Beş element teorisi

Beş element teorisi :

Çinliler, maddelerin antagonistik hareketlerini gözlemişlerdir. Yani, iki zıt maddenin gücünü fark etmişler; bu iki farklı güce Yin ve Yang demişlerdir. Çin tıbbı, vücudun fizyolojik fonksiyonunu bu iki grupta toplar. Bunlar Yin ve Yang'ın savunma fonksiyonudur. Yang savunma fonksiyonları vücudun dış organlarının, Yin savunma fonksiyonları ise vücudun iç organlarının korunmasını üstlenmişlerdir. Uzakdoğu felsefesine göre doğada var olan her şey, beş elementi n değişimi ve hareketinden oluşur. Bunlar ATEŞ, TOPRAK, METAL, SU ve ODUN'dur. Beş element geleneksel Çin tıbbına göre vücuttaki fizyolojik ve patalojik değişikliklerin çevreyle ilişkisinin izahına dayanmaktadır. Beş element teorisini, "İnsan, yer ve göğün minyatürüdür" Çin atasözüyle açıklamak, sanırım yanlış olmasa gerek. Çünkü Çinliler tarihin başlangıcında doğa ile iç içe yaşamışlar ve olayları doğadan esinlenerek çözümleme yoluna gitmişlerdir. Beş element arasında, birbirlerini destekleme ve engelleme şeklinde bir ilişki vardır. Odun, ağaç özelliğinden dolayı büyüme ve gelişmeyi, canlılığı sembolize eder. Odun, ateşi oluşturur. Ateşten kül olup toprağa dönüşür Metal topraktadır. Vücudun yapı taşı olan mineraller topraktadır. Su ise, hayatı sembolize eder. Yani oduna can veren ve ateşi söndüren element sudur. Şimdi içerisinde bulunduğumuz odanın tavanını açarak yukarıdan bakarsak, yalnız odanın içerisindeki fertleri ve eşyayı görürüz Bir elektro mikroskopla binlerce defa büyüterek baktığımızda ise, sadece minerallerden başka ne görebiliriz ki? Bu mineralleri içeren ise, yapıtaşınız olan toprak değil mi? Bu gerçek Kur'an'da Hicr SOresi 26'ncl ayette yazıldığı gibi "And olsun ki, biz insanı balçıktan, biçimlendirilebilen kara topraktan yarattık" sözleriyle teyit edilmektedir. Bugün belirlenmiş i 12 element, insan, hayvan ve bitkilerin yapılarında mevcuttur. Bu elementler bütün canlılarda olmasına rağmen, bileşimlerindeki değişiklik farklı canlıları oluşturmaktadır. Beş elementin, aynı zamanda birbirlerini engelleme özelliği vardır. Odun, kökleri ile toprağa tutunarak onun kaymasına engel olur. Toprak, suyu emerek ona set oluşturur. Beş element arasındaki bu ilişkiye Çinliler ANA-OGUL ilişkisi derler. Tıpkı annenin, oğlunu beslemesi ve aynı zamanda onu aşırılılardan da koruması gibi. Çin tıbbında anatomik açıklamalar, Batı tıbbındakinden farklıdır. İnsan vücudu organ ve dokulardan oluşmuştur. Bunların sınıflandırılması ise, fizyolojik fonksiyonlara ve yaşamsal aktiviteye göredir. Çin tıbbında analomi, meridyenlere ve bu meridyenlerin birbirleriyle bağlantı noktalarına göre izah edilir. Bu organ/arın beş element özelliğine göre yerleşim/eri ise: Ateş olan organlar: İnce bağırsak, üçlü ısıtıcı, kalp, perikard. Toprak olan organlar: Mide, dalak, pankreas. Metalolan organlar: Kalınbağırsak, akciğer. Su olan organlar: Böbrek, mesane. Odun olan organlar: Safrakesesi, karaciğer. Zang ve Fu organlar birbirleriyle bağlantılı olarak çalışırlar. Örneğin, karaciğer ve dalak bir çifttir. Daha da ileri gidilirse, bir Zang-Fu organ, vücudun diğer parçalarının da düzenlenmesi fonksiyonunu üstlenmiştir. Deri, damarlar, teridon adını verdiğimiz bağ dokusu ve kemikler ... Bunlar, Çin tıbbında beş doku olarak adlandırılır. Yukarıda verdiğimiz örneği açacak olursak, tendonların fonksiyonlardaki düzenleme, karaciğer ve safra kesesi tarafından sağlanmaktadır. Beş duyu organımız olan ağız, burun, dil, göz ve kulaklarımızın fonksiyonları Zang-Fu organlar tarafından sağlanmaktadır. Örneğin, gözü kara ciğerle birleştirmek mümkündür. Çin tıbbına göre her meridyen, hem ismini aldığı organla hem de açıldığı organla ilişkilidir. Beş element teorisinde, organlar arasında fonksiyon bakımından ben zerlik söz konusudur. Karaciğer odun, kalb ateş ve akciğer metaldir. Bu üç organ arasında fonksiyonları düzenleyici bir bağlantı vardır. Ateş odunla oluşmaktadır. Kalbin fonksiyonunu karaciğer sağlar. Toplardamarlar vasıtasıyle karaciğere gelen kan burada depo edilir ve kalbe yük oluşturmadan gönderilir. Kalb yetmezliği olan kişilerde kan kalbe daha az yollandığı için, karaciğerde ve alt ekstrem itelerde toplanarak ataklarda önce ödeme, sonra karaciğerde yük iyice artarsa karında asit adını verdiğimiz sıvı toplanmasına sebep olur. Akciğer ise metal olup, karaciğerin fonksiyonunun baskısı altındadır. Hepimizin bildiği gibi kal b dolaşım sistemi, büyük dolaşım ve küçük dolaşım olarak ikiye ayrılır. Büyük dolaşım, kalbteki temiz kanın atardamarlarla vücudu beslemesidir. Kirlenen kan, toplardamarlarla önce karaciğerde depo edilir, oradan kalbe yollanır ve akciğerlerle temizlenir. Akciğerde solunum yetmezliği varsa, kal b akciğere yeteri kadar kan yollamak için uğraşır ve sonuçta büyüyerek kalb yetmezliği oluşur. Karaciğer de ise kalbe baskı oluşmaması için, kanın kalbe yöneltilmesi azaltılır ve yukarıda söylediğimiz gibi ayaklarda ödem adı verdiğimiz şişlikler ve karında asit oluşur. Amacımız sizlere tıp dersi vermek değil, bilgisayar çağın da ve ilmin her türlü soruya cevap verebilecek laboratuar araştırmaları etkisinde olduğu şu anda bile, akupunkturu bilimsel kabul etmeyenlere, basit olarak bu tıbbın felsefesinin, Batı tıbbının bilimselliğiyle eşdeğer olduğunun açıklamasıdır. Yukarıdaki Zang-Fu organlar arasındaki düzenli çalışmaya, Batı tıbbından başka örnek verecek olursak; su ve yiyecekler, önce sindirim sisteminde emilir, emilen gıda organlara taşınır, daha sonra dışarı atılır. İşte bu olay, basit olarak Zang-Fu organlar arasındaki harmoninin izahıdır. Organik entegrasyon, beş tane ZANG organ tarafından oluşturulur. Bu organlar Batı tıbbındaki dolaşım, sindirim, solunum, boşaltım ve endokrin fonksiyonları sağlayan organlardır. Bu beş sistem, fizyolojik aktiviteyi sağlar. Bu sistemin düzenlenmesini sağlayan Zang, organlar ise, kalb, böbrek, karaciğer, akciğer ve dalaktır. Vücuttaki solid organlar, yani içi dolu organlar Zang ve içi boş organlar Fu organlar olarak adlandırılır. Zang-Fu birlikte anılmaktadır. Akciğer, kalb, dalak, karaciğer ve böbrekler Zang organlar olup, aynı zamanda YİN karakterinde organlardır. Kalınbağırsak, incebağırsak, üçlü ısıtıcı meridyen, mide, safrakesesi ve mesane Fu organlar olup Y ANG karakterindedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp