Egzama Hastalığı Genel

Egzama Hastalığı Genel :

Kronik kaşıntılı, iltihaplı deri. Deri çok kuru, kızarık ve pulludur.

Kaşıma ve ovuşturma derinin daha koyu renk almasına, sertleşip kalınlaşmasına ve derin çizgiler oluşmasına neden olur; en çok bileklerin ön tarafında, dirseklerde ve diz arkalarında görülür.

Kişide veya ailesinde daha önce allerji görülmüştür.

Egzama (atopik dermatif) toplumun yüzde ikisi ila yedisini etkileyen yaygın bir durumdur. Güncel araştırmalar egzamanın, en azından kısmen, aniden ortaya çıkan allerjik bir hastalık olduğunu göstermektedir.

Çünkü: Hastaların yüzde sekseninde serum IgE (allerjik bir antikor) düzeyi yükselmiştir

Tüm egzama hastalarının allerji testleri pozitif çıkar

Egzama hastalarının üçte ikisinin aile geçmişinde egzama vardır

Egzama hastalarının çoğunda zamanla saman nezlesi ve/veya astım oluşur

Egzama hastalarının çoğunun diyetlerinden genel besin alerjenleri çıkarıldığında düzelme görülür.

Egzama deride fizyolojik ve anatomik anormalliklerle de kendini gösterir. Anormalliğin tipine bağlı olarak her hastada egzama farklı biçimde kendini gösterir. Başlıca anormallikler şunladır:

  • Artan kaşıntı
  • Kuru, kalınlaşmış ve su tutma kapasitesi azalmış deri
  • Ovuşturma ve kaşıma sonucu derinin kalınlaşması
  • Deride bakterilerin, özellikle stafilokok
  • (Staphylococcus aureus) türü bakterilerin aşırı çoğalma eğilimi

Fizyolojik anormallikler ağırlıklı olarak bağışıklık sisteminde başlar. Örneğin, mast hücreleri olarak bilinen özel akyuvarlar egzamalı hastanın derisinde anormalleşir ve egzaması olmayanlara oranla daha fazla histamin ve diğer allerjik bileşikler salgılar. Histamin ve diğer allerjik bileşikler egzamanın iltihaplanmasına ve kaşınmasına neden olur.

Bağışıklık sistemindeki bir diğer önemli anormallik fagositoz yani bakteri öldürme yeteneğindeki aksamadır. Bu aksama, bakterileri ve yabancı maddeleri yok eden önemli bir bağışıklık mekanizması olan alternatif kompleman yolu (alternate complement pathway. kısaca ACP) ile ilgilidir. İlginç şekilde, dulavratotu kökünün (Arctium lappa) ve karahindiba kökünün (Taraxacum officinale) çok eski zamanlardan beri kullanımı bilimsel açıdan bir ölçüde geçerlilik taşır; çünkü bu bitkilerdeki ana polisakkarit (inulin) ACP'yi harekete geçirir. Bu mekanizmanın harekete geçmesiyle bakteri öldürme yeteneği yeniden kazanılır.

Bağışıklık sistemindeki bu aksaklıklar, egzama hastalarının yüzde doksanının deri florasın da Staphylococcus aureus bakterilerinin egeSmen olması ve kaşıntıyla birleşince, stafilokoK enfeksiyonlarına duyarlılık artar ve derinin şiddetli enfeksiyonu için zemin hazırlar. Egzama hastalarında derinin diğer enfeksiyonlara duyarlılığını artıran başka bağışıklık aksaklıkları da görülür; uçuk {Herpes simplex) ve adi siğil virüslerinin neden olduğu enfeksiyonlar bunlar arasındadır.

Yorumlar

  • MUR** AYD**
    7 yıl önce
    eşim kronik ürtikeri vardı. bitkisel tedavi ile neredeyse sıfıra indi. 6 7 ay kullandık. aynı zamanda diz kapağı ayak ve el parmaklarının kenarında yarıklar ve yaralar oluyordu. şimdi ürtiker tekraar nüksetmeye başladı. kullandığımız bitkiler bize pahalı geldi. eşimin özellikle diz, dirsek parmaklarında yarılmalar oluyor. görünümü çok kötü. tavsiyenizi bekliyorum.
    • Şifalı Bitkilerim
      7 yıl önce
      Ürtiker, hassasiyet sonucu ortaya çıkan alerjik reaksiyonlar ile deride döküntüler ve kaşıntı ile kendini gösteren duruma tıpta verilen addır. Tedavide önerdiğimiz bitkisel ürünler bunlardır, incelemek için linki tıklayınız

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp