Baygınlık Nedir

Baygınlık Nedir

Şok ve spazm için ilkyardım çantanızda bulundurmanız gereken en faydalı iki bitki Dr. Bach’ın Çiçek Terapisi ve homeopatik özü (Arnika 6X). İki bitki de sinir bozuklukları, kazalar, travmatik hasarlar ve şok durumlarında iyileşmeyi hızlandırırlar.
 
Beyne giden kanın kesilmesi bayılmaya ve bilinç kaybına neden olur. Bunun nedenleri duygusal şoka bağlı olarak kalp atışının zayıflaması, düşük kan basıncı, kan kaybı veya basit olarak çok uzun süre ayakta durmanın sonucu kanın ayaklara hücum etmesi olabilir. Solgunluk, terleme ve esneme bayılmanın tipik ön sinyalleridir.

Bayılma, diğer ismiyle senkop birçok neden bağlı olarak ortaya çıkabilir. Birden fazla durum da bayılmaya neden olabilir. Bazı özel durumlarda ise bayılmanın nedeni bulunamayabilir. Bayılma sıklıkla görülebilir. Genellikle ciddi olmamakla beraber bayılma sırasındaki düşmeden kaynaklanan yaralanmalardan endişelenilir.

Kan aracılığı ile beyine yeterli miktarda oksijen taşınmadığı zaman bayılma görülebilir. Bilinç kaybı veya "iç-geçme" birkaç dakika gibi kısa bir süre devam edebilir. Kan basıncındaki ani düşüş de bayılmaya neden olabilir.

Bazı anlarda kalp hızı ve kan damarları vücudun oksijen gereksinimlerine uygun olarak hızlı cevap veremeyebilir. Bu durum yaşlı insanlarda daha sık görülür.

Bayılma durumu;
- Ayağa hızlı kalkıldığında,
- Aşırı sıcak havada çalışma veya oyun oynandığında,
- Hızlı veya derin nefes alıp verildiğinde (hiperventilasyon),
- Üzülme durumunda, kan basıncını kontrol eden sinirler etkilenir.
- Yüksek tansiyon için ilaç alınıldığında görülebilir.
- Öksürme, idrar yapma ve gerinme beyine giden oksijen miktarını etkileyebilir ve bayılma nedeni olabilir.

Bu durumların herhangi birisinde bayılma görülür ise endişelenecek durum olma olasılığı azdır. Ancak, birden fazla durumda tekrarlanması durumunda hekime danışılması gerekmektedir.

Eğer, baş hareketleri ile birlikte bayılma görülürse boyun kemikleri beyine giden kan damarlarına baskı yapıyor demektir. Bu durumun yaşanmasında hekime danışılmalıdır. Kan şekeri düzeyindeki düşme de bayılma nedeni olabilir. Bu durum şeker hastalarının uzun dönem yemek yememesi ile gelişebilir.

Bazı reçetelenmiş ilaçlar bayılmaya neden olabilir. Eğer, kullandığınız ilaçlardan kaynaklanan bayılmadan şüpheleniliyorsa hekime danışılmalıdır. Alkol ve kokain de bayılmaya neden olabilir.

Bayılmanın ciddi nedenleri arasında sara nöbetleri, kalp sorunları ve beyine giden kan damarları ile ilgili sorunlar sayılabilir.

Baygınlık Tedavisi

Bayılma belirtilerini hissettiğimiz ilk anda, düşerek herhangi bir hasar almanızı önlemek için oturun veya uzanın. Ayaklarınızı başınızın üzerine kaldırın ve dizlerinizin arasından başınızı geçirip öne eğilin ya da bacaklarınızı sandalyenin üzerine dayayıp yerde uzanın.
 
■ Dilinizin üzerine bir damla Dr. Bach’ın terapi otunu koyun.
 
■ Bayılmaya meyilli olma durumundaönlemek için küçük bir şişe kâfur veya biberiye koklayın, sirkülasyonu desteklemenize yardım edecektir. Biberiye yağı
 
■ Bilinci geri kazanarak eski halinize dönebilmenize bir fincan hafif demlenmiş papatya çayı yardımcı olacaktır.KRAMPAni kas toplanması, oksijen eksikliği veya fazla terlemeye bağlı tuz oranınızın düşmesi sonucu oluşur. Zarar gören kasları kuvvetlice ovmak veya esnetmek genelde rahatlamanızı sağlar.
 
■ Hafif vakalarda bir fincan kestere, kantaron, takkeotu, ıhlamur veya papatyadan birini veya bu bitkilerin karışımını için.
 
■ Daha şiddetli vakalarda, bir fincan kaynamış gilaburu ve yams kökü veya 5 mİ karışımın tentürünü için.
 
■ Aromatik yağlarla masaj yapmanın da faydası olabilir; 25 mİ badem yağma 10’ar damla mercanköşk, ananas, lavanta yağı karıştırın ve hasarlı bölgeye gerektiği sürece uygulayın.
 
■ Geceleri sürekli oluşan bacak krampları için gilaburu demiyle bacaklarınızı yıkayın veya yatmadan önce gilaburu kremi sürün.

Bayılmak Orucu Bozarmı

Bayılmak, bir şeyi yemek, içmek ve cinsel ilişkide bulunmak demek olmadığı için bayılanın orucu bozulmaz. Oruçlu iken günün belli bir süresinde bayılan kimsenin orucu bozulmaz, ayılınca orucuna devam eder. Ancak hastalığı yüzünden bir ilâç alması, bir şey yiyip içmesi gerekirse orucunu bozar ve sonra -sıhhati avdet edince- bozduğu ve tutmadığı kadar orucu kazâ eder.
Âyetler ve hadîslere bakıldığında orucu bozan şeylerin "yemek, içmek ve cinsel ilişki"den ibaret olduğu görülmektedir. Bunların da unutarak değil, bilerek yapılmış olması orucu bozar. Unutmadan fakat kazarâ, istemeden boğazından içeriye bir şeyler giden kimsenin de orucunun bozulacağı konusunda görüş birliği yoktur. Yeme ve içmenin şekli bellidir, ilgili nasları (âyet ve hadîsleri) tabîi mânâ ve sınırları içinde ele alan ve değerlendiren âlimlere göre ancak normal deliklerden vücûdun içine giren şeyler yeme ve içme sayılır ve orucu bozar. Yaradan, deriden (emilme yoluyla), vücûda sokulan iğneden içeriye giren nesneler, yeme içme sayılamayacağı için orucu da bozmazlar. Yine bazı âlimlere göre lavman, içeriye gıda vermeyi değil, barsaklardakini dışarı çıkarmayı sağladığı için orucu bozmamaktadır.
Hasta ve yolcu olanların orucu tutmayıp başka zamanlarda kazâ etmelerine izin verildiğini biliyoruz. Hiçbir zaman oruç tutamayacak durumda olanlar, güçleri varsa, her oruca karşılık bir fakire, bir günlük yiyecek veya bedelini verirler. Buna da gücü yetmeyenlerin bir şey yapmaları gerekmez.
Belli zamanlarda enjeksiyon yoluyla insülin almaları gereken şeker hastaları gibi hastaların oruç tutmalarında tıp bakımından bir sakınca bulunmazsa, oruçlu iken iğnelerini yaptırabilirler, bu iğne orucu bozmaz.
Müctehidler bir konuda farklı hükümleri benimsemiş olurlarsa, âlim olmayan müslümanlar bu hükümlerden herhangi birini alıp uygulayabilirler, "belli bir müctehidinki alınacak ve daima buna bağlı kalınacak" diye bir kural yoktur. İhtiyaçlar ve zarûretler kolaylık kapılarını açar.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp