Baş-boyun Kanserlerinde Kombine Tedavi

Baş-boyun Kanserlerinde Kombine Tedavi : Kombine tedavinin amacı, nüks şansını azaltmak ve yaşam süresini uzatmaktır. En- dikasyonları tartışmalıdır. Kombine tedavinin komplikasyonları, tek tek tedavi şekillerine göre daha fazladır; fiyatı daha çok ve süresi daha uzundur; yanlış kullanılırsa hastanın kısa zamanda kaybedilmesi ile sonuçlanabi-lir. Boyun diseksiyonuna rağmen hastalığın kontrol edilemediği durumlar için kombine tedavi uygulanmalıdır. İleri primer tümörü (T3, T4) olan, büyük metastatik lenf nodu, múltiple metastatik lenf nodu, alt servikal bölgede metastatik lenf nodu olan, lenf no- dunda kapsül dışı yayılımı olan, karotid arterden subadventisiyel planda sıyrılan lenf nodu olan, mikroskobik veya gross tümör kalan, cilt tutulumu olan, kafa kaidesinde tutulum olan olgulara postoperatif radyoterapi ve/veya kemoterapi uygulanmalıdır.

Radyoterapi, ameliyat öncesi veya sonrası uygulanabilir. Ameliyat öncesi radyoterapi, doku oksijenasyonunun iyi olduğu tümörlerde radyoterapiye yanıtın daha iyi olacağı mantığına dayanır. Teorik olarak, tümörün perife- rik kısmı daha iyi oksijen aldığı için tümör yıkımı dıştan içe doğru olduğu, kitle küçülünce daha fonksiyonel diseksiyon yapılabileceği ileri sürülmüştür. Fikse kitleler mobil hale gelip cerrahi olarak çıkarılabilir. İleri primer tümör radyoterapi ile küçültülerek palyatif cerrahi uygulanabilir. Sonuç hiçbir zaman küratif olmaz. Preoperatif radyoterapi, daha sonra yapılacak cerrahi için problemler yaratır. Yara iyileşmesi gecikir; hastanede kalış süresi uzar; cilt nekrozu, karotid rüptürü ve farinks fistülü riski artar. Çalışmalar, preoperatif radyoterapi ile iyileşme oranının artmadığını, nüks oranının azalmadığını göstermiştir.Postoperatif radyoterapi ise mikroskobik hastalığı yok etme amacına yöneliktir.

N0 boyunda nüks şansını azaltır; boyun diseksiyo- nu yapılan tarafta nüks şansım azaltır; mak- roskobik hastalık cerrahi girişim ile uzaklaştırılıp mikroskobik hastalık için radyoterapi kullanılır, bu cerraha daha konservatif olma şansı verir; fakat, bu beklentilerin tümü teoriktir. Konservatif cerrahi ile postoperatif radyoterapinin yaşam şansını artırdığı gösterilememiştir. Radyoterapi, teorik olarak mikroskobik hastalığın % 90'ını yok edecektir; yani 100 hücreyi 10 a indirmek ile 108 hücreyi 107 ye indirmek aynı şeydir. Kombine tedavi ile hastanın yaşam süresinin uzadığı gösterilememiştir.İlk girişim, hastanın kanser problemini çözme şansı en yüksek olanıdır. Tek başına boyun diseksiyonu ile ameliyat öncesi veya sonrası radyoterapi karşılaştırıldığında boyunda nüks oranları ve yaşam süreleri ara-smda bir fark gösterilememiştir. Radyoterapi baş-boyun kanser tedavisinde belirtilen endi- kasyonlarda kullanılırsa faydalıdır.

İstatistiksel anlamda yaşam sürelerini uzatması beklenmemelidir.Kemoterapi ise, standart tedaviden önce indüksiyon amaçlı (neoadjuvart), radyoterapi ile birlikte ve standart tedaviden sonra (adju- van) olmak üzere üç şekilde uygulanır. Kemo- terapinin amaçları; primer tümör ve boyun metastazlarının gerilemesi ve lokal ve bölgesel tümörün daha iyi kontrolü, inoperable tümörün küçültülerek cerrahi ile çıkarılabilir duruma getirilmesi ve kemoterapiye yamt verenler için daha konservatif cerrahi uygulanabilmesi ile mikrometastazları ortadan kaldırarak uzak metastaz riskini azaltmasıdır. Kemoterapiye iyi yanıt veren tümörler radyoterapiye de iyi yanıt verme eğilimindedir.Kemoterapiye tümörün yanıtı değişkenlik gösterir; tam yanıt (tümörün tamamen ortadan kaybolması) verenlerle parsiyel (%50 den fazla yanıt) yanıt verenler, kemoterapiye yanıt vermeyenlere göre daha iyi prognoza sahiptir.

Kemoterapiye yanıt verenlerde de yanıt süresi kısadır; kemoterapötik ilaçlara karşı direnç çabuk gelişir; bu nedenle ikinci kez kemoterapi alan bir hastanın ilk kez verdiği olumlu yanıtı tekrar vermesi beklenemez. Kemoterapi ile hastanın tümörden tamamen kurtulması beklenemez. Tümörün kemoterapiye yanıtı düzenli olarak dıştan içe doğru değildir; bu nedenle "downstaging" söz konusu değildir. Kemoterapi öncesindeki cerrahi sınırlar, kemoterapiye olumlu yanıt alınsa biledeğiştirilmemeli, cerrahi plan tümörün eski boyutlarına göre uygulanmalıdır. İndüksiyon kemoterapisi programları standart tedavi şemasını geciktirir; ilaca rezistan tümör klonla- rımn büyümesi hızlanır. Kemoterapiye tam yanıt veren hastalar cerrahi tedaviyi reddetme eğilimindedir. Kemoterapinin yaşam süresini uzattığı gösterilememiştir. Kemoterapi bazen komplikasyonlar nedeniyle hastanın ölüm nedenini değiştirebilmektedir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp