Enfeksiyonsuz İçkulak İltihapları

Enfeksiyonsuz İçkulak İltihapları : İçkulak değişikliklerinin enfeksiyona bağlı olmayan, başka yapıdaki hastalık süreçlerinden kaynaklanan, yavaş gidişli biçimleri de vardır. Yaralanma ya da zehirlenmelere bağlı, doku yıkımıyla seyreden içkulak iltihaplan bu gruptandır. Zehirlenme etkenleri de dış ya da vücut içi olarak iki bölümde incelenir. Dış zehirlenme etkenlerinin en önemlisi, yüksek dozda uzun süre alman ilaçlardır; bu ilaçlar içkulağa ağır zarar verebilir. Özellikle kinin, streptomisin, eritromisin ve bazı idrar söktürücüler bu açıdan önemlidir. Alkol ve tütün alışkanlıkları da içkulağa zarar verir.

Aynı şekilde kurşun, benzol gibi zehirli maddelerle uzun süre birlikte bulunmanın da zararları olabilir; bazı saç boyaları da içkulakta ağır yıkım yapabilir. Vücut içinden kaynaklanan zehirlenmeler şeker hastalığı, böbrek iltihabı, ürik asit yüksekliği, karaciğer iltihabı gibi hastalıkların gidişi sırasında gözlenir. Yaralanma etkenleri ise şiddetli ve uzun süreli seslerdir. Büyük bir patlama gibi tek ve çok şiddetli bir ses de içkulağa zarar verebilir. Ayrıca bazı meslekler (makinistlik, demiryolculuk, demircilik, pilotluk, telefon santral memurluğu vb) dayanılabilir şiddette, ama sürekli gürültü etkisi sonucunda hastalığa neden olabilir. Gençlerin diskoteklerde ya da kulaklıklarla dinledikleri çok yüksek sesli müzik de bir ses yaralanması kaynağı olabilir. Enfeksiyona bağlı olmayan başka bir içkulak iltihabı biçimi de yaşlılarda yaygın olarak görülen doku gerilemesine bağlı (atrofık) içkulak iltihabıdır. Yaşlanmaya bağlı olarak değişik organlardaki doku gerilemesi (atrofı) süreci, içkulağın duyusal dokularında da görülebilir ve yaşlanma sağırlığına yol açabilir. Ama yaşa bağlı olduğundan olağan kabul edilebilen bu tür dışında yaşlılıkta başka doku gerilemesi biçimleri de görülebilir; bunlar yüksek tansiyon, damar sertliği gibi hastalıklardan kaynaklanır.

Bütün doku yıkımı ve gerilemesi biçimleri yavaş gelişir; özellikle ani sesler ve şiddetli gürültüler, işitmede giderek artan bir azalmaya yol açar. İlaç tedavisi kökten çözümleyici değildir; özellikle belirtilere yönelik olarak uygulanır ve en azından hastalığın ilerlemesini durdurmaya yöneliktir. Klinik tabloda özellikle tiz sesler için iki yanlı, ilerleyici bir işitme azalması ön plandadır. Bazen uğultu (aku- feni), denge bozukluklan ve baş dönmesi de görülebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp