Enfekte Kişide Genelde Bazı Reaksiyonlar Görülür

Enfekte Kişide Genelde Bazı Reaksiyonlar Görülür : ♦Reddetme "Bu doğru olamaz"

♦Pazarlık etme "Bundan kurtulursam eğer, ben de.......

"Boyun eğme ve depresyon "Çaresizim...." Kabullenme "Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım

"Şok: Zihin karışıklığı ve şaşkınlık halidir. Bazen cesaretle tepki verebilecekleri gibi, duygusal kontrollerini de yitirebilirler. Bu dönemde kriz durumu da yaşanabileceği gibi inkar ve güçsüzlük hissi de sık görülen bir durumdur. Şokta çoğu kere hissizlik, sessizlik, dalgınlık, umutsuzluk, inkar, acı, ölüm hissi, yaşamsal fonksiyonların kaybedileceği duygusu, yaşama veya çevreye karşı duyulan öfke, duygusal dengesizlik, sevilen kişililer için duyulan kaygı, çevreye karşı güvensizlik duyguları yaşanabilir.

♦ Stres: Enfekte olmaktan kaygı duyan herkesde ortaya çıkabilir. Stres, karar verme yetisini ve algılamayı azaltır. Ayrıca yoğun stres kişinin sağlığına gösterdiği ilgi ve bakım konusundaki isteğini azaltabilir. Test yaptırmak ise başlıca bir stres kaynağıdır. Test öncesi ve sonucun beklendiği dönemler kişiyi hayli huzursuz eden süreçlerdir. Kişinin endişeli görünmemesi bazen psikolojik bir reddin dışavurumu olabilir. Ayrıca kişilerde kararsızlık, göğüste daralma, nefes darlığı, başağrısı, çarpıntı, hipokondriak saplantılar gibi anksiyete belirtilerine de rastlanabilir. Danışman burada direkt üzüntü kaynağı ile ilgilenir ve tıbbi bakımın yanı sıra duygusal ve manevi desteklerin kaynaklarını da araştırır. Danışmanın, anksiyeteyi beklenen bir yanıt olarak kabul etmesi, duygusal destek ve ilgi önermesi kişinin yaşadığı anksiyeteyi azaltacağı gibi düşünme ve karar verme yetisinin tekrar kazanılabilmesine yardımcı olabilir.

♦ Öfke: Sık hissedilen bir duygudur ve uzun süre devam edebilir. Bu durum çevre tarafından bazen nankörlük şeklinde algılanabilir. Kişi hastalığı kendine bulaştırdığı düşüncesi ile topluma veya tedbirsizliği için kendine karşı öfke duyabilir. Günah ve yanlış davranışları sebebi ile cezalandırılıyor olma duygusu gelişebilir. Ayrıca oluşan çaresizlik ve değersizlik durumu intihar düşüncelerinin oluşmasına neden olabilir. İntihar tehdidini değerlendirmek çoğu zaman bir danışman için mümkün olmaz. Fakat intihar tehdidinden şüphelenen danışmanın konuyu ciddiye alması ve başvuranı psikiyatriste yönlendirmesi şarttır. Kişininkendine karşı duyduğu öfke ve suçluluk duygusu öz saygısını kemirecektir. Öz saygının kaybedilmeye başlaması depresyon durumunun derinleşmesine neden olur.

♦ İnkar: Sağlıkla ilgili hoş olmayan veya dayanılması güç haberlere karşı duyulan yaygın ve normal bir reaksiyondur. İnkar, eğer ayakta kalmayı sağlayan bir motivasyon şeklinde ise yararlı da olabilir. Fakat bu durum tıbbi ve danışmanlık yardımını reddetme şeklinde bir sonuca gidiyorsa ki genelde böyle sonuçlanma olasılığı yüksektir; zararlı olacağı açıktır.

♦ Hastalık Korkusu: HIV/AlDS'in etkilerinin yanısıra, hastalık hakkındaki bilinmezliklerden de kaynaklanabilir. Bazı kültürlerde de kişiler "korkudan korkarlar" ve korkuyu bir güçsüzlük belirtisi olarak görürler. Bu durum danışmanlık hizmetine karşı tepki oluşumuna yol açabilir. Bu nedenle sebeplerinin araştırılması gerekir. Korku bir yere kadar sağlıklı bir reaksiyondur. Zira davranış değişikliğini sağlayabilir ve motive edebilir. Kişilerde terk edilme korkusu da gelişebileceği gibi kişi tüm sosyal ilişkilerinden kendini soyutlayarak da reaksiyon verebilir. İçe kapanabilir. Aslında bunun kökeninde terk edilme duygusu yatmaktadır. "Herkes beni terk edecek, bende böylelikle onlardan uzaklaşabilmiş olacağım" gibi savunular geliştirebilir.

♦ Kayıp: Hastaların çoğunluğu derin bir kaybetme duygusu ile karşılaşırlar. Gelecek için umutlarını yitirirler. Bu durum depresyon belirtilerini arttıran bir durumdur.Herkes bu reaksiyonları göstermese de, çoğu kişi bir dereceye kadar gösterecektir. Danışman bu durumlarla karşılaştığında, kişilerin duygularını dışa vurmalarına izin verir. Sürekli destekleyici bir sistem kurarak inkarı körüklemeden etkili bir iletişim yolu bulmaya çalışır.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp