokunma, sevişme ve orgazmla ilgili hiçbir sorun yaşamazlar; birbirlerine sevgi ve saygıları tamdır ve evliliklerindeki tek sorunun vajinismus olduğunu belirtirler. Cinsel birleşmeyi yaşayabilen çiftlerde de orgazm sorunları, ereksiyon sorunları, erken boşalma gibi pek çok cinsel işlev bozukluğunun yanında iletişim, sevgi ve saygı sorunlarının yaşandığı bilinmektedir ki bunların tedavileri daha uzun zaman almaktadır.
Vajinismus sorunu yaşayan çiftler ise, bu sorun ortadan kalktıktan sonra uyumlu olan birlikteliklerini cinsel terapide edindikleri deneyim ve cinsel yaşamla ilgili öğrendikleri bilgi ve kazanmalarla daha da zenginleştirerek hayatlarına devam etmektedirler.İlişkilerde karşımıza çıkan sorunlara nasıl karşılık verdiğimiz, mücadele stratejilerimiz önemlidir. Bir sorunla karşılaştığımızda birlikteliklerde iki yol vardır: ya bu sorunun farkında olarak, sabırla, sevginin gücüne inanarak mücadele yolları aramak ya da kendimizi veya karşımızda- kini suçlamak, saldırmak ve sorunu çıkmaza sokmak. Seçim sizindir.Tedavide küçük bir azınlık vardır ki bu grupta sabırsız ve anlayışsız erkekler yer alır.
Bu çiftler iletişimle ilgili sorun yaşarlar, sadece bu konuda değil başka konularda da sorunları vardır. O sorunların kaynağını vajinismusa bağlarlar ki çoğunlukla durum böyle değildir.Kadın bu sorun yüzünden hep kendini suçladığı için vermesi gereken tepkileri veremez. Eşinin onu aşağılamasına ve ezmesine göz yumar, hatta haklı bulur. Bu durum ise vaji- nismusu içinden çıkılamaz bir hale getirip, bir kısır döngüye dönüştürür. Bu çiftlerde tedaviden sonuç almak diğer çiftlere oranla daha zor ve uzundur. Ailede şiddet, madde kullanımı ya da aşağılama gibi kişilik haklarına saldırı varsa, bu çiftlerde de tedavi çıkmaza girebilir. Hatta şiddet ve alkol kullanımı ya da aldatma gibi sorunlar varken tedaviye hiç başlanmaması önerilir.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
