Böbrek Taşi Hastaliklarinda Beslenme

Böbrek Taşi Hastaliklarinda Beslenme : Genellikle böbreği taş yapan kişilerle yapmayanların beslenme tarzı arasında pek büyük bir fark yoktur. Asıl sorun, böbreği taş yapanların özellikle kalsiyum, arıtılmış karbonhidratlar ve tuz gibi yiyeceklere karşı tepkilerinin değişik olmasıdır. Beslenme yoluyla alman bu üç besinin miktarı artırılırsa, idrarla daha çok miktarda kalsiyum dışarı atılır ve böbrek taşı oluşumu riski çoğalır. Böbrek taşı oluşmasına yol açan belli- başlı etkenleri şöyle sıralayabiliriz:

• Arıtılmış karbonhidratlar. Sakaroz, yani bildiğimiz şeker kalsiyumun bağırsakta emilimini artırabilir. Bazı kimselerde idrardaki kalsiyum düzeyini de çoğalttığı görülmüştür. Laktoz (süt şekeri) de kalsiyum emilimini artırır. Emzirilmekte olan bebek için bunun yararı varsa da sonradan zararlı olabilir.

• Hayvansal protein. Etin metabolik parçalanması sonucunda meydana gelen ürünler arasında ürik asit ve ok- salik asit de vardır. Biraz önce de değindiğimiz gibi, bu iki asit böbrek taşı oluşumuyla ilgilidir. Her şeyi yiyen insanların idrarında kalsiyum, oksalik asit ve ürik asit yoğunluğu daha çoktur. Vejetaryenlerde ise bu maddeler daha düşük düzeydedir ve böbrek taşı çok daha azdır.

• Beslenme yoluyla alman kalsiyum.

Öyle görünüyor ki, bazı kimseler beslenme yoluyla aldıkları kalsiyum miktarı artınca duyarlılık gösteriyorlar. Beslenme yoluyla alman kalsiyum miktarının artması, idrarda kalsiyum yoğunluğunun artmasına yol açabilir. Dolayısıyla, beslenme yoluyla alman kalsiyum miktarını azaltmakta yarar vardır. Özellikle de süt ve süt ürünlerini azaltmalıdır. Ancak, bunun da sakıncaları vardır, çünkü ileride osteoporosis’e yol açabilir. Sütle birlikte çok miktarda kalsiyumlu asit giderici ilaçlar alanlarda kan kalsiyumu düzeyi yükselir ki, bu da böbrek taşlarının oluşmasına yol açabilir.

• D vitamini. Bu vitamin, mide-bağırsak yolunda kalsiyum emilimini artırdığı gibi, kemiklerden kalsiyumun salıverilmesini de hızlandırır. Öyle ki, bir yandan kandaki kalsiyum düzeyini yükseltirken, bir yandan da böbrek taşı oluşumunu kolaylaştırır. Hiç kimsenin yüksek dozda (günde 400 UB) D vitamini almaya gereksinimi yoktur. Ancak kendisinde D vitamini eksikliği bulunduğu kanıtlanan kişiler yüksek dozda D vitamini alabilirler. Bunun dışındakiler yeterince güneşe çıkmakla yetinmeli ve D vitamini almaktan sakınmalıdır.

• Tuz. Bazı kimselerde çok miktarda tuz yemek, idrar yoluyla çok miktarda kalsiyum kaybına neden olur. Tuzu azaltmak için pek çok neden vardır; bunlardan biri de, tuzun bazı kimselerde taş oluşumuna neden olmasıdır.

• Oksalik asit. Birçok sebzenin içinde oksalik asit vardır. Ayrıca, C vitamininde ve daha az olmak üzere proteinli yiyeceklerde de bulunur. Beslenme yoluyla aldığımız oksalat miktarını azaltırsak, idrarla dışarı atılan oksalatı, dolayısıyla taş oluşumu riskini de azaltmış oluruz. İçinde bol oksalik asit bulunan yiyeceklerin başında çay, kahve, çikolata, Amerikan fıstığı, ıspanak, pancar gelir. Oksalik asit metabolizması bir dereceye kadar B6 vitamini ve magnezyuma bağımlıdır.

• Alkol. Alkolün böbrek taşı oluşumunda payı olduğu sanılıyor. Ürik asit, kalsiyum ve fosfat atılımını artırdığı gibi, taş oluşumunu bir dereceye kadar önleyen B6 vitaminive magnezyum üzerinde olumsuz etkileri olduğu biliniyor.

• C vitamini. Bu vitamin oksalik aside metabolize olur. Yüksek dozda C vitamini almak idrarla dışarı atılan oksalik asit miktarını çoğaltarak böbrek taşı oluşumuna yol açabilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp