Bademcik İltihapları Ve Ameliyatı

Bademcik İltihapları ve Ameliyatı:B eta Nedir: Streptokok olarak adlandırılan bir bakteri çeşididir (AGBHS). Boğaz enfeksiyonları dışında başka hastalıklardan da sorumludur, bunların başında nefrit gibi bazı böbrek hastalıkları ve romatizmal kalp hastalıkları gelmektedir.

Özellikle kış aylarında kreş, okul veya kışla gibi toplu olarak yaşanan yerlerde kişiden kişiye bulaşarak salgın halinde enfeksiyonlara neden olmaktadırlar.

BOĞAZ KÜLTÜRÜ NEDİR ? BOĞAZ KÜLTÜRÜ ALINMASININ BİZE SAĞLADIĞI FAYDALAR NELERDİR ?

Boğaz kültürü hangi mikropla karşı karşıya olduğumuzu, hangi antibiyotiği kullanacağımızı ve hastalığın seyri esnasında ortaya çıkabilecek olası problemler ile nasıl baş edeceğimizi planlama şansı verir

BOĞAZ ENFEKSİYONUNDAN SORUMLU OLAN MİKROBUN VİRÜS VEYA BAKTERİ OLMASININ PRATİK AÇIDAN BİR ANLAMI VAR MIDIR ?

Şüphesiz bir anlamı vardır. Genellikle insanlarımız ne zaman boğazlarında bir yakınma olsa ( boğaz ağrısı, boğazda gıcıklanma, kızarıklık, ateş, kırgınlık vs. ) kendi kendilerine hemen antibiyotik kullanmaya başlarlar. Bu son derece yanlış olan bir uygulamadır, daha önce de ifade ettiğimiz gibi iltihaplanmaların çoğundan virüsler sorumludur ve antibiyotik tedavisine cevap vermeleri mümkün değildir.

BAKTERİLERİN NEDEN OLDUĞU BOĞAZ ENFEKSİYONLARINDA ANTİBİYOTİK KULLANMAMIZ ŞART MI ?

Evet .Birinci neden hastalığın seyri esnasında oluşabilecek başka hastalıkların önlenmesi ( örneğin romatizmal kalp hastalığı, nefrit, bademcik apsesi gibi )

İkinci neden hastalığın daha hafif seyretmesi ( hastalığın süresinin ve şikayetlerin ağırlık derecesinin azalması)

Üçüncü neden ise hasta olan kişinin mikrop yayıcı ve taşıyıcı olmasının engellenmesidir.

BADEMCİK VE GENİZ ETİ NE İŞE YARAR ?

Geniz eti ve bademciklerin bağışıklık sistemi ile ilgili görevleri vardır. Vücudumuza giren mikropların ilk olarak tutulduğu yerlerin başında gelmekle beraber, hastalığın seyri esnasında bünyelerinde bulunan hücrelerden salınan bir çok koruyucu maddeler sayesinde mikroplara karşı vücudumuzu savunma görevini üstlenirler.

Ayrıca ses tonumuzun şekillenmesinde de önemli bir rol oynamaktadırlar.

BADEMCİKLER HANGİ DURUMLARDA ALINMALIDIR ?

-Bademciklerin son bir yıl içerisinde en az 5 ve üzeri , son iki yıl içerisinde ard arda yılda en az 4 kez veya son 3 yıl içinde ard arda yılda 3 kez iltihaplanması
-Solunumu ve / veya yutmayı engelleyecek derecede büyük olması
-Uykuda iken nefesinin geçici süre durması ( Apne: 10 saniye veya daha fazla süre boyunca solunumun durması )
-Bademcik apsesi geçirilmesi ( Bademcik iltihabı sırasında hastanın genel durumunun bozulması, çenesini açamaması ve boğuk konuşmayla kendini belli eden bir durum )
-Sık sık bademcik iltihabı geçirmekle beraber, hasta olmadığı dönemlerde dahi boğazında beta mikrobunu taşıması ( Beta taşıyıcısı: Kendisi hasta olmamasına rağmen mikrobu tükürük ve salya yoluyla başka insanlara taşıyan ve onların hastalanmasına neden olan kişi )Bademcik iltihabının akut eklem romatizması, romatizmal kalp hastalığı veya nefrit denilen böbrek rahatsızlığına neden olması ( Akut romatizmal ateş hastalığı tedavi olmayan bademcik iltihaplarında genellikle 10. günden sonra ortaya çıkar)
-Bademciklerden birinin diğerine nazaran belirgin olarak daha büyük olması( lenfoma olarak bilinen lenf bezi tümörü veya bademcik kanseri olabilir )

Sık sık bademcik iltihabı nedeniyle “ ateşe bağlı havale “ geçirilmesi.
Bademcik üzerindeki boşluklara kalıcı olarak yerleşerek, ağızda kötü kokuya neden olan magma adını verdiğimiz artıkların birikmesi ( magma: ölü bademcik hücreleri, iltihabi hücreler ve yemek artıklarının beraberce oluşturdukları yapı )

BADEMCİKLERİN ALINMASININ ÇOCUĞUMA HERHANGİ BİR ZARARI OLUR MU ?

Yerinde yapılmış bir bademcik ameliyatının hastaya hiçbir zararı yoktur.

Tam tersine devamlı iltihaplanan, işlevini yitirmiş, varlığı yokluğundan daha çok zarar verebilecek olan, çocuğun solunum yollarını tıkayarak rahat nefes alıp vermesini önleyen ve büyüme - gelişmesine engel olan bademciklerin alınması çocuğa çok büyük faydalar sağlayacaktır.

Bademcik ameliyatı olan çocukların büyük çoğunluğunda ameliyattan sonra dramatik olarak iştahlarının açıldığı, büyüme ve gelişme hızlarının süratle arttığı gözlenmiştir.

BADEMCİK AMELİYATINDAN SONRA ÇOK SIK “ FARENJİT “ GELİŞEBİLECEĞİ SÖYLENİYOR, BU DOĞRU MU ?

Halk arasında böyle bir inanış olmasına rağmen henüz bilimsel olarak ispatlanmış değildir.

Yapılan araştırmaların çoğunda bademcik ameliyatı olanlar ve olmayanlar arasında farenjit gelişimi açısından anlamlı bir fark gösterilememiştir.

BADEMCİKLER ALINDIKTAN SONRA ONLARIN GÖREVLERİNİ ÜSTLENECEK BAŞKA DOKULAR VAR MI ?

Bademcikler haricinde geniz ve ağız boşluğu etrafında halka gibi dizilmiş bademciğe benzeyen ve onlar gibi işlev gören bir takım dokular vardır ( geniz eti, dil kökü bademciği gibi )

Bademcikler alındıktan sonra vücudu savunma görevini bu dokular üstlenmektedir. Yani vücut bademciklerin yokluğunda tamamen savunmasız kalmamaktadır.

BADEMCİK AMELİYATI HER YAŞTA YAPILABİLİR Mİ ?

Herhangi bir yaş sınırı yoktur, mecbur kalındığında her yaşta yapılabilir.

Ancak ameliyat sırası veya sonrasında gelişebilen bazı problemler 3 yaşın altında yapılan ameliyatlarda daha sık olarak görülebilmektedir.

BADEMCİKLER AMELİYATTAN SONRA YENİDEN OLUŞABİLİR Mİ?


Ameliyat sırasında alınan bademciklerden geriye artık dokular kalmış ise, ileride arta kalan dokular büyüyebilir ve yine aynı yakınmalar gelişebilir.

Ayrıca dil kökünde bulunan bademcik benzeri dokular aşırı derecede büyüdüğünde bademcikler yeniden oluşmuş gibi algılanabilirler.

BADEMCİK AMELİYATI SONRASINDA DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN ŞEYLER NELERDİR ?


Ameliyat sonrasında hasta tam kendine gelmeden eve gönderilmez ve taburcu edildikten sonra en az 2 hafta ağır hareketler yasaklanır.

Bir hafta süreyle asitli yiyecek ve içecekler verilmez.

Ameliyat sonrası takip edilmesi gereken en önemli şey kanamadır. İlk gün koyu renkli kusmuk şeklinde kan gelebilir, bu durum ameliyat sırasında yutulan kanın midede sindirilmesinden dolayı gelişir, korkulacak bir şey yoktur aynı zamanda tükürükle beraber gelen sızıntı şeklindeki kanamalar da doğal kanamalardır. Asıl önemli olan tükürükle bulaşık olmayan fazla miktarda açık renkli taze kanın gelmesidir.

Ameliyattan 8-10 gün sonra dahi kanama olabileceği unutulmamalıdır.

İlk gün hafif ateş olabilir önemli bir gösterge değildir.

İlk günler ılık veya soğuk sıvı gıdalar verilir ( çorba, süt, meyve suyu vs ). Daha sonraki günler yavaş yavaş kıvam artırılır ( ikinci gün lapa, patates ezmesi, yoğurt, üçüncü gün makarna, köfte gibi )

İlk günler boğaz ve kulak ağrısı olabilir. Bazen bu ağrılar uzun sürebilir, kulakta hissedilebilen ağrı yansıyan ağrı şeklindedir.

Hasta ağrı nedeniyle beslenmede zorlanabilir, öğünlerin arası kısaltılmalı azar azar da olsa mutlaka beslenmeye çalışılmalıdır.

Sakız çiğnemek adale spazmını çözebileceği için boğaz ağrısını azaltabilir

BADEMCİK AMELİYATINDA YENİ TEKNİKLER VAR MIDIR?

Evet var. THERMAL WELLDİNG CİHAZI

Bademcik ameliyatlarında klasik olarak en sık kullanılan yöntem, bademciğin disektör denilen bir aletle çevre dokulardan ayrılmasıdır. Klasik yöntemde dokunun ayrılması aşamasında oluşan yara yüzeyleri kendiliğinden zaman içinde iyileşmektedir.

İyileşene kadar belli bir süre hasta ağrıdan yakınabilir. Ameliyat esnasında kanama oluştuğunda, kanayan bölgelerde damarlar bağlanır veya elektrik akımı ile pıhtılaştırılır. Bu yöntemler de güvenilirdir ve yaygın olarak kullanılmaktadır ancak ameliyat zamanını uzatabilir ve ameliyat sonrası ağrı daha fazla olabilir.

Bademcik ameliyatında yeni dönem:

Klasik yöntemlerle yapılan bademcik ameliyatlarında, yaklaşık 2 hafta kadar sürebilen biyolojik yara iyileşmesi yeni yöntemle yaklaşık bir hafta ile sınırlıdır ve hastanın boğaz ağrısı, yutkunma güçlüğü gibi şikayetleri de, eğer olursa, birkaç günden fazla sürmez. Isı enerjisi kullanılan bu yöntemde, çevre dokuda oluşabilecek hasar, diğer yöntemlere göre çok azalmaktadır.

Bu durumda diğer yöntemlerde görülen ameliyat sonrası ağrılar, bu yeni yöntemle oldukça azalmaktadır. Kanamasız bir ortam sağlanmasının yanı sıra, cerrahın ameliyat süresince tek alet kullanması ve alet değiştirmemesi sonucunda, tahmin edileceği gibi ameliyat süresi kısalır. Bu teknikle narkoz alım süresi kısalır, ağrının da az olması nedeniyle, hastanede kalış süresi kısalır ve hasta aynı gün taburcu edilebilir. Bununla birlikte bu teknik her hastada uygun olmayabilir ve bazı hastalarda klasik yöntemin uygulanması gerekebilir.

SENDE YORUM YAP!

Whatsapp